maaşlı

Sens de "maaşlı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 13 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	maaşlı	salaried adj.
In fact, they have more work to do than the salaried workers. Aslında, maaşlı çalışanlardan daha fazla yapacak işleri var. More Sentences
General
2	General	maaşlı	paid adj.
On the other hand company pensions are only favourable for those with permanent highly paid jobs. Öte yandan, şirket emeklilikleri sadece yüksek maaşlı sürekli işlerde çalışanlar için uygundur. More Sentences
Trade/Economic
3	Trade/Economic	maaşlı	salaried adj.
Lastly, the rules must apply to self-employed hauliers as well as to salaried drivers. Son olarak kurallar maaşlı sürücüler için olduğu kadar serbest çalışan nakliyeciler için de geçerli olmalıdır. More Sentences
4	Trade/Economic	maaşlı	paid adj.
It is difficult to find a well paid permanent job. İyi maaşlı kalıcı bir iş bulmak zor. More Sentences
General
5	General	maaşlı	salary earner n.
6	General	maaşlı	gainful adj.
7	General	maaşlı	stipendiary adj.
8	General	maaşlı	receiving a salary adj.
9	General	maaşlı	stipendiarian adj.
Trade/Economic
10	Trade/Economic	maaşlı	gainful adj.
11	Trade/Economic	maaşlı	stipendiary adj.
12	Trade/Economic	maaşlı	wage-earning adj.
13	Trade/Economic	maaşlı	resolute [obsolete] adj.

Sens de "maaşlı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 64 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	az maaşlı	underpaid adj.
The workers are overworked and underpaid. İşçiler çok çalışıyor ve az maaş alıyorlar. More Sentences
2	General	iyi maaşlı	well-paid adj.
She has a well-paid job in the company. Kadının şirkette iyi maaşlı bir işi var. More Sentences
Trade/Economic
3	Trade/Economic	maaşlı çalışan	salaried employee n.
The second way is by subsidising salaried employees whose jobs are at risk. İkinci yol ise işleri risk altında olan maaşlı çalışanlara sübvansiyon sağlamaktır. More Sentences
General
4	General	en yüksek maaşlı	top earner n.
5	General	kolay ve iyi maaşlı bir iş	sinecure n.
6	General	maaşlı hakim	stipendiary n.
7	General	maaşlı papaz makamı	benefice n.
8	General	okulda maaşlı çalışan öğrenci	sizar n.
9	General	üniversitedeki öğretim üyesine tanınan uzun ve maaşlı izin	sabbatical n.
10	General	maaşlı hususi araba sürücüsü	chauffeur n.
11	General	maaşlı papazlık makamı	benefice n.
12	General	hizmetsiz maaşlı memuriyet	sinecure n.
13	General	düşük maaşlı iş	badly-paid job n.
14	General	yüksek maaşlı iş	highly-paid job n.
15	General	düşük maaşlı iş	low-paid job n.
16	General	yüksek maaşlı iş	well-paid job n.
17	General	daha iyi maaşlı iş	better paid job n.
18	General	maaşlı (profesyonel) itfaiyeci	paid firefighter n.
19	General	maaşlı iş	salaried employment n.
20	General	kolay, rahat ve iyi maaşlı iş	featherbed n.
21	General	kolay, rahat ve iyi maaşlı iş	feather-bed n.
22	General	kolay ve iyi maaşlı işi olan kimse	sinecurist n.
23	General	hizmetsiz maaşlı memuriyeti olan kimse	sinecurist n.
24	General	maaşlı çalışmak	be employed on a salary basis v.
25	General	maaşlı çalışmak	work on a salary basis v.
26	General	maaşlı çalışmak	work for a salary v.
27	General	iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az stresli olan bir işi seçmek	downshift v.
28	General	iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az kazandıran ve stressiz bir işi tercih etmek	downshift v.
29	General	düşük maaşlı	low-paid adj.
30	General	kolay ve iyi maaşlı iş yapısında olan	sinecural adj.
31	General	kolay ve iyi maaşlı işe ait veya ilişkili	sinecural adj.
32	General	kolay ve iyi maaşlı iş özellikleri bulunan	sinecure adj.
Colloquial
33	Colloquial	az maaşlı bir işte çalışan kişi	burger-flipper n.
34	Colloquial	az maaşlı bir işte çalışan kişi	burger flipper n.
35	Colloquial	az maaşlı bir işte çalışan kişi	hole digger n.
36	Colloquial	özel fon şirketlerinde çalışan yüksek maaşlı yazılım bilimci veya uzman	quant n.
Trade/Economic
37	Trade/Economic	yüksek maaşlı iş	high salary job n.
38	Trade/Economic	yüksek maaşlı işler	well paid jobs n.
39	Trade/Economic	maaşlı izin	sabbatical leave n.
40	Trade/Economic	maaşlı izin dönemi	sacrifice n.
41	Trade/Economic	maaşlı memurluk	lucrative office n.
42	Trade/Economic	maaşlı memuriyet	lucrative office n.
43	Trade/Economic	hizmetsiz maaşlı memuriyet	sinecure n.
44	Trade/Economic	maaşlı personel	salaried staff n.
45	Trade/Economic	maaşlı kesim	salariat n.
46	Trade/Economic	maaşlı beyaz yakalı kesim	salariat n.
47	Trade/Economic	yüksek maaşlı	well-paid adj.
Law
48	Law	(bir hukuk bürosunda ortak olmadan çalışan) ücretli/maaşlı avukat	associate attorney n.
49	Law	(eski ingiliz hukukunda) talep üzerine roma'dan maaşlı papazlık makamı elde etme	impetration n.
50	Law	(kilise hukukunda) maaşlı papazlık makamını geri çevirme	repudiation n.
Industry
51	Industry	özellikle hizmet sektöründe yer alan sıkıcı, düşük maaşlı ve yan hakları az olan iş	mc job n.
52	Industry	yüksek maaşlı sendikalı işçileri desteklemek için sendikasız işçileri çalıştıra	double-breasting n.
Education
53	Education	(oxford üniversitesi) okulda maaşlı çalışan öğrenci	famulist [uk] n.
54	Education	(cambridge üniversitesi veya trinity koleji) maaşlı öğrencilik	sizarship n.
Religious
55	Religious	sadece bir tane maaşlı kilise makamına sahip olan papaz	unalist n.
56	Religious	ingiltere kilisesi'nde ruhban sınıfından olmayan maaşlı görevli	vicar n.
57	Religious	maaşlı papaz	church living n.
58	Religious	(roma katolik kilisesi'nde) vatikan'a ayrılan maaşlı papazlık makamları için adayları değerlendiren makam	dataria n.
59	Religious	(roma katolik kilisesi'nde) vatikan'a ayrılan maaşlı papazlık makamları için adayları değerlendiren makamın başındaki kardinal	datary n.
60	Religious	maaşlı papaz makamına aday olma hakkından alıkoyma	reservation n.
61	Religious	39 madde'yi herkesin önünde okuyarak anglikan kilisesinde maaşlı papazlığı kabul etmek	read oneself in v.
62	Religious	maaşlı papaz makamı olmayan	unbeneficed adj.
Slang
63	Slang	düşük maaşlı iş	mcjob n.
British Slang
64	British Slang	yüksek maaşlı siyahi kimse	buppie n.