oksitlenmiş - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

oksitlenmiş



Sens de "oksitlenmiş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)

Turc Anglais
General
oksitlenmiş rustful adj.
Technical
oksitlenmiş oxidised adj.
oksitlenmiş corroded adj.
oksitlenmiş oxidized adj.
Chemistry
oksitlenmiş oxidized adj.
oksitlenmiş oxidised adj.

Sens de "oksitlenmiş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 14 résultat(s)

Turc Anglais
Technical
oksitlenmiş yakıtlar oxidized fuels n.
oksitlenmiş tane büyüklüğü oxidation grain size n.
oksitlenmiş çelik oxidized steel n.
oksitlenmiş yüzey oxidized surface n.
oksitlenmiş nanoborucuk oxidized nanotube n.
sulu oksitlenmiş nikel minarelleri nickel bloom n.
aşırı oksitlenmiş overoxidized adj.
Automotive
oksitlenmiş yakıt artıkları gum n.
Chemistry
boyamada kullanılan oksitlenmiş bir hematoksilin türevi hematein n.
oksitlenmiş metalin yüzeyinde oluşan katman reoxidation n.
az oksitlenmiş hyp- pref.
Biochemistry
oksitlenmiş hemden üretilen kırmızı-kahverengi veya mavi-siyah renkli kristalli formda bir tuz hem in n.
Geology
oksitlenmiş piritlerden kaynaklanan kırmızımsı veya pas renginde ayrışmış kaya veya damar yatağı gozzan n.
Photography
(renkli fotoğraf emülsiyonu veya film yıkama solüsyonunda) boya oluşturmak için oksitlenmiş yıkayıcıyla birleşen bileşik coupler n.