Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | sıçratarak | dabblingly adv. |
General | sıçratarak | sputteringly adv. |
General | sıçratarak | squash adv. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | su sıçratarak yıkanmak | splatter v. |
General | su sıçratarak gitmek | skitter v. |
General | etrafa sıçratarak dolaşmak | plotter [dialect] v. |
General | etrafa sıçratarak dolaşmak | plouter [scotland] v. |
General | kanı beynine sıçratarak | infuriatingly adv. |
Phrasals | ||
Phrasals | sıçratarak (bir şeyi) kirletmek/lekelemek | spatter up (something) v. |
Phrasals | (bir şey) sıçratarak kirletmek | spatter with v. |
Phrasals | (birini bir durumdan) sıçratarak uyandırmak/çıkarmak | startle (one) out of (something) v. |
Phrasals | -den sıçratarak uyandırmak/çıkarmak | startle out of v. |
Music | ||
Music | keman yayını hızlıca sıçratarak yapılan | saltando adj. |
Music | keman yayını hızlıca sıçratarak yapılan | saltato adj. |
Music | keman yayını hızlıca sıçratarak | saltando adv. |
Music | keman yayını hızlıca sıçratarak | saltato adv. |
Archaic | ||
Archaic | sıçratarak ıslatmak | daggle v. |