Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | pear tree n. | armut ağacı | ||
I am pruning the pear trees. Armut ağaçlarını buduyorum. More Sentences |
||||
Botanic | ||||
Botanic | pear tree n. | armut ağacı | ||
The pear tree in the garden bears a lot of fruit. Bahçedeki armut ağacı çok meyve verir. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Idioms | and a partridge in a pear tree expr. | uzun bir liste saydıktan sonra sonuna kafiyeli/eğlenceli bir bitiriş yapmak için eklenen ifade (the twelve days of christmas şarkısından bir alıntı) | ||
Botanic | ||||
Botanic | wild pear tree n. | ahlat ağacı | ||
Botanic | anchovy pear tree n. | batı hint adalarına özgü mangoya benzer yenebilir meyveleri olan bir ağaç | ||
Botanic | garlic pear tree n. | jamaika'ya özgü, sarımsak tadında meyve veren bir ağaç | ||
Entomology | ||||
Entomology | pear tree psylla n. | armut psillidi |