Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | organizer n. | organizatör | ||
The organizer was familiar with the protocol of royal visits. Organizatör, kraliyet ziyaretlerinin protokolüne aşinaydı. More Sentences |
||||
Common Usage | organizer n. | düzenleyici | ||
When the organizer receives the meeting notification, the new attendee is added to the organizer’s meeting. Düzenleyici toplantı bildirimini aldığında, yeni katılımcı düzenleyicinin toplantısına eklenir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | organizer n. | organizatör | ||
What are some of the best practices for conference organizers? Konferans organizatörleri için en iyi uygulamalardan bazıları nelerdir? More Sentences |
||||
Computer | ||||
Computer | organizer n. | düzenleyici | ||
If you're using Family Sharing, only the family organizer can update the payment information. Aile Paylaşımı'nı kullanıyorsanız ödeme bilgilerini yalnızca aile düzenleyicisi güncelleyebilir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | organizer n. | düzenleyen kimse | ||
General | organizer n. | idareci | ||
General | organizer n. | kurucu | ||
General | organizer n. | örgütçü | ||
General | organizer n. | örgütleyici | ||
General | organizer n. | ab seyahat yönetmeliği uyarınca paket tatil organize eden herkes | ||
General | organizer n. | organize eden kimse | ||
General | organizer n. | düzenleyen kimse | ||
General | organizer n. | yeni şubeler kurmak amacıyla çeşitli yerlere seyahat eden kimse | ||
General | organizer n. | sendika için yeni işçileri örgütleyen sendika çalışanı | ||
General | organizer n. | embriyo gelişiminde indüktör görevi gören bileşen | ||
General | organizer n. | içindekileri düzenlemek için birden fazla bölmesi olan klasör | ||
Computer | ||||
Computer | organizer n. | düzenleyen | ||
Computer | organizer n. | elektronik ajanda |