Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | süsler | decorations n. | ||
He still hasn't taken down the birthday decorations. Doğum günü süslerini hâlâ indirmedi. More Sentences |
||||
General | süsler | adornments n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | dekoratif süsler | knickknacks n. |
General | süsler/aksesuarlar | trappings n. |
General | uzun kuş tüylerinden başa takılan süsler veya şapkaya takılan uzun bir kuş tüyü | aigrette n. |
General | uzun kuş tüylerinden başa takılan süsler veya şapkaya takılan uzun bir kuş tüyü | aigret n. |
General | kılıç kınındaki süsler | chape n. |
General | vitrin dekorunda kullanılan eşyalar ve süsler | window dressing n. |
General | vitrin dekorunda kullanılan eşyalar ve süsler | window-dressing n. |
General | çiy damlasına benzeyen küçük süsler | dewdrop n. |
General | diş, kemik, balen, fildişi gibi malzeme üzerine oyma süsler yapmak | scrimshaw v. |
Zoology | ||
Zoology | başında turuncu süsler bulunan sırtı mavi-kara, göğsü ve karnı ak bir penguen | rock hopper n. |
History | ||
History | özellikle antik roma'da kabartmalı yapılarak değerli metal obje takılmış ayrı süsler | emblema n. |