|
Catégorie |
Anglais |
Turc |
|
Colloquial |
|
1 |
Colloquial |
like one o’clock expr.
|
saat bir gibi |
|
2 |
Colloquial |
like one o’clock expr.
|
saat bir civarı |
|
3 |
Colloquial |
like one o’clock expr.
|
saat bir sularında |
|
General |
|
4 |
General |
three o'clock wind n.
|
doğudan esen rüzgar |
|
5 |
General |
five o'clock shadow n.
|
bir günlük sakal |
|
6 |
General |
five o'clock shadow n.
|
kirli sakal (bir günlük) |
|
7 |
General |
the train leaves at four o'clock n.
|
tren saat dörtte kalkar |
|
8 |
General |
five o'clock tea n.
|
beş çayı |
|
9 |
General |
five o'clock tea n.
|
5 çayı |
|
10 |
General |
five o'clock shadow n.
|
(çene ve yanakta) kirli sakal |
|
11 |
General |
at four o'clock sharp adv.
|
saat tam dörtte |
|
12 |
General |
at one o'clock sharp adv.
|
saat tam 1'de |
|
13 |
General |
at eleven o'clock adv.
|
saat on birde. |
|
14 |
General |
at three o'clock sharp adv.
|
tam saat üçte |
|
15 |
General |
at three o'clock sharp adv.
|
saat tam üçte |
|
16 |
General |
at six o'clock adv.
|
saat altıda |
|
17 |
General |
the table is booked for nine o'clock this evening expr.
|
masa bu akşam saat dokuz için rezerve edildi |
|
Phrases |
|
18 |
Phrases |
at six o'clock expr.
|
saat 6'da |
|
|
Colloquial |
|
19 |
Colloquial |
six o'clock swill [australia/new zealand] n.
|
(otel barlarının akşam altıda kapatıldığı yıllarda) ağır içicilik dönemi |
|
Idioms |
|
20 |
Idioms |
a five o'clock shadow n.
|
sakal gölgesi |
|
21 |
Idioms |
a five o'clock shadow n.
|
sabah tıraş olup akşama doğru cildin altında beliren sakal |
|
22 |
Idioms |
five o'clock shadow n.
|
sabah kesilmesine rağmen günün sonuna doğru yeniden uzayan sakal |
|
23 |
Idioms |
know what's o'clock v.
|
neler döndüğünün farkında olmak |
|
24 |
Idioms |
know what's o'clock v.
|
ne dolaplar çevrildiğinin farkında olmak |
|
25 |
Idioms |
know what's o'clock v.
|
durumu/vaziyeti çakmak |
|
26 |
Idioms |
it's five o'clock somewhere expr.
|
başka bir yerde saat beş nasıl olsa |
|
27 |
Idioms |
it's five o'clock somewhere expr.
|
sabah ve öğleden sonra içki içmek istendiğinde söylenen bir söz |
|
28 |
Idioms |
it's five o'clock somewhere expr.
|
içkinin saati olmaz |
|
29 |
Idioms |
it's five o'clock somewhere expr.
|
bir yerlerde saat şu an beş |
|
Speaking |
|
30 |
Speaking |
what were you doing at ten o'clock last night? expr.
|
dün gece saat 10'da ne yapıyordunuz? |
|
31 |
Speaking |
what were you doing at ten o'clock last night? expr.
|
dün gece saat 10'da ne yapıyordun? |
|
32 |
Speaking |
he gets up at seven o'clock expr.
|
saat 7'de kalkar |
|
33 |
Speaking |
it is eight o'clock expr.
|
saat 8 |
|
34 |
Speaking |
it's after three o'clock expr.
|
saat üçü geçti |
|
35 |
Speaking |
at one o'clock sharp expr.
|
saat tam birde |
|
36 |
Speaking |
I get up at nine o'clock in the morning expr.
|
sabah saat dokuzda kalkarım |
|
37 |
Speaking |
it's one o'clock expr.
|
saat bir |
|
38 |
Speaking |
two for the eight o'clock show expr.
|
sekiz matinesine iki bilet lütfen |
|
|
39 |
Speaking |
two for the eight o'clock showing expr.
|
sekiz matinesine iki bilet lütfen |
|
40 |
Speaking |
I get up at seven o'clock expr.
|
7'de kalkarım |
|
Technical |
|
41 |
Technical |
nine o'clock wind n.
|
saat dokuz rüzgarı |
|
42 |
Technical |
twelve o'clock wind n.
|
tam karşıdan esen rüzgar |
|
Botanic |
|
43 |
Botanic |
ten-o'clock (portulaca grandiflora) n.
|
ipek çiçeği |
|
44 |
Botanic |
trailing four o'clock (allionia incarnata) n.
|
pembe renkli çiçek açan yere yakın bir tırmanıcı bitki |
|
45 |
Botanic |
four-o'clock family n.
|
gecesefasıgiller familyası |
|
46 |
Botanic |
common four-o'clock n.
|
akşamsefası |
|
47 |
Botanic |
common four-o'clock n.
|
akşamsefası çiçeği |
|
48 |
Botanic |
common four-o'clock n.
|
akşam sefası |
|
49 |
Botanic |
four o'clock n.
|
akşamsefası |
|
50 |
Botanic |
california four o'clock (mirabilis californica) n.
|
mor-kırmızı renkli kaliforniya akşam sefası |
|
51 |
Botanic |
colorado four o'clock n.
|
güney kaliforniya'dan güney kolorado ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, akşamları açan boru şeklinde canlı ve koyu pembe çiçekleri olan yabani bir çiçek |
|
52 |
Botanic |
desert four o'clock n.
|
güney kaliforniya'dan güney kolorado ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, akşamları açan boru şeklinde canlı ve koyu pembe çiçekleri olan yabani bir çiçek |
|
53 |
Botanic |
sweet four o'clock n.
|
abd'nin güneybatısı ile kuzey meksika'da yetişen, uzun ince boru şeklinde gösterişli beyaz veya açık pembe çiçekleri olan yapraklarla kaplı yabani bir çiçek |
|
54 |
Botanic |
common four-o'clock n.
|
kuzey amerika'da yetişen, gösterişli kırmızı, mor, sarı veya beyaz çiçekleri olan ve akşam üstü açan bir bahçe bitkisi |
|
55 |
Botanic |
four-o'clock n.
|
akşamsefası |
|
56 |
Botanic |
four-o'clock n.
|
kuzey amerika'da yetişen, gösterişli kırmızı, mor, sarı veya beyaz çiçekleri olan ve akşam üstü açan bir bahçe bitkisi |
|
57 |
Botanic |
mountain four o'clock (mirabilis oblongifolia) n.
|
kolorado'nun güneyindeki dağlardan arizona ve meksika'ya uzanan coğrafyada yetişen, eflatun-pembe çiçekleri akşamları açılan yapraklarla kaplı yabani bir çiçek |
|
58 |
Botanic |
mountain four o'clock (mirabilis oblongifolia) n.
|
kolorado'nun güney kesimindeki dağlardan arizona ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, eflatun-pembe çiçekleri akşamları ve günün serin vakitlerinde açan bir bitki |
|
59 |
Botanic |
four o'clock n.
|
mirabilis cinsi bitki |
|
60 |
Botanic |
four o'clock n.
|
kaliforniya'ya özgü kırmızı çiçekli bir bitki |
|
61 |
Botanic |
four-o'clock n.
|
kaliforniya'ya özgü kırmızı çiçekli bir bitki türü |
|
Military |
|
62 |
Military |
three o'clock wind n.
|
saat üç rüzgarı |
|
Ornithology |
|
63 |
Ornithology |
four-o'clock n.
|
kafası siyah ve tüyleri seyrek olan bir avustralya kuşu |
|
64 |
Ornithology |
four-o'clock (philemon corniculatus) n.
|
kafası siyah ve tüyleri seyrek olan bir avustralya kuşu |
|
65 |
Ornithology |
four o'clock n.
|
avustralya'ya özgü bir bal kuşu |
|
British Slang |
|
66 |
British Slang |
beer o'clock n.
|
bira içme vakti |
|
67 |
British Slang |
stupid o'clock expr.
|
çok erken ve uygun olmayan zamanda |
|
68 |
British Slang |
stupid o'clock expr.
|
sabahın köründe |
|