pour into - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

pour into

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "pour into" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
General
pour into v. içine dökmek

Sens de "pour into" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 42 résultat(s)

Anglais Turc
General
pour out into the streets v. sokaklara dökülmek
pour salt into wound v. yaraya tuz basmak
pour into a cake mold v. kek kalıbına dökmek
pour pasta into boiling water v. haşlanmış suya makarna dökmek
Phrasals
pour oneself into something v. bir şeyle iştigal etmek/oyalanmak
pour oneself into something v. bir işle kendini meşgul etmek/oyalamak
pour oneself into something v. kendini tamamıyla bir işe/uğraşıya vermek
pour oneself into something v. kendini dar bir elbiseye sokmak
pour something back into something v. (bir sıvıyı vb) (bir şeyin içine) tekrar/geri dökmek
pour oneself into something v. (dar elbiseyi) üstüne cuk diye oturtmak
pour back into v. geri içine dökmek
pour back into v. tekrar içine dökmek
pour into (something or some place) v. (bir şeye/bir yere) akmak
pour into (something or some place) v. (bir şeyin/bir yerin) içine akmak
pour into (something or some place) v. (bir şeyin/bir yerin) içine yağmak
pour into (something or some place) v. (bir şeye/bir yere) dökmek
pour into (something or some place) v. (bir şeyin) içine dökmek
pour into (something or some place) v. (bir şeye/bir yere) akın etmek
pour into (something or some place) v. (bir şeye/bir yere) üşüşmek
pour into (something or some place) v. (bir şeye/bir yere) doluşmak
pour into (something or some place) v. (bir şeye/bir yere) yağmak
pour into (something or some place) v. üzerine (dar bir kıyafet) geçirmek
pour into (something or some place) v. (dar bir kıyafetin) içine girmek
pour into (something or some place) v. (dar bir kıyafete) cuk diye girmek
Colloquial
pour into streets v. sokağa dökülmek
pour into streets v. sokaklara dökülmek
Idioms
pour water into a sieve v. akıntıya kürek çekmek
pour oneself into something v. kendini bir şeye vermek
pour honey into (one's) ear v. duymak istediklerini söylemek
get/pour/put a quart into a pint pot [uk] v. küçük bir yere sığdırmaya çalışmak
get/pour/put a quart into a pint pot [uk] v. küçük bir yere tıkmaya çalışmak
get/pour/put a quart into a pint pot [uk] v. hacmi büyük bir şeyi küçük bir şeyin içine sığdırmaya çalışmak
get/pour/put a quart into a pint pot [uk] v. imkansızı başarmaya çalışmak
pour oneself into v. -e kendini vermek
pour oneself into v. (dar elbiseyi) üstüne cuk diye oturtmak
pour oneself into v. ile iştigal etmek/oyalanmak
pour oneself into v. kendini dar bir elbiseye sokmak
pour oneself into v. ile kendini meşgul etmek/oyalamak
pour salt into the wounds v. yaraya/yarasına tuz basmak
pour salt into one's wounds v. yaraya/yarasına tuz basmak
pour salt into the wound v. yaraya/yarasına tuz basmak
pour salt into one's wound v. yaraya/yarasına tuz basmak