Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kennel n. | köpek kulübesi | ||
Our dog is in the kennel. Köpeğimiz kulübede. More Sentences |
||||
General | kennel n. | köpek yetiştirilen yer | ||
General | kennel n. | virane | ||
General | kennel n. | izbe | ||
General | kennel n. | köpek evi | ||
General | kennel n. | yol yanı hendeği | ||
General | kennel n. | köpek sürüsü | ||
General | kennel n. | tazı sürüsü | ||
General | kennel n. | yabani hayvan ini | ||
General | kennel v. | köpek evine kapamak | ||
General | kennel v. | kulübeye koymak | ||
General | kennel v. | köpek kulübesinde tutmak | ||
General | kennel v. | kulübede tutmak | ||
General | kennel v. | köpek kulübesinde saklanmak | ||
General | kennel v. | kulübede saklanmak |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | dog kennel n. | köpek kulübesi | ||
General | kennel [obselete] n. | su birikintisi | ||
General | kennel club n. | köpek ırkları için birtakım standartlar belirleyen, soy kayıtlarını tutan ve köpek gösterilerinin kurallarını belirleyen kurum | ||
General | kennel coal n. | isli kömür | ||
General | kennel coal n. | linyit | ||
General | skip kennel n. | uşak | ||
General | skip kennel n. | hizmetkar | ||
General | skip kennel n. | çırak | ||
General | skip kennel n. | komi |