püskürten - Turc Anglais Dictionnaire

püskürten

Sens de "püskürten" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
General
püskürten vomiter n.
püskürten eruptive adj.
püskürten sprayey adj.

Sens de "püskürten" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

Turc Anglais
General
ateş püskürten canavar chimera n.
sıvı püskürten kimse sprayer n.
ateş püskürten canavar chimaera n.
geri püskürten şey deterrent n.
sıvıyı küçük damlalar şeklinde püskürten sprey fine spray n.
püskürten kimse spewer n.
püskürten kimse spurter n.
ağzından ateş püskürten firebreathing adj.
kendi kendini püskürten self-repelling adj.
kendi kendini püskürten self-repulsive adj.
ağzından ateş püskürten firebreather adj.
Technical
alev püskürten araç flame head n.
elektrostatik flok püskürten tabanca electrostatic flock spray gun n.
kömür püskürten makine coal pulverizer n.
uygun birimlerde püskürten kap dispenser n.
aşındırıcı maddeyi yüksek basınç altında yüzeye püskürten alet sandblast n.
su püskürten yangın hortumunu sabitleme aparatı director [uk] n.
savaşta veya tarımda kullanılan ve bir başlık yardımıyla alevli yakıt püskürten alet flame thrower n.
savaşta veya tarımda kullanılan ve bir başlık yardımıyla alevli likit veya yarı likit bir yakıtı püskürten alet flame-thrower n.
su püskürten watering adj.
Railway
tren hareketini kolaylaştırmak için raylara kum püskürten hazne sandbox n.
Marine Biology
su püskürten balina spouter n.
su püskürten bir deniz canlısı spoutfish n.
Botanic
aynı salkımda hem erkek hem dişi çiçekleri olan, erkek çiçeğe dokunulduğunda havaya polen püskürten orkide türü jumping orchid (catasetum macrocarpum) n.
Agriculture
gübre, su ve çim tohumunu aynı anda püskürten makine flosser n.
Geology
özellikle okyanus tabanında yer alan, sıcak su ve çözünmüş mineraller püskürten açıklık thermal vent n.
lav yerine uçucu madde püskürten yanardağ cryovolcano n.
Military
gemiye çıkılarak yapılan bir saldırıyı püskürten denizci broader n.
Mythology
ateş püskürten ejderha firedrake n.
(hikayelerde ejderha) ateş püskürten fire-breathing adj.
Archaic
ateş püskürten ignivomous adj.
Reptiles
kurbanını sokmak yerine gözüne zehir püskürten bir afrika yılanı spitting cobra n.
kurbanını sokmak yerine gözüne zehir püskürten bir afrika yılanı ringhals n.
kurbanını sokmak yerine gözüne zehir püskürten bir afrika yılanı rinkals n.
kurbanını sokmak yerine gözüne zehir püskürten bir afrika yılanı haemachates haemachatus n.
kurbanını sokmak yerine gözüne zehir püskürten bir afrika yılanı cinsi hemachatus n.
kurbanını sokmak yerine gözüne zehir püskürten bir afrika yılanı cinsi genus hemachatus n.