Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
ortasına
ortasına
Historique
Phrases
Sens de
"ortasına"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
ortasına
amidst
adv.
2
General
ortasına
amid
prep.
Sens de
"ortasına"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 97 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
sofra ortasına konulan süslü kase
epergne
n.
2
General
kitap ortasına eklenen sayfalar
insert
n.
3
General
(genelde mutfağın ortasına yerleştirilmiş) mutfak masası
kitchen island
n.
4
General
hintli kadınlarını kaşlarının ortasına yapıştırdıkları nokta şeklindeki süs
bindhi
n.
5
General
1 mayıs kutlamaları kapsamında yürütülen spor faaliyetlerinin yapıldığı açık alanın tam ortasına konulan, çiçeklerle kaplanmış uzun sırık
may pole
n.
6
General
tek kişinin ortasına yerleşerek kaydığı kızak
monoski
n.
7
General
fıçının ortasına en yakın demir çember
bulge hoop
n.
8
General
turtaların ortasına konulan kuş şeklindeki seramik biblo
pie bird
n.
9
General
yalpalama derecesini görmek için geminin ortasına asılan sarkaç
ship pendulum
n.
10
General
mayıs ortasından ağustos ortasına kadarki sezon
summer [uk]
n.
11
General
birleşik devletler'in güney ve ortasına özgü uzun ve tırmanıcı bir bitki
supplejack
n.
12
General
tartışmanın ortasına dalmak
jump in the middle of the discussion
v.
13
General
yüzünün ortasına yumruğu patlatmak
punch someone directly in the face
v.
14
General
ortasına almak
surround
v.
15
General
bedenin ortasına ait
mesial
adj.
16
General
bir dişin çenenin ön kısmının ortasına en yakın olan yüzeyine ait veya ilişkin
mesal
adj.
17
General
güzergah ortasına ilişkin
midcourse
adj.
18
General
sabahın ortasına ait
mid-morning
adj.
19
General
gecenin ortasına ait
midnight
adj.
20
General
mevsim ortasına ait
mid-season
adj.
21
General
yaz ortasına ait
midsummer
adj.
22
General
kış ortasına ait
midwinter
adj.
23
General
kraliçe victoria devri'nin ortasına ait
mid-victorian
adj.
24
General
aniden başka bir şeyin ortasına çıkan bir şeyle ilgili
intersilient
adj.
25
General
suratının ortasına
bang in the face
adv.
Phrasals
26
Phrasals
kendini birşeyin ortasına atmak
hurl oneself into
v.
27
Phrasals
şişen hamurun ortasına yumrukla bastırıp hava kabarcıklarını çıkarmak
punch down
v.
28
Phrasals
(bir şeyle başka bir şeyin) arasına/ortasına düşmek
fall between (something and something else)
v.
29
Phrasals
cup diye ortasına düşmek
fall in
v.
30
Phrasals
cup diye ortasına düşmek
fall into
v.
31
Phrasals
birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin ortasına atmak
put someone or something among someone or something
v.
32
Phrasals
(bir grubun) arasına/ortasına düşmek
fall among (a group) [dated]
v.
33
Phrasals
ortasına düşmek
fall between
v.
34
Phrasals
-in ortasına/içine atmak
hurl into
v.
35
Phrasals
-in ortasına atmak
put among
v.
36
Phrasals
kuyruğun ortasına ite kaka dalmak
push in
v.
Phrases
37
Phrases
kafanın ortasına
upside the head
expr.
Idioms
38
Idioms
bir şeyin ortasına bırakmak
leave (something) lying around
v.
39
Idioms
iki gözünün ortasına vurmak
hit someone between the eyes
v.
40
Idioms
iki gözünün ortasına vurmak
hit someone right between the eyes
v.
41
Idioms
(birinin) iki gözünün ortasına vurmak
hit (one) (right) between the eyes
v.
42
Idioms
ağzının ortasına
right in the kisser
expr.
43
Idioms
tam ağzının ortasına
right in the kisser
expr.
44
Idioms
tam ortasına
slap-bang in the middle
expr.
Technical
45
Technical
silindirik boru dökmek için döküm kalıbı ortasına yerleştirilen metal destek
chaplet
n.
46
Technical
bir ipi geçici olarak başka bir ipin ortasına bağlamak için kullanılan bir düğüm
weaver's hitch
n.
47
Technical
bir ipi geçici olarak başka bir ipin ortasına bağlamak için kullanılan bir düğüm
becket bend
n.
48
Technical
bir ipi geçici olarak başka bir ipin ortasına bağlamak için kullanılan bir düğüm
weaver's knot
n.
49
Technical
ok çentiklerinden korumak için yay kirişinin ortasına sarılan iplik veya sicim
whipping
n.
50
Technical
iki ucundan ortasına doğru dişleri olan eğe
double-ender
n.
51
Technical
araba falakasının ortasına takılan bir klips tertibatı
singletree center clip
n.
Textile
52
Textile
yarım (baldırın ortasına kadar) bot/çizme
mid-calf boots
n.
Architecture
53
Architecture
yuvarlak çiçeğin ortasına yerleştirilmiş bir top şeklinde oyulmuş süs
ballflower
n.
Construction
54
Construction
silindirik boru dökmek için döküm kalıbı ortasına yerleştirilen metal destek
anchor
n.
55
Construction
hamaylıyı yukarı çekmek için seren yelkeninin ortasına yerleştirilen malzeme
glut
n.
Furniture
56
Furniture
masa ortasına konulan gösterişli gümüş kase
epergne
n.
Marine
57
Marine
dümeni geminin ortasına yerleştirmek
ease the helm
v.
58
Marine
dümeni geminin ortasına yerleştirmek
right the helm
v.
59
Marine
dümen yekesinin geminin ortasına gelmesine izin vermek
ease the helm
v.
Medical
60
Medical
çeneye, alt çenenin ortasına veya böcek çenesine ait olan
mental
adj.
Anatomy
61
Anatomy
nazal bölgenin ortasına ait
mesonasal
adj.
Dentistry
62
Dentistry
dişin çenenin ön kısmının ortasına en yakın yüzeyine ait veya ilişkin
mesial
adj.
Gastronomy
63
Gastronomy
ortasına soğan konan düz ve yuvarlak bir tür hamur işi
bialy
n.
64
Gastronomy
etin ne kadar piştiğini denetlemek için rostonun ortasına yerleştirilen termometre
meat thermometer
n.
Marine Biology
65
Marine Biology
teleostei alt sınıfına mensup bazı kemikli balıkların korakoid kavislerinin ortasına ait veya ilişkin
mesocoracoid
adj.
Botanic
66
Botanic
amerika birleşik devletleri'nin güney ve ortasına özgü sarı çiçekli çok yıllık bir ot
gravelweed (verbesina helianthoides)
n.
67
Botanic
birleşik devletler'in güney ve ortasına özgü uzun ve tırmanıcı bir bitki
berchemia scandens
n.
Fishery
68
Fishery
misina ortasına sabitlenen kanca
sniggle
n.
Education
69
Education
genellikle üniversite döneminin ortasına denk gelen, öğrencilerin okuma veya araştırmaya yoğunlaşması amacıyla ders yapılmayan hafta
reading week
n.
Linguistics
70
Linguistics
sözcüğün ortasına konan ek
infix
n.
71
Linguistics
(orta fransızca'dan farklı olarak) 800'lerden 1300'lerin ortasına kadar konuşulan fransızca
old french
n.
72
Linguistics
1100'lerin ortasından 1500'lerin ortasına kadar konuşulan izlandaca
old icelandic
n.
73
Linguistics
1500'lerin ortasına kadar konuşulan italyanca
old italian
n.
74
Linguistics
1300'lerin ortasına kadar konuşulan iskandinav dilleri
old norse
n.
75
Linguistics
1500'lerin ortasına kadar konuşulan portekizce
old portuguese
n.
76
Linguistics
1500'lerin ortasına kadar konuşulan provensal
old provençal
n.
77
Linguistics
sözcüğün ortasına ek yerleştirme
infixation
n.
78
Linguistics
sözcüğün ortasına ek yerleştirme
infixion
n.
History
79
History
orta çağda masanın ortasına konulan tuzluğun üst kısmındaki sandalyelere ev sahibinin alt kısmındaki sandalyelere de konukların oturması
above the salt
n.
80
History
orta çağda masanın ortasına konulan tuzluğun üst kısmındaki sandalyelere ev sahibinin alt kısmındaki sandalyelere de konukların oturması
saltfoot
n.
81
History
(eskiden avrupa'da) alnın ortasına takılan bir tür mücevher
ferronière
n.
Geography
82
Geography
kuzeybatı ve kuzey-kuzeybatı yönlerinin tam ortasına denk gelen yön
northwest by north
n.
83
Geography
kuzeybatı ve batı-kuzeybatı yönlerinin tam ortasına denk gelen yön
northwest by west
n.
84
Geography
kuzeydoğu ve kuzey-kuzeydoğu arasındaki noktanın tam ortasına yöne doğru
northeast by north
adv.
85
Geography
kuzeybatı ve kuzey-kuzeybatı yönlerinin tam ortasına denk gelen yöne doğru
northwest by north
adv.
86
Geography
kuzeybatı ve batı-kuzeybatı yönlerinin tam ortasına denk gelen yöne doğru
northwest by west
adv.
87
Geography
dere veya nehrin ortasına doğru
midstream
adv.
Military
88
Military
iki kanadın ortasına yerleştirilmiş birlik
center of an army
n.
89
Military
iki kanadın ortasına yerleştirilmiş birlikler
center of an army
n.
Hunting
90
Hunting
gece görüşü sağlamak üzere gezin yanlarına ve arpacığın ortasına konan parlak halka
ring
n.
91
Hunting
tetikten dipçik taban ortasına kadar olan mesafe
length of pull
n.
Sport
92
Sport
(bilardo) beyaz topun ortasına yapılan vuruş
bottom
n.
Football
93
Football
(topu) sağ veya sol kanattan saha ortasına atmak
cross
v.
Baseball
94
Baseball
(topu) vurucu alanının ortasına göndermek
serve up
v.
95
Baseball
(sıkışık oyun ile) koşucuyu üçüncü kaleden saha ortasına getirmek
squeeze
v.
Art
96
Art
resimli bir arka planın önünde gerçekçi bir doğa ortamı yaratılarak oluşturulan sahnenin ortasına yerleştirilen, gerçek boyutlu bir vahşi yaşam modeli veya sahnesi
diorama
n.
Bookbindery
97
Bookbindery
kitabın ortasına atılan tek dikiş
single stitch
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ortasına
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy