Turc | Anglais | |
---|---|---|
Literature | ||
Literature | sınırlı olmayan | unimprisoned adj. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | teorik alemle sınırlı olmayan | nontheoretical adj. |
General | belirli bir konuyla sınırlı olmayan | quodlibetical adj. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | bir vade ile sınırlı olmayan borç senedi | perpetual bond n. |
Trade/Economic | vadesi sınırlı olmayan tahvil | perpetuity n. |
Math | ||
Math | (sayı) değerle sınırlı olmayan | indeterminate adj. |
Biology | ||
Biology | (hücre) bir organ veya dokuda bulunduğu halde onunla sınırlı veya ona özgü olmayan | intersticial adj. |
Social Sciences | ||
Social Sciences | sosyal mesafenin zorunlu olduğu dönemde fiziksel temas kurulmasında bir sakınca olmayan sınırlı sayıda insandan oluşan güvenilir çevre | social bubble n. |
Social Sciences | cinsiyet kimliği tek bir cinsiyetle sınırlı olmayan | pangender adj. |
Meteorology | ||
Meteorology | belirli bir iklim bölgesi ile sınırlı olmayan | azonic adj. |
Sport | ||
Sport | belirli bir stil veya hareket kalıbı ile sınırlı olmayan | freestyle adj. |