Historique

put through

Sens de "put through" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 16 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	put through v.	bitirmek
2	General	put through v.	telefona bağlamak
3	General	put through v.	telefonu bağlamak
4	General	put through v.	yapmak
5	General	put through v.	telefon bağlamak
6	General	put through v.	irtibatlandırmak
7	General	put through v.	başarmak
8	General	put through v.	gerçekleştirmek
9	General	put through v.	(telefon) bağlamak
10	General	put through v.	başarıyla sonuçlandırmak
11	General	put through v.	maruz bırakmak
12	General	put through v.	(kötü bir şeyi) yaşatmak
13	General	put through v.	(derdi birinin) başına açmak
14	General	put through v.	halletmek
15	General	put through v.	işlemlerini tamamlamak
Football
16	Football	put through v.	(birine) pas atarak teke tek gol şansı vermek

Sens de "put through" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 157 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	put somebody through something v.	tabi tutmak
2	General	put a call through v.	telefon etmek
3	General	put something through v.	bir yasa tasarısını meclisten geçirmek
4	General	put someone through her paces v.	bir kimsenin yeteneğini denemek
5	General	put somebody through v.	bağlamak
6	General	put someone through his paces v.	bir kimsenin yeteneğini denemek
7	General	put through a call to v.	-e telefon etmek
8	General	put somebody through v.	birini telefonda bağlamak
9	General	put bullet holes through the windshield v.	arabanın ön camına kurşun delikleri açmak
10	General	put something through the process v.	bir şeyi işlemden geçirmek
Phrasals
11	Phrasals	put someone through v.	birisini hatta bağlamak
12	Phrasals	put somebody through something v.	maruz bırakmak
13	Phrasals	put (someone or something) through (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeye) tabi tutmak
14	Phrasals	put (someone or something) through (something) v.	(birini/bir şeyi bir testten) geçirmek
15	Phrasals	put (someone or something) through (something) v.	(birini/bir şeyi bir teste) tabi tutmak
16	Phrasals	put (someone) through (something) v.	(birinin) kötü/zor/travmatik bir şey yaşamasına neden olmak
17	Phrasals	put (someone) through (something) v.	(birini bir şeye) maruz bırakmak
18	Phrasals	put (someone) through (something) v.	(birini) okutmak
19	Phrasals	put (someone) through (something) v.	(birinin) okul masraflarını karşılamak
20	Phrasals	put (someone) through (something) v.	(birinin) okul masraflarını üstlenerek mezun olmasını sağlamak
Idioms
21	Idioms	put someone through one's paces v.	bir kimsenin yeteneklerini sınamak
22	Idioms	put someone through the mill v.	adamın canına okumak
23	Idioms	put someone through it v.	anasından emdiği sütü burnundan getirmek
24	Idioms	put someone through the wringer v.	anasından emdiği sütü burnundan getirmek
25	Idioms	put somebody through hell v.	birine çok acı çektirmek
26	Idioms	put somebody through hell v.	birine cehennem azabı çektirmek
27	Idioms	put somebody through hell v.	birine çok çektirmek
28	Idioms	put through one's paces v.	becerisini sınamak
29	Idioms	put someone through the wringer v.	birisinin anasından emdiği sütü burnundan getirmek
30	Idioms	put someone through the wringer v.	canına okumak
31	Idioms	put someone through the mill v.	ensesinde boza pişirmek
32	Idioms	put through the hoop v.	köşeye sıkıştırmak
33	Idioms	put through the hoops v.	köşeye sıkıştırmak
34	Idioms	put someone through the wringer v.	köşeye sıkıştırmak
35	Idioms	put someone through the wringer v.	perişan etmek
36	Idioms	put through one's paces v.	sınav çekmek
37	Idioms	put through one's paces v.	sınava tabi tutmak
38	Idioms	put someone through the wringer v.	yakasını bırakmamak
39	Idioms	put (one) through (one's) facings v.	(birinin) yeteneğini/becerisini sınamak
40	Idioms	put (one) through (one's) facings v.	(birini) zor bir görevle sınamak
41	Idioms	put (someone or something) through the ringer v.	(birinin/bir şeyin) anasından emdiği sütü burnundan getirmek
42	Idioms	put (someone or something) through the ringer v.	(birinin/bir şeyin) canına okumak
43	Idioms	put (someone or something) through the ringer v.	(birinin) bir şeyin üstüne gitmek
44	Idioms	put (someone or something) through the ringer v.	(birini/bir şeyi) köşeye sıkıştırmak
45	Idioms	put through the ringer v.	bir araba dolusu laf işitmek
46	Idioms	put through the ringer v.	canına okunmak
47	Idioms	put through the ringer v.	anasından emdiği süt burnundan getirilmek
48	Idioms	put through the ringer v.	çok üstüne gelinmek
49	Idioms	put through the ringer v.	köşeye sıkıştırılmak
50	Idioms	put (one) through the mangle v.	(birinin) canına okumak
51	Idioms	put (one) through the mangle v.	(birini) cendereye sokmak
52	Idioms	put (one) through the mangle v.	(birini) zorluk içine düşürmek
53	Idioms	put (one) through the mangle v.	(birine) işkence/ceza olmak
54	Idioms	put (one) through the mangle v.	(birine) zorlu bir sınama olmak
55	Idioms	put (one) through the mangle v.	(birini) büyük sıkıntıya düşürmek
56	Idioms	put (one) through the mangle v.	(birine) ateşten gömlek giydirmek
57	Idioms	put (one) through the mangle v.	(birini) cezalandırmak
58	Idioms	be put through the mangle v.	canına okunmak
59	Idioms	be put through the mangle v.	cendereye sokulmak
60	Idioms	be put through the mangle v.	zorluk içine düşürülmek
61	Idioms	be put through the mangle v.	büyük sıkıntıya sokulmak
62	Idioms	be put through the mangle v.	ateşten gömlek giydirilmek
63	Idioms	be put through the mangle v.	cezalandırılmak
64	Idioms	be put through the hoop v.	köşeye sıkıştırılmak
65	Idioms	be put through the hoop v.	zorlu/çetin bir sınav vermek
66	Idioms	be put through the hoop v.	kötü bir deneyim/süreç/dönem geçirmek
67	Idioms	be put through the hoop v.	zor bir sınavdan geçmek
68	Idioms	be put through the hoop v.	canına okunmak
69	Idioms	be put through the hoop v.	cendereye sokulmak
70	Idioms	be put through the hoop v.	zorluk içine düşürülmek
71	Idioms	be put through the hoop v.	ateşten gömlek giydirilmek
72	Idioms	be put through the hoop v.	cezalandırılmak
73	Idioms	be put through the hoop v.	anasından emdiği süt burnundan getirilmek/gelmek
74	Idioms	be put through the hoop v.	perişan edilmek
75	Idioms	be put through the wringer v.	köşeye sıkıştırılmak
76	Idioms	be put through the wringer v.	zorlu/çetin bir sınav vermek
77	Idioms	be put through the wringer v.	kötü bir deneyim/süreç/dönem geçirmek
78	Idioms	be put through the wringer v.	zor bir sınavdan geçmek
79	Idioms	be put through the wringer v.	canına okunmak
80	Idioms	be put through the wringer v.	cendereye sokulmak
81	Idioms	be put through the wringer v.	zorluk içine düşürülmek
82	Idioms	be put through the wringer v.	ateşten gömlek giydirilmek
83	Idioms	be put through the wringer v.	cezalandırılmak
84	Idioms	be put through the wringer v.	anasından emdiği süt burnundan getirilmek/gelmek
85	Idioms	be put through the wringer v.	perişan edilmek
86	Idioms	put somebody through the mill v.	birinin canına okumak
87	Idioms	put somebody through the mill v.	birine zorluk çektirmek
88	Idioms	put somebody through the mill v.	birine zor zamanlar yaşatmak
89	Idioms	put somebody through the mill v.	birini perişan etmek
90	Idioms	put somebody through the wringer v.	anasından emdiği sütü burnundan getirmek
91	Idioms	put somebody through the wringer v.	birinin canına okumak
92	Idioms	put somebody through the wringer v.	birini köşeye sıkıştırmak
93	Idioms	put somebody through the wringer v.	birini perişan etmek
94	Idioms	put (one) through (to someone) v.	(telefondaki birini birine) bağlamak
95	Idioms	put (one) through (to someone) v.	(birinin) aramasını (birine) bağlamak/aktarmak
96	Idioms	put (one) through hell v.	(birine) çok acı çektirmek
97	Idioms	put (one) through hell v.	(birine) çok çektirmek
98	Idioms	put (one) through hell v.	(birine) cehennem azabı çektirmek
99	Idioms	put (one) through it v.	anasından emdiği sütü burnundan getirmek
100	Idioms	put (one) through the hoop v.	(birini) köşeye sıkıştırmak
101	Idioms	put (one) through the hoop v.	(biri) için zorlu/çetin bir sınav olmak
102	Idioms	put (one) through the hoop v.	(birinin) canına okumak
103	Idioms	put (one) through the hoop v.	(birine) zorluk yaratmak/yaşatmak
104	Idioms	put (one) through the hoop v.	(birini) perişan etmek
105	Idioms	put (one) through the hoop v.	(birine) dert olmak
106	Idioms	put (one) through the hoop v.	(birine) kötü bir deneyim yaşatmak
107	Idioms	put (one) through the hoop v.	(birine) eziyet olmak
108	Idioms	put (one) through the hoop v.	(birinin) anasından emdiği sütü burnundan getirmek
109	Idioms	put (one) through the hoops v.	(birinin) canına okumak
110	Idioms	put (one) through the hoops v.	(birinin) burnundan getirmek
111	Idioms	put (one) through the hoops v.	(biri) için zorlu/çetin bir sınav olmak
112	Idioms	put (one) through the hoops v.	(birine) zorluk yaratmak/yaşatmak
113	Idioms	put (one) through the hoops v.	(birini) perişan etmek
114	Idioms	put (one) through the hoops v.	(birine) eziyet etmek
115	Idioms	put (one) through the mill v.	(birinin) canına okumak
116	Idioms	put (one) through the mill v.	(birinin) burnundan getirmek
117	Idioms	put (one) through the mill v.	(birine) eziyet etmek
118	Idioms	put (one) through the mill v.	(birine) sert/merhametsizce davranmak
119	Idioms	put (one) through the mill v.	(birini) istismar etmek
120	Idioms	put (one) through the wringer v.	(biri) için zorlu/çetin bir sınav olmak
121	Idioms	put (one) through the wringer v.	(birinin) canına okumak
122	Idioms	put (one) through the wringer v.	(birine) zorluk yaratmak/yaşatmak
123	Idioms	put (one) through the wringer v.	(birini) perişan etmek
124	Idioms	put (one) through the wringer v.	(birine) dert olmak
125	Idioms	put (one) through the wringer v.	(birine) kötü bir deneyim yaşatmak
126	Idioms	put (one) through the wringer v.	(birine) eziyet olmak
127	Idioms	put (one) through the wringer v.	(birinin) anasından emdiği sütü burnundan getirmek
128	Idioms	put (one) through the wringer v.	(birini) köşeye sıkıştırmak
129	Idioms	put (something) through its paces v.	(bir şeyin) işlevlerini/değerini/yapabileceklerini test etmek
130	Idioms	put (something) through its paces v.	(bir şeyin) meziyetlerini sınamak
131	Idioms	put (something) through its paces v.	(bir şeyi) denemek/test etmek
132	Idioms	put one through one's paces v.	bir kimsenin yeteneğini denemek/test etmek
133	Idioms	put something through its paces v.	bir kimsenin yeteneğini denemek/test etmek
134	Idioms	put somebody/something through their/its paces v.	birinin/bir şeyin yeteneğini denemek/test etmek
135	Idioms	put somebody/something through their/its paces v.	birinin/bir şeyin becerisini sınamak
136	Idioms	put somebody/something through their/its paces v.	birini/bir şeyi sınava tabi tutmak
137	Idioms	put through paces v.	becerisini sınamak
138	Idioms	put through paces v.	sınava çekmek
139	Idioms	put through paces v.	sınava tabi tutmak
140	Idioms	be put through the mill v.	büyük zorluklar atlatmak
141	Idioms	be put through the mill v.	feleğin çemberinden geçmek
142	Idioms	be put through the mill v.	saçları değirmende ağartmak
143	Idioms	be put through the mill v.	canına okunmak
144	Idioms	be put through the mill v.	zorluk çekmek
145	Idioms	be put through the mill v.	zor zamanlar yaşamak
146	Idioms	be put through the mill v.	hırpalanmak
147	Idioms	be put through the mill v.	kötü muamele görmek
148	Idioms	be put through the mill v.	acımasızca davranılmak
149	Idioms	put somebody through one's facing v.	birliğe manevra yaptırmak
150	Idioms	put somebody through one's facing v.	askerî birliğe manevra yapma emri vermek
Speaking
151	Speaking	I can't believe you put me through this stuff expr.	beni şu durumlara soktuğuna inanamıyorum
152	Speaking	let me put you through to the relevant department expr.	sizi ilgili birime aktarıyorum
153	Speaking	let me put you through to the relevant department expr.	sizi ilgili bölüme aktarıyorum
154	Speaking	I'll put you through to his office expr.	sizi ofisine bağlıyorum
Technical
155	Technical	water through-put n.	geçen su miktarı
Marine
156	Marine	put through the hoop v.	(eskiden) demir çember cezası vermek
Football
157	Football	put someone through to score v.	gol pozisyonuna sokmak