masa - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

masa



Sens de "masa" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 3 résultat(s)

Anglais Turc
Gastronomy
masa n. özellikle tortilla yapımında ve meksika menşeli bir et yemeğinde kullanılan, kurutulmuş mısırdan yapılan bir hamur
Linguistics
masa n. biu–mandara ve doğu çad dillerinin konuşulduğu bölgeler arasındaki topraklarda konuşulan, birbirine akraba çad dillerinden oluşan bağımsız bir dil grubu
Art
masa n. çizimde ve yağlı boyada kullanılan, bir tarafı pürüzsüz diğer tarafı hafif dokulu sert bir kağıt türü

Sens de "masa" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
masa table n.
General
masa board n.
masa console n.
masa table n.
masa desk n.
masa tab. n.
masa tab. n.
masa bord n.
Technical
masa table n.
Furniture
masa mahogany n.
masa mahogany n.

Sens de "masa" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 443 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
masa şeklinde tabular adj.
General
masa saati clock n.
masa oyunu table game n.
ayak (masa vb) leg n.
sarayda masa örtülerinden sorumlu kimse napier n.
dantel veya işlemeli masa örtüsü doyly n.
maun bir masa a mahogany table n.
masa örtüleri ve yatak çarşafları linen n.
masa servisi table service n.
dantel küçük masa örtüsü doily n.
yuvarlak masa roundtable n.
masa kanadı flap n.
masa ayaklığı trestle n.
herhangi bir görevi masa başında yapıp değerlendirmeye tabi tutan kişi desk officer n.
masa üstü yayıncılık desk top publishing n.
masa düzeni ve dekorasyon table setting and decoration n.
açılır kapanır masa gate leg table n.
düz masa plane table n.
masa dolusu tableful n.
küçük masa end table n.
dantel veya işlemeli masa örtüsü doyley n.
masa lambası reading lamp n.
masa üstü tabletop n.
masa arkadaşı tablemate n.
çekmece masa drawer n.
masa üstü yayıncılık desktop publishing n.
masa üstü aksesuar tombstone n.
katlanır masa folding table n.
kanat masa leaf n.
kral arthur'un efsanevi yuvarlak masa şövalyesi lancelot n.
masa mikrofonu desk microphone n.
ufak masa tabula n.
açılır kapanır kanatları olan masa drop leaf table n.
oturan kimse (koltuk/masa vb'nde) occupant n.
uzun ve ensiz masa örtüsü runner n.
yuvarlak masa toplantısı round table meeting n.
dizin konulduğu yer (masa altı vb) kneehole n.
masa telefonu desk set n.
masa takvimi desk calendar n.
masa örtüsü tablecloth n.
dikdörtgen masa rectangular table n.
masa takımı table set n.
masa ayağı table leg n.
masa oyunları table games n.
konsollu masa console table n.
masa donatısı desk accessory n.
açılır kapanır masa drop table n.
açılır masa draw table n.
çekme masa extending table n.
masa büyütme tablası extension leaf n.
genişler masa extension table n.
sabit masa fixed table n.
kanat ayaklı genişler masa gatelegged table n.
açılır kapanır masa extension table n.
masa tenisi masası table-tennis table n.
yuvarlak masa round table n.
yeşil masa çuhası baize n.
duvar veya masa saati clock n.
masa bayrağı desk flag n.
masa saati table clock n.
masa üstü hesap makinesi desk-top calculator n.
masa oyunu board game n.
bir masa etrafında 6-8 yarışmacının katıldığı ve kazanana hediyelerin verildiği bir yarışma quiz night n.
beyaz masa white table n.
masa örtüsü ve peçeteler table linen n.
masa radyosu table radio n.
masa kuralları table rules n.
yuvarlak masa tartışması roundtable discussion n.
masa tenisi turnuvası table tennis tournament n.
masa örtüleri tablecloths n.
masa üstü oyunları board games n.
mermer masa marble table n.
masa lambası banker's lamp n.
masa süpürgesi crumber n.
kral arthur'un yuvarlak masa şövalyelerinden biri percival n.
kral arthur'un yuvarlak masa şövalyelerinden biri perceval n.
masa örtüsü table sheet n.
yan masa next table n.
yandaki masa next table n.
masa/tezgah tablası benchtop n.
masa/tezgah tablası worktop n.
döner masa rotating table n.
masa sobası chauffer n.
kareli masa örtüsü checkered tablecloth n.
boş masa free table n.
masa hokeyi air hockey n.
kırık masa broken table n.
(restoranda) altı kişilik masa six-top n.
masa örtüsü table cover n.
masa seperatörü desk separator n.
mor masa purple table n.
ortak kullanım için büyük masa communal table n.
masa düzeni table setting n.
yuvarlak masa toplantısı tour-de-table n.
masa tenisi raketi table-tennis bat n.
masa tenisi raketi table-tennis racquet n.
masa tenisi raketi pingpong paddle n.
masa şeklinde bir yatak table bed n.
sabit masa table dormant n.
masa testeresi table saw n.
sürgülü masa/sıra kapağı tambour n.
alt tarafı geniş, üst tarafı kadranın etrafında bir daire oluşturacak şekilde daralan masa saati tambour clock n.
genellikle gümüşten yapılan ve içine çeşitli sofra malzemelerinin konduğu tekne şeklinde masa süsü nef n.
düz masa transverser n.
damanın öncüsü olarak kabul edilen eski bir masa oyunu alquerque n.
(hindistan'da) masa servisi yapan uşak khidmutgar n.
(hindistan'da) masa servisi yapan uşak khitmutgar n.
boş masa empty table n.
masa oyununda rakibin taşını alma jump n.
afrika ve asya'da oynanan bir masa oyunu mancala n.
resmi toplantıların yapıldığı masa board n.
masa oyunlarında oyunun orta safhası middle game n.
masa tripodu high hat n.
oyuncuların emlak alıp satıyormuş veya kiralıyormuş gibi yaptıkları bir masa oyunu monopoly® n.
oyuncuların emlak alıp satıyormuş veya kiralıyormuş gibi yaptıkları masa oyununda kullanılan tahta monopoly board n.
masa başı işi deskwork n.
masa başı çalışması deskwork n.
yuvarlak masa toplantısı round robin n.
(kral arthur'un yuvarlak masa modeline dayanan) şövalye birlikleri round table n.
(kral arthur'un yuvarlak masa efsanesi ile ilişkilendirilen) ingiliz yapıları round table n.
(kral arthur'un yuvarlak masa efsanesi ile ilişkilendirilen) doğal ingiliz oluşumları round table n.
(eşitliği vurgulamak için yuvarlak masa etrafında düzenlenen) konferans round table n.
yuvarlak masa söyleşisi round table n.
yuvarlak masa söyleşisi katılımcıları round table n.
yuvarlak masa konferansı katılımcıları round table n.
yuvarlak masa konferansı konusu round table n.
(yuvarlak masa oturumlu konferansa katılan) katılımcılar roundtable n.
yuvarlak masa söyleşisi katılımcıları roundtable n.
yuvarlak masa konferansı konusu roundtable n.
yuvarlak masa söyleşisinde tartışılan konu roundtable n.
ayarlanabilir ayaklı masa lambası anglepoise n.
(restoranda) iki kişilik masa deuce n.
masa üstü posta tepsisi inbox n.
masa üstü posta tepsisi in-box n.
masa klipsi table clip n.
eski bir masa oyunu goose n.
yemek malzemelerinin hazırlandığı masa dresser [obsolete] n.
antik hindistan'da oynanan masa oyununun modern versiyonu parchesi n.
iki pencere arasında duvara doğru yerleştirilen masa pier table n.
masa oyunlarında pul olarak kullanılan ufak cisim counter n.
bir tür masa oyunu crokinole n.
masa örtüsünün altına serilen koruyucu örtü pad n.
ortadan ayaklı masa pedestal table n.
masa başı çalışan kimse penpusher n.
masa üstü plateau n.
çıkarılabilir ve süslü masa üstü dekoru plateau n.
iki kişiyle oynanan bir tür masa oyunu salta n.
çocukların kumla oynaması için yapılmış yüksek kenarlı masa sand table n.
kesme çiçeklerle yapılan masa süsü flower piece n.
masa, yatak veya sandalye örtüsünde ayakları örten fırfır petticoat n.
masa veya büfenin üzerine örtülen uzun süslü kumaş scarf n.
disk iteleme oyununun oynandığı masa shuffleboard n.
büfe olarak kullanılan büyük masa side table n.
model çıkarmak için masa üzerine kumaş seren kimse spreader n.
kaliteli ahşap masa superboard n.
düz yüzeyli masa surface n.
kurulmak (masa) be set v.
hazırlamak (masa) set v.
açılır kapanır olmak (iskemle/masa) collapse v.
oturmak (koltuk, masa vb'nde) occupy v.
hazırlamak (masa vb) set v.
masa hazırlamak lay table v.
masa hazırlamak set table v.
masa toplamak clear the table v.
masa kurmak set a table v.
masa kurmak lay a table v.
masa açmak lay a table v.
masa açmak set a table v.
masa etrafında oturmak sit around table v.
dört kişilik bir masa ayırtmak book a table for four v.
üç kişilik bir masa ayırtmak book a table for three v.
bir masa ayırtmak book a table v.
iki kişilik bir masa ayırtmak book a table for two v.
masa oyununun kapağını temizlemek draw a cover v.
(masa oyunlarında) boş bir noktaya atlamak jump v.
(misafir karşılayarak ve masa takdimi yaparak) restoranda çalışmak hostess v.
(masa örtüsünü) toplamak draw v.
(masa) temizlemek side [dialect] v.
(masa) hazırlamak lay v.
masa gibi düz tabular adj.
masa biçiminde tabular adj.
masa üstü olan tabletopped adj.
masa üstü tabletop adj.
masa başı deskbound adj.
yalnızca masa başı iş yapan deskbound adj.
masa şeklinde tabularly adv.
-masa da such pron.
-sa da -masa da (yapsa da yapmasa da gibi) whether or not conj.
masa bu akşam saat dokuz için rezerve edildi the table is booked for nine o'clock this evening expr.
Phrasals
bir şeyi (bardak vb) bir yere (masa/sıra) hızla vurmak plonk something down v.
bir şeyi (bardak vb) bir yere (masa/sıra) hızla vurmak plop something down v.
bir şeyi (bardak vb) bir yere (masa/sıra) hızla vurmak slap something down v.
Colloquial
iki kişilik masa deuce n.
aile toplantılarında çocukların ayrı olarak bir arada oturduğu masa kiddie table n.
iki kişilik masa two-topper n.
masa başı çalışan kimse pencil pusher n.
masa başı işe sahip olan chairborne adj.
Idioms
masa altından ayak teması play footsie n.
yuvarlak masa konferansı round-table conference n.
yuvarlak masa toplantısı round-table conference n.
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse a pen pusher [uk] n.
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse a pencil pusher [us] n.
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse a paper pusher n.
masa başı gezgini an armchair critic n.
masa başı eleştirmeni an armchair traveller n.
masa başı gezgini an armchair critic n.
masa başı eleştirmeni an armchair traveller n.
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse paper pusher n.
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse pencil-pusher n.
(masa oyununda) hedef noktasına gelmek get home v.
bir konuyu tüm detaylarıyla masa yatırmak cover all the bases v.
bir konuyu tüm detaylarıyla masa yatırmak touch all the bases v.
bir konuyu tüm detaylarıyla masa yatırmak cover all the bases [us] v.
bir konuyu tüm detaylarıyla masa yatırmak cover one's bases [us] v.
masa paylaşmak hot desk v.
(biriyle) masa altından ayağını dokundurarak flört etmek play footsies (with someone) v.
(biriyle) masa altından ayağını dokundurarak flört etmek play footsie (with someone) v.
zamanının çoğunu masa başında geçirmek ride a desk v.
masa başı çalışmak ride a desk v.
bir konuyu tüm detaylarıyla masa yatırmak touch (on) all (the) bases v.
Informal
(masa altından vb) ayakla yapılan taciz footsie n.
Speaking
bir masa rezervasyonumuz vardı I have a table booked expr.
bir masa ayırtmıştık I have a table booked expr.
gününüzün büyük bir kısmını masa başında mı geçiriyorsunuz? do you spend most of your day at a desk? expr.
gününün büyük bir kısmını masa başında mı geçiriyorsun? do you spend most of your day at a desk? expr.
masa tenisi oynuyor musun? do you play table tennis? expr.
masa ayırtınız mı? did you book a table? expr.
masa ayırtın mı? did you book a table? expr.
masa ayırtmış mıydınız? did you book a table? expr.
masa ayırtmış mıydın? did you book a table? expr.
Trade/Economic
masa başı çalışma desk job n.
masa başı işi desk work n.
masa başı desk-bound n.
masa başı işi deskjob n.
masa başı çalışan kimse white-collar worker n.
masa başında çalışan kimse desk jockey n.
masa başı iş desk job n.
masa başı çalışması desk work n.
masa başı iş office job n.
masa başı işi desk job n.
paylaşımlı masa hot desk n.
sabit bir çalışana tahsis edilmemiş ve çalışanlar arasında paylaşımlı olarak kullanılan masa hot desk n.
sabit bir çalışana tahsis edilmemiş ve çalışanlar arasında paylaşımlı masa kullanımı hot desking n.
sıcak masa hot desk n.
yuvarlak masa toplantısı round table conference n.
insanların daha önce (telefonla, internetten) ayırttığı ürünleri (bilet) alabildiği bir gişe veya masa will-call n.
Politics
yuvarlak masa toplantısı round table meeting n.
yuvarlak masa toplantısı roundtable meeting n.
yuvarlak masa toplantısı round-table meeting n.
yuvarlak masa round table n.
altılı masa table of six n.
Industry
bir kırkma tesisindeki yünlerin üzerinde incelenip sınıflandırıldığı suntalı ahşap masa wool table [new zealand] n.
iş yerinde masa başı çalışan kimse deskman n.
korkuluk, masa ayakları gibi mobilya kısımlarına spiral oluklar açan bir makine fluting lathe n.
Tourism
masa örtülerinin serilmesi/yerleştirilmesi clothing tables n.
yemek odasında servis amaçlı kullanılan raflı ve küçük tekerlekli masa wagon n.
Technical
açılır kapanır masa drop table n.
açılır-kapanır masa menteşesi pull-out table hinge n.
açılır-kapanır masa pull-out table n.
açılır kapanır masa folding table n.
besleyici roleli masa feeding roller table n.
cam masa glass table n.
çekme masa kızağı pull-out table slide n.
döner masa spin table n.
eğik masa testi tilt table testing n.
eğreti masa trestle table n.
ikiz masa twin table n.
kambur masa hump table n.
katlanır masa folding table n.
katlanır masa tilt-top table n.
masa tipi titreştirici table vibrator n.
masa şekeri sucrose n.
masa üstü desktop n.
masa tipi tablo bench-type switchboard n.
masa bağlantısı table fitting n.
masa örtüsü tablecloth n.
masa delik çapı table hole diameter n.
masa başı araştırma desk research n.
masa tipi taşlama tezgahı bench grinder n.
masa istinat yatağı table bracket hinge n.
masa başı araştırma desk-based research n.
masa mikrofonu tabic microphone n.
masa üstü-yayıncılık desk top publishing n.
masa matkabı bench drill n.
masa tipi torna bench type lathe n.
merdaneli masa roller table n.
portatif masa folding table n.
salınımlı masa vantilatörü oscillating table fan n.
sarsak masa shaker table n.
sallar masa jerking table n.
sehpalı masa trestle table n.
titreşim masa deneyi shake-table test n.
tablası katlanır masa tilt-top table n.
vibrasyonlu masa vibrating table n.
yuvarlak masa round table n.
titreşimli masa vibrating table n.
(ispanya'da yaygın kullanılan) masa altı ısıtıcı brasero n.
masa testeresi tutucu fence n.
masa testeresi sabitleme aparatı fence n.
masa testeresi sawbench n.
(daktilo) masa üzeri standard adj.
Computer
kurulmuş masa set table n.
masa donatısı desk accessory n.
masa donatısı desk accessories n.
masaüstü donatıları masa donatısı desk accessories n.
masa düzenlemeleri table settings n.
masa üstü yayıncılık desk top publishing n.
masa tipi çizici flatbed plotter n.
masa çubuğu seçenekleri deskbar options n.
sol masa darbesi left table bump n.
masa seç select table expr.
Informatics
masa donatısı desk accessory n.
Telecom
masa telefonu desktop phone n.
masa telefonu desk phone n.
masa telefonu veya kablosuz telefon için kullanılan bir telekomünikasyon terimi keyset n.
Mechanic
silindir veya tekerlek üzerinde hareket edebilen masa veya platform traveling table n.
masa tornası bench lathe n.
Textile
masa örtüsü table cloth n.
dikiş nakış işleri için kullanılan küçük masa bag table n.
yorganlar ve masa örtülerinde kullanılan bir çeşit aplik işleme sabrina work n.
Construction
açılır-kapanır masa istinadı hinged bracket n.
Lighting
masa lambası table lamp n.
masa ışıklığı table lamp n.
Woodworking
tablası katlanır masa tip table n.
tablası katlanır masa tip-top table n.
açılır masa gateleg table n.
açılır kapanır kanatları olan masa drop-leaf table n.
ahşap masa wooden table n.
genişleyebilir masa gateleg table n.
katlanır masa gateleg table n.
tahta masa wooden table n.
(masa yüzeyi) ahşap yüzeyde yer alan daire biçimli kaplama oystering n.
(masa ayağı veya pervaz yaparken) testere ve keski ile motif işlemek thurm v.
Furniture
ufak ve hafif, katlanabilir portatif masa card table n.
eskiden kullanılan bir amerikan masa saati terry clock n.
eskiden kullanılan bir amerikan masa saati pillar and scroll n.
katlanır masa tip-top table n.
tablası katlanabilen masa tip-top table n.
katlanır masa tip table n.
tablası katlanabilen masa tip table n.
stant üzerindeki servis sehpasından oluşan alçak masa tray-top table n.
stant üzerindeki servis sehpasından oluşan alçak masa tray table n.
üç bacağı olan masa tripod table n.
üç ayaklı masa trivet table n.
açılır masa extending table n.
çalışma masa ve sıraları work tables and desks n.
cilalı ceviz masa polished walnut table n.
kitabeli masa extending table n.
storlu (akordiyon) masa extendable dining table n.
storlu masa extendable dining table n.
masa, sandalye gibi mobilyaların bacakları arasında uzanan raylı veya oymalı panel apron n.
masa ortasına konulan gösterişli gümüş kase epergne n.
ispanya'da kullanılmış olan bir masa çeşidi vargueno n.
(masa veya raf kenarında) küçük süs bariyeri gallery n.
belirli işlevi olmayan küçük masa occasional table n.
bir mekandaki masa türevi mobilyalar desking n.
yemek odasındaki masa ve sandalyeler dinette n.
yemek odasında yer alan masa dining-room table n.
süslü biçimde bezenmiş küçük masa gueridon n.
açılır kapanır masa kanadı drop-leaf n.
üst yüzeyi mafsallı olup katlanabilen masa drop-top n.
kenarları tırtıklı oyulmuş yuvarlak masa piecrust table n.
açılır kapanır masa gate-legged table n.
kanat ayaklı genişler masa gate-legged table n.
açılır kapanır masa gate-leg table n.
kanat ayaklı genişler masa gate-leg table n.
uzun ince bir masa çeşidi sofa table n.
Automotive
katlanır masa tray table n.
Railway
bar, masa ve sandalye içeren tren vagonu bar car n.
Marine
masa yalpalığı fiddle n.
Mining
masa yapılı arazi tableland n.
madenleri ayrıştırmak için kullanılan eğimli masa sand table n.
Medical
masa santrifüjü table centrifuge n.
mayo masa mayo table n.
ölüm sonrası işlemler için cesedin konduğu masa slab [uk] n.
Printing
üzerine mürekkebin ince tabaka halinde eşit yayıldığı, baskı makineleri içeren masa slab n.
(mürekkebi) masa yüzeyine yaymak distribute v.
Gastronomy
masa şarabı table wine n.
masa önünde misafirlerin karşısında hazırlanan alevli yemek flambe n.
masa örtüsü table cloth n.
masa düzeni table set up n.
masa örtüsü couvert n.
Physics
optik deneylerinde kullanılan ve masa, ayarlanabilir ışık kaynağı, lens, prizma gibi unsurlardan oluşan bir ekipman optical bench n.
Astronomy
masa takımyıldızı mensa n.
masa takımyıldızı'nda yer alan yıldız mensae n.
Agriculture
masa başı aşısı bench grafting n.
Forestry
üzerinde elmas şeklinde desenler olup baston, masa lambası yapımında kullanılan çeşitli söğüt odunlarına verilen ad diamond willow [canada] n.
Social Sciences
bazı eski uygarlıkların ziyafet kültüründe masa çevresinde yaslanarak uzanma discumbency n.
Literature
(britanya mitolojisinde) kral arthur ve şövalyelerinin oturduğu yuvarlak masa king arthur's round table n.
yuvarlak masa şövalyesi knight of the round table n.
kral arthur ve şövalyelerine ait büyük, yuvarlak masa roundtable n.
yuvarlak masa şövalyeleri roundtable n.
History
kral arthur'un efsanevi yuvarlak masa şövalyesi lancelot n.
kral arthur ve şövalyelerine ait büyük, yuvarlak masa round table n.
yuvarlak masa şövalyeleri round table n.
antik hindistan'a özgü bir masa oyunu parchesi n.
Religious
dini törenin yapıldığı masa the lord's table n.
dini törenin yapıldığı masa communion table n.
dini törenin yapıldığı masa altar n.
dini törenin yapıldığı masa holy table n.
kilisede üzerinde ekmek ve şarabın hazırlandığı küçük masa/sehpa prothesis n.
kilisede üzerinde ekmek ve şarabın hazırlandığı küçük masa/sehpa table of oblation n.
Military
masa eğitimi desk training n.
portatif masa field desk n.
Sport
bilardoda masa kenarına bitişik üç topun bulunduğu, özellikle köşeye yakın olan bir veya bir dizi karambol nursery n.
masa tenisi table tennis n.
masa tenisi ping pong n.
uluslararası masa tenisi federasyonu international table tennis federation (ittf) n.
masa oyununda kullanılan ağır bir ahşap disk skittle ball n.
bilardo benzeri bir masa oyunu bar billiards n.
masa tenisi raketinin yüzeyindeki pürüzler pimple n.
masa tenisinde kullanılan içi boş hafif top ping-pong ball n.
(masa tenisi) topun alttan vurularak falso aldığı vuruş türü screw n.
(tenis, badminton, masa tenisi) servis oyunu service game n.
(ingiliz bilardosu) topun masa ortasındaki cebe oynandığı bir hamle türü short jenny n.
bilardo masa filesi pocket n.
masa tenisi oynamak play table tennis v.
Volleyball
masa hakemi scorekeeper n.
Chess
masa oyununda üstünden atlayarak rakibin piyonunu almak jump v.
Card
euchre oyununda kartlar masa üzerinde açıkken oynanan tek el jambone [obsolete] n.
loo oyunu oynanan yuvarlak masa loo table n.
masa veya kart oyunlarında başarılı oyuncu coup n.
Music
parmak veya ayaklarla (masa üzerinde, sert bir zeminde) ritim tutma the devil's tattoo n.
Cinema
oyuncuların bir masa etrafında toplanarak senaryoyu rollerine göre okumaları table read n.
oyuncuların bir masa etrafında toplanarak senaryoyu rollerine göre okumaları table work n.
oyuncuların bir masa etrafında toplanarak senaryoyu rollerine göre okumaları read-through n.
oyuncuların bir masa etrafında toplanarak senaryoyu rollerine göre okumaları table-read n.
Photography
masa tripodu high-hat n.
ışıklı masa light table n.
Mythology
yuvarlak masa şövalyeleri the knights of the round table n.
yuvarlak masa şövalyelerinden biri ve lancelot'un yeğeni bors n.
amcası kral arthur'a isyan edip onu öldüren bir yuvarlak masa şövalyesi modred n.
amcası kral arthur'a isyan edip onu öldüren bir yuvarlak masa şövalyesi mordred n.
amcası kral arthur'a isyan edip onu öldüren bir yuvarlak masa şövalyesi mordred n.
kral arthur efsanesindeki yuvarlak masa şövalyelerinden biri galahad n.
(kral arthur efsanesinde) yuvarlak masa şövalyelerinden biri geraint n.
(arthur efsanesi'nde) kral arthur'un yuvarlak masa şövalyesi olan yeğeni gawain n.
kral arthur ve yuvarlak masa şövalyelerine ait veya ilgili arthurian adj.
Bookbindery
formaların bir arada bulunduğu masa veya levha gathering board n.
Printery
masa üzerinde yapılan dizgi table work n.
matbaada üzerine yazı kalıbı yerleştirilen ağır masa bed n.
Abbreviation
masa ayaklığı tres n.
Slang
dört kişilik masa four-topper n.