reach to - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

reach to

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "reach to" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 5 résultat(s)

Anglais Turc
Phrasals
reach to v. -e kadar uzanmak
reach to v. -e uzanmak
reach to v. -e kadar gitmek
reach to v. -e uzatmak
reach to v. -e kadar uzatmak

Sens de "reach to" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 66 résultat(s)

Anglais Turc
General
fail to reach v. ulaşamamak
fail to reach a state of comfort and harmony v. dirlik yüzü görmemek
fail to reach a state of comfort and harmony v. rahata kavuşamamak
fail to reach a state of comfort and harmony v. rahat yüzü görmemek
reach to top v. doruk noktasına ulaşmak
reach to peak v. doruk noktasına ulaşmak
reach to a level of v. düzeye gelmek
reach to a condition of v. düzeye çıkmak
reach to a level of v. düzeye çıkmak
reach to a condition of v. düzeye ulaşmak
reach to a condition of v. düzeye erişmek
reach to a level of v. düzeye ulaşmak
reach to a level of v. düzeye erişmek
reach to a condition of v. düzeye gelmek
try to reach an agreement v. anlaşmaya çalışmak
reach to fruition v. tamamına ermek
reach to fruition v. sonuç elde etmek
reach to fruition v. (olumlu) bir sonuca ulaşmak
try to reach v. ulaşmaya çalışmak
try to reach each other v. birbirine ulaşmaya çalışmak
try to reach each other v. birbirlerine ulaşmaya çalışmak
reach up to v. -e (kadar) ulaşmak
reach to room temperature v. oda sıcaklığına ulaşmak
reach to room temperature v. oda sıcaklığına gelmek
hard-to-reach adj. ulaşılması zor
Phrasals
reach something up to someone v. birine bir şeyi uzatmak/vermek
reach in (to something) v. elini bir şeyin içine daldırmak
reach down to something v. (yerdeki/aşağıdaki) bir şeye uzanmak
reach out to someone v. yardım istemek
reach out to someone v. yardım elini uzatmak
reach to (someone or something) v. (birine/bir şeye) kadar uzanmak
reach to (someone or something) v. (birine/bir şeye) uzanmak
reach to (someone or something) v. (birine/bir şeye) kadar gitmek
reach to (someone or something) v. (birine/bir şeye) uzatmak
reach to (someone or something) v. (birine/bir şeye) kadar uzatmak
reach to something v. bir şeye kadar uzanmak
reach to something v. bir şeye kadar gitmek
reach back to v. -e dayanmak
reach back to v. -e gönderme yapmak
reach back to v. -den öğeler taşımak
reach back to v. -den ilham almak
reach back to (some point in time) v. (tarihte bir zamana) dayanmak
reach back to (some point in time) v. (tarihte bir zamandan) gelmek
reach back to (some point in time) v. (tarihte bir zamana) gönderme yapmak
reach back to (some point in time) v. (tarihte bir zamandan) ilham almak
reach back to (some point in time) v. (önceki bir şeyden/zamandan) öğeler taşımak
reach out to v. yardım istemek
reach out to v. yardım elini uzatmak
reach up to (someone or something) v. yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru uzanmak
reach up to (someone or something) v. bir şeyi yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru uzatmak
Colloquial
reach up to number five v. beş numaraya yerleşmek
death toll reach to 38 expr. ölenlerin sayısı 38'e ulaştı
death toll reach to 38 expr. ölü sayısı 38'e ulaştı
Idioms
to reach a plateau v. çakılıp kalmak
to reach a plateau v. düşüşe geçmek
come to/reach somebody's ears v. birinin kulağına gelmek
come to/reach somebody's ears v. birinin kulağına çalınmak
come to/reach somebody's ears v. birinin kulağına ulaşmak
come to/reach somebody's ears v. birinin kulağına gelmek
come to/reach somebody's ears v. birinin kulağına çalınmak
come to/reach somebody's ears v. birinin kulağına ulaşmak
reach speeds of (up to) (some amount) v. (belli bir) hıza ulaşmak
reach speeds of (up to) (some amount) v. (belli bir hıza) kadar çıkmak
Speaking
he is working hard to reach his goal n. amacına ulaşmak için çok çalışıyor
you know how to reach me expr. bana nasıl ulaşacağını biliyorsun
we have been trying to reach you for days expr. günlerdir sana ulaşmaya çalışıyorduk