long to

Sens de "long to" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 2 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	long to v.	çok istemek
I long to write, but I am afraid. Yazmayı çok istiyorum ama korkuyorum. More Sentences
2	General	long to v.	can atmak

Sens de "long to" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 57 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	a long way to hoe n.	zahmetli iş
2	General	long to see again v.	hasretini çekmek
3	General	long to possess v.	göz dikmek
4	General	not to live long enough to v.	ömrü vefa etmemek
5	General	live long enough (to see) v.	ömrü yetmek
6	General	long to see (someone) again v.	hasretle beklemek
7	General	not to have been used for a long time v.	örümcek bağlamak
8	General	(for one´s life) to last long enough v.	ömrü yetmek
9	General	(for one´s life) to last long enough v.	ömrü vefa etmek
10	General	seem to take a long time v.	uzun süreceğe benzemek
Phrases
11	Phrases	for a long time to come expr.	(gelecekte) uzunca bir süre
Colloquial
12	Colloquial	to make a long story short expr.	uzun lafın kısası
Idioms
13	Idioms	a long row to hoe n.	zorlu bir süreç
14	Idioms	a long row to hoe n.	zor bir iş
15	Idioms	a long row to hoe n.	başa çıkması güç bir durum/iş/süreç
16	Idioms	a long row to hoe n.	meşakkatli bir iş/süreç
17	Idioms	a long row to hoe n.	yapılması zor iş
18	Idioms	a long row to hoe n.	halledilmesi güç iş
19	Idioms	a long row to hoe n.	izlenmesi zor bir yol
20	Idioms	a long row to hoe n.	üstesinden gelinmesi zor durum
21	Idioms	a long row to hoe n.	başarması zor iş
22	Idioms	go to one's long account v.	öldükten sonra günahlarının hesabını vermek
23	Idioms	go a long way to something v.	çok yardımcı olmak
24	Idioms	have a long way to go v.	kırk fırın ekmek yemesi gerekmek
25	Idioms	have a long way to go v.	daha yiyecek çok fırın ekmeği olmak
26	Idioms	have a long way to go v.	alacak/kat edecek çok yolu olmak
27	Idioms	to cut a long story short expr.	uzun lafın kısası
28	Idioms	to make a long story short expr.	uzun sözün kısası
29	Idioms	to cut a long story short expr.	uzun sözün kısası
30	Idioms	a long way to go expr.	yapılacak çok şey (var)
Speaking
31	Speaking	you have a long way to go expr.	kırk fırın ekmek yemen lazım
32	Speaking	you have a long way to go expr.	daha yiyecek çok fırın ekmeğin var
33	Speaking	don't wait too long to open it expr.	açmak için fazla bekleme
34	Speaking	how long did it take you to write it? expr.	bunu yazmak ne kadar zamanını aldı?
35	Speaking	how long did it take you to write it? expr.	ne kadar zamanda yazdın bunu?
36	Speaking	how long does it take to get to the airport? expr.	havaalanına gitmek ne kadar sürer?
37	Speaking	how long does it take to get to the airport? expr.	havaalanına ne sürede gidilir?
38	Speaking	I've wanted to give this to you for a long time expr.	uzun zamandır bunu sana vermek istiyordum
39	Speaking	I've been waiting to do this a long time expr.	bunu yapmak için çok bekledim
40	Speaking	we don't have a long way to go expr.	çok az kaldı
41	Speaking	how long am I going to be a teaboy? expr.	bu çaycılık nereye kadar?
Trade/Economic
42	Trade/Economic	long term payables to shareholders n.	ortaklara borçlar
43	Trade/Economic	cash outflows due to long term liability payments n.	uzun vadeli yabancı kaynak ödemeleri
44	Trade/Economic	long term payables to suppliers n.	satıcılar
45	Trade/Economic	long term payables to participations n.	iştiraklere borçlar
46	Trade/Economic	deferred or tallied long term liabilities to the state n.	kamuya olan ertelenen ve taksitli borçlar
47	Trade/Economic	long term payables to subsidiaries n.	bağlı ortaklıklara borçlar
48	Trade/Economic	amount of unaccured liabilities of interests for future periods related to short and long-term credits and bonds payable (including redeemed shares) n.	kısa ve uzun vadeli kredilerle ilgili olarak alınan kredilerin ve çıkarılmış menkul kıymetlerin (katılma intifa senedi dahil) kredi ve menkul kıymet türleri itibarıyla tahakkuk etmemiş gelecek döneme ilişkin faiz borçları tutarları
49	Trade/Economic	long term rights to use n.	kullanılacak uzun vadeli haklar
50	Trade/Economic	upgrade the long-term foreign currency issuer default rating (idr) to 'bbb-' from 'bb+' v.	uzun dönem yabancı para cinsinden kredi notunu bb+'dan bbb-'ye yükseltmek
Technical
51	Technical	long-term resistance to internal pressure n.	uzun süreli iç basınca mukavemet
52	Technical	long-term resistance to internal pressure n.	uzun süreli iç basınç mukavemeti
53	Technical	artificial ageing by long term exposure to elevated temperature n.	uzun süre yüksek sıcaklığa maruz bırakılarak suni yaşlandırma
Computer
54	Computer	how long do you want to present? expr.	sununun ne kadar sürmesini istiyorsunuz?
Telecom
55	Telecom	prefix giving access to the long-distance telex network n.	uzun mesafeli teleks şebekesine erişim sağlayan ön numara
Marine
56	Marine	surface variation due to long period waves n.	uzun dönemli dalgalara bağlı yüzey değişimi
Medical
57	Medical	long-term exposure to high glucose concentrations n.	yüksek glukoz konsantrasyonlarına uzun süreli maruziyet