Historique

push someone

Sens de "push someone" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 2 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	push someone v.	üstüne gitmek
2	General	push someone v.	birisini sinirlendirmek

Sens de "push someone" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 91 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	push something on someone v.	bir şeyi birine zorla kabul ettirmek
2	General	push someone out of v.	birini iterek (bir yerden) çıkarmak
3	General	push someone out v.	safdışı etmek (birini)
4	General	push someone out v.	bertaraf etmek (birini)
5	General	push someone into depression v.	depresyona sokmak
Phrasals
6	Phrasals	push someone around v.	biriyle uğraşmak
7	Phrasals	push someone around v.	birinin üzerine gitmek
8	Phrasals	push someone up v.	birini yukarı doğru çekmek
9	Phrasals	push someone to do something v.	birini bir şey yapmaya zorlamak
10	Phrasals	push someone across something v.	birini bir şeyin karşısına itmek
11	Phrasals	push someone along v.	iteleye-kakalaya yürütmek
12	Phrasals	push someone around v.	iterek götürmek/hareket ettirmek
13	Phrasals	push something ahead of someone v.	ilerisine itmek
14	Phrasals	push something ahead of someone v.	ilerisine doğru itmek
15	Phrasals	push someone around in something v.	iterek götürmek/hareket ettirmek
16	Phrasals	push someone about in something v.	iterek götürmek/hareket ettirmek
17	Phrasals	push someone toward someone or something v.	'e doğru itmek
18	Phrasals	push toward someone or something v.	'e doğru hareket etmek/ilerlemek
19	Phrasals	push someone about v.	(birilerini) iteklemek/itip kakmak
20	Phrasals	push someone around v.	(birilerini) iteklemek/itip kakmak
21	Phrasals	push (someone or something) off v.	(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak
22	Phrasals	push (someone or something) off v.	(birini/bir şeyi) itmek
23	Phrasals	push up on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) yükseltmek
24	Phrasals	push up on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) yukarı doğru itmek
25	Phrasals	push up on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) yukarı doğru kaldırmak
26	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) altına itmek
27	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) altına iterek sokmak
28	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) altına sürmek/getirmek
29	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeye) batırmak
30	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) altına sokmak
31	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeye) daldırmak
32	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine/altına bastırmak
33	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine/altına bastırarak sokmak
34	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	(birini/bir şeyi) hareket halindeki bir aracın altına/önüne itmek
35	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	(birini/bir şeyi) hareket halindeki bir aracın önüne/altına atmak
36	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	bir duyguyu bir şeyin altına itmek
37	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	bir duyguyu bir şeyin altında bastırmak
38	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	bir duyguyu bir şeyin altına iterek gizlemek/bastırmak
39	Phrasals	push (someone or something) under (something) v.	bir duyguyu bir şeyin altında gizlemek/baskılamak
40	Phrasals	push someone or something off (of) someone or something v.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
41	Phrasals	push someone or something off (of) someone or something v.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden uzağa itmek
42	Phrasals	push someone or something off v.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
43	Phrasals	push someone or something off v.	birini/bir şeyi birinden/bir şeyden uzağa itmek
44	Phrasals	push (someone or something) about in (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) içinde iterek götürmek/gezdirmek
45	Phrasals	push (someone or something) about in (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) içinde oradan oraya götürmek/taşımak
46	Phrasals	push (someone or something) across (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) karşısına itmek
47	Phrasals	push (someone or something) around in (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) içinde iterek götürmek/gezdirmek
48	Phrasals	push (someone or something) around in (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) içinde oradan oraya götürmek/taşımak/sürmek
49	Phrasals	push (someone or something) into (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine itmek/sürüklemek/sokmak
50	Phrasals	push (someone or something) into (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sürükleyerek/iterek/bastırarak sokmak
51	Phrasals	push (someone or something) into (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeye) itmek/sürmek/sürüklemek
52	Phrasals	push (someone) into (something) v.	(birini bir şey) yapmaya itmek
53	Phrasals	push (someone) into (something) v.	(birini bir şey) yapmaya zorlamak
54	Phrasals	push (someone) into (something) v.	(birini bir şey) yapmak zorunda bırakmak
55	Phrasals	push (someone) into (something) v.	(birini bir şeye) itmek/sürüklemek
56	Phrasals	push (someone) into (something) v.	(birini bir şeyin) içine sokmak
57	Phrasals	push (someone or something) over v.	(birini/bir şeyi) devirmek
58	Phrasals	push (someone or something) over v.	(birini/bir şeyi) yıkmak
59	Phrasals	push (someone or something) over v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) üstüne itmek/yükseltmek
60	Phrasals	push (someone or something) over v.	(birini bir şeyin) yukarısına itmek
61	Phrasals	push (someone or something) over v.	(birini/bir şeyi bir seviyenin) üstüne çıkarmak/yükseltmek
62	Phrasals	push (someone or something) over v.	(birinin/bir şeyin bir seviyeyi) aşmasına neden olmak
63	Phrasals	push at (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) itmek/ittirmek
64	Phrasals	push down on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) aşağı doğru bastırmak
65	Phrasals	push down on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstüne/üstünden bastırmak
Colloquial
66	Colloquial	push someone in the mud v.	birini çamura itmek
Idioms
67	Idioms	push someone up against the wall v.	birisini çok zor bir duruma sokmak
68	Idioms	push someone too far v.	birinin üstüne çok gitmek
69	Idioms	push someone to the wall v.	birini köşeye sıkıştırmak
70	Idioms	give someone the push v.	birini işten kovmak
71	Idioms	give someone the push v.	birini işten atmak
72	Idioms	push someone too far v.	birisine fazla yüklenmek
73	Idioms	push past someone or something v.	diğer/öteki insanları iterek/itekleyerek yürümek/ilerlemek
74	Idioms	push past someone or something v.	diğerlerini iterek kendine yol açmak
75	Idioms	push past someone or something v.	kalabalığı yararak yürümek/ilerlemek
76	Idioms	push something off on to someone v.	(görevi/işi) başkasının üzerine yıkmak
77	Idioms	push something off on to someone v.	(görevi/işi) başkasının üstüne yıkmak
78	Idioms	push something off on someone v.	(görevi/işi) başkasının üzerine yıkmak
79	Idioms	push something off on someone v.	(görevi/işi) başkasının üstüne yıkmak
80	Idioms	push (someone or something) off (of) (someone, something, or oneself) v.	(birini/bir şeyi birinden, bir şeyden, kendinden) uzaklaştırmak
81	Idioms	push (someone or something) off (of) (someone, something, or oneself) v.	(birini/bir şeyi birinden, bir şeyden kendinden) uzağa itmek
82	Idioms	push (someone or something) over the top v.	(birini/bir şeyi) zirveye taşımak
83	Idioms	push (someone or something) over the top v.	(birini/bir şeyi) hedefine/başarıya yükseltmek
84	Idioms	push (someone or something) over the top v.	(birini/bir şeyi) hedefine/başarıya ulaştırmak
Slang
85	Slang	push up on (someone) [us] v.	(biriyle) flört etmek
86	Slang	push up on (someone) [us] v.	(birini) baştan çıkarmaya çalışmak
87	Slang	push up on (someone) [us] v.	(birine) cinsel yönden yakınlaşmaya çalışmak
88	Slang	push up on (someone) [us] v.	(birine) asılmak
89	Slang	push up on (someone) [us] v.	(birine) yavşamak
90	Slang	push up on (someone) [us] v.	(birine) yılışmak
91	Slang	push up on (someone) [us] v.	(birine) yazmak