presser - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

presser

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "presser" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 9 résultat(s)

Anglais Turc
General
presser n. baskı silindiri
presser n. matbaacı
presser n. pres
presser n. ütücü
presser n. basın toplantısı
presser n. basın konferansı
presser n. presle çömlek/cam eşya şekillendiren kimse
Industry
presser n. pres kullanan kimse
Textile
presser n. presçi

Sens de "presser" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 51 résultat(s)

Anglais Turc
General
presser foot n. (kereste tesviye aşamasında) aşağı doğru bastırmaya yarayan makine ayağı
Textile
presser lifter roller n. ayak kaldırma bilyası
presser lifter plate n. ayak kaldırma plakası
presser regulating plate n. ayak yükseklik ayarı
presser lifter pedal n. ayak kaldırma pedalı
intermediate presser n. ara ütü
intermediate presser n. ara ütücü
presser foot lifter n. ayak kaldırma
presser bar lifter adjustment rod n. ayak kaldırma ayar mili
presser bar lifter adjustment couple n. ayak kaldırma ayar mili
presser foot lift-up speed n. ayak kaldırma hızı
presser bar lifter link n. ayak kaldırma iticisi
presser arm lever plate n. ayak kaldırma kolu
presser lifter lever n. ayak kaldırma kolu
presser bar lifter cylinder n. ayak kaldırma pistonu
presser plate n. baskı plakası
presser foot n. baskı ayağı
presser bar lifter n. baskı ayağı kaldıracı
power presser lifter n. baskı ayağı kaldırıcı
presser foot lowering mechanism n. baskı ayağı aşağı indirme mekanizması
presser foot assembly n. baskı ayağı
presser foot plate n. baskı ayağı plakası
presser bar lifter chain n. baskı ayağı kaldırma zinciri
presser foot stroke n. baskı ayağı stroku
presser arm shaft bushing n. baskı ayağı şaft burcu
presser adjusting screw n. baskı ayar vidası
presser foot arm n. baskı ayağı kolu
pleat presser sewing n. baskılı dikiş
presser foot lowering solenoid holder n. baskı ayağı aşağı indirme solenoid tutucusu
ball presser plate n. bilye baski plakası
point presser n. dar alanlar için ütü tahtası
electromagnetic presser bar lifter n. elektromanyetik baskı mili kaldırıcısı
thread cutting presser foot n. iplik kesimi baskı ayağı
bobbin presser arm n. masura sardırma kolu
bobbin presser n. masura baskısı
presser bar roller bracket assembly n. ray bağlantısı
point presser n. uç çevirici
presser bar n. (trikotaj makinesinde) iğne kancalarını kapatarak iplik ilmeklerinin üstlerinden geçmelerini sağlayan aparat
seam presser n. kırışıklıkları gidermek için kullanılan terzi ütüsü
Furniture
pants presser n. pantolonun asılıp kırışıklıkların baskı ile giderildiği ev aleti
Agriculture
seam presser n. saban izlerini gidermek için kullanılan ağır silindir
presser wheel n. tohum ekme makinesinde tohumların etrafındaki çamuru aşağı bastırıp sıkıştıran geniş kenarlı çark
Slang
flesh-presser n. bir pozisyona aday olan ve insanlarla bire bir görüşüp, tanışıp, onları dinleyen politikacı
flesh-presser n. oy toplamak için insanları ziyaret eden politikacı
flesh-presser n. politikacı
palm presser n. halkın gözünde olumlu bir görüntü çizmeye çalışan politikacı
palm presser n. herkesle el sıkışıp olumlu izlenim bırakmaya çalışan politikacı
palm presser n. herkesle tanışıp el sıkışan ve çevre oluşturmaya çalışan kimse
palm-presser n. bir pozisyona aday olan ve insanlarla bire bir görüşüp, tanışıp, onları dinleyen politikacı
palm-presser n. oy toplamak için insanları ziyaret eden politikacı
palm-presser n. politikacı