Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | nefsi | sensual adj. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Law | ||||
Law | nefsi müdafaa | self-defence n. | ||
The use of stun guns is for self-defence and riot control is not in question. Şok tabancalarının nefsi müdafa ve isyan kontrolü amacıyla kullanılması söz konusu değildir. More Sentences |
||||
Law | nefsi müdafaa | self-defense n. | ||
Tom claimed he killed Mary in self-defense. Tom, Mary'yi nefsi müdafaa için öldürdüğünü iddia etti. More Sentences |
||||
General | ||||
General | nefsi müdafaada | in one's own defense adv. | ||
Idioms | ||||
Idioms | nefsi müdafaa yasası | stand your ground law n. | ||
Law | ||||
Law | nefsi müdafaa | self-protection n. | ||
Law | nefsi müdafa | self defence n. | ||
Law | nefsi müdafaa | self defence n. | ||
Law | (nefsi müdafaa veya görev sırasında) gerçekleştirilen haklı/yasal adam öldürme | justifiable homicide n. | ||
Law | (nefsi müdafaa veya görev sırasında) gerçekleştirilen haklı/yasal adam öldürme | lawful killing n. |