Anglais | Turc | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | lace with v. | (bir şey) katmak/eklemek |
Phrasals | lace with v. | (bir şey) karıştırmak |
Phrasals | lace with v. | (bir şey) katarak saflığını bozmak |
Phrasals | lace with v. | ile inceltmek/sulandırmak |
Phrasals | lace with v. | ile bozmak/yozlaştırmak |
Phrasals | lace with v. | ile bulandırmak |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | trim with lace v. | şeritle süslemek |
General | lace one's drink with poison v. | içkisine zehir katmak |
Phrasals | ||
Phrasals | lace something with something v. | (bir içeceğe vb) (alkol vb) katmak/eklemek |
Phrasals | lace (something) with (something) v. | (bir şeyin) içine (bir şey) katmak/karıştırmak |
Phrasals | lace (something) with (something) v. | (bir şeyin) saflığını (bir şey) katarak bozmak |
Phrasals | lace (something) with (something) v. | (bir şeyi bir şeyle) bozmak/yozlaştırmak |
Phrasals | lace (something) with (something) v. | (bir şeyi bir şeyle) bulandırmak |
Phrasals | lace (something) with (something) v. | (bir şeyi bir şey) katarak bulandırmak |