karşısına çıkmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

karşısına çıkmak



Sens de "karşısına çıkmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
General
karşısına çıkmak confront v.
karşısına çıkmak regard [obsolete] v.
karşısına çıkmak overfront [obsolete] v.
Phrasals
karşısına çıkmak come your way v.
Idioms
karşısına çıkmak bare (one's) breast v.
karşısına çıkmak bare (one's) breast v.
karşısına çıkmak come knocking at (one's) door v.
karşısına çıkmak come knocking on (one's) door v.
karşısına çıkmak come knocking at the door v.
karşısına çıkmak come knocking on the door v.
karşısına çıkmak come way v.
Law
karşısına çıkmak front v.

Sens de "karşısına çıkmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 47 résultat(s)

Turc Anglais
General
hakim karşısına çıkmak go on trial v.
hakim karşısına çıkmak appear before magistrates v.
hakim karşısına çıkmak appear before judge v.
hakim karşısına çıkmak appear in court v.
birden karşısına çıkmak overtake v.
karşısına fırsat çıkmak have an opportunity v.
karşısına fırsat çıkmak find an opportunity v.
karşısına fırsat çıkmak get an opportunity v.
objektifler karşısına çıkmak pose for a camera v.
kameraların karşısına çıkmak appear before the cameras v.
kameraların karşısına çıkmak go before the cameras v.
(müzisyen vb) ilk defa halkın karşısına çıkmak debut v.
topluluk karşısına çıkmak face an audience v.
birden karşısına çıkmak catch v.
(birinin) bir anda karşısına çıkmak hit v.
hakim karşısına çıkmak compear [obsolete] v.
Phrasals
sözleşmeyle (hakim karşısına çıkmak, sulhu bozmamak gibi) bir işi yapmaya mecbur tutmak bind over v.
rakip aday olarak karşısına çıkmak start against v.
(yarışmada) birinin karşısına çıkmak go up v.
(birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak face up (to someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak go before (someone or something) v.
rakip karşısına çıkmak go up v.
rakip karşısına çıkmak go up against v.
biri/bir şey adına (birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak intercede with (someone or something) v.
(biri adına birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak intercede (for someone) (with someone or something) v.
kendinden emin bir şekilde (birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak/yanına gitmek breeze up to (someone or something) v.
kendinden emin bir şekilde yanına gitmek/karşısına çıkmak breeze up v.
karşısına çıkmak/gelmek come before v.
(birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak/gelmek come before (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak go up against (someone or something) v.
Idioms
birinin karşısına çıkmak come one's way v.
karşısına/huzuruna çıkmak appear before v.
aniden/birden karşısına çıkmak appear before v.
hakim karşısına çıkmak appear before v.
karşısına/meydana çıkmak show your face v.
(sorun olarak) sonradan karşısına çıkmak come back to haunt one v.
(sorun olarak) sonradan karşısına çıkmak return to haunt one v.
(fırsat) karşısına çıkmak come knocking at (one's) door v.
gidip (birinin) karşısına çıkmak beard (one) in (one's) den v.
(fırsat) karşısına çıkmak come knocking at the door v.
(fırsat) karşısına çıkmak come knocking on the door v.
önüne/karşısına fırsat çıkmak opportunity knocks v.
sonradan karşısına çıkmak return to haunt v.
Law
hakim karşısına çıkmak stand trial v.
hakimin karşısına çıkmak to appear in court v.
Media
ilk kez medya karşısına çıkmak bow v.
Archaic
kalabalık karşısına çıkmak come abroad v.