sınırlı süre

Sens de "sınırlı süre" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General

1	General	sınırlı bir süre için sağlanan anlaşma	temporizing n.
2	General	sınırlı bir süre için emanet vermek	bail v.
3	General	özel bir günü kutlamak amacıyla sınırlı süre ve sayıda üretilen (madeni para, pul)	commemorative adj.
4	General	sınırlı bir süre içerisinde	temporally adv.
Speaking

5	Speaking	sınırlı bir süre için	for only so long expr.
Trade/Economic

6	Trade/Economic	alacaklılar tarafından borcunu ödeyemeyecek durumda olan borçluya işlemlerinin sınırlı bir süre zarfında devamı hakkında verilen izin	letter of licence n.
7	Trade/Economic	alacaklılar tarafından borcunu ödeyemeyecek durumda olan borçluya işlemlerinin sınırlı bir süre zarfında devamı hakkında verilen izin	letter of license n.
8	Trade/Economic	belirli bir süre içinde fiyatı sınırlı tutulan sipariş	time order n.
Radio

9	Radio	bir radyo kanalının plaktan müzik yayınına ayırdığı sınırlı süre	needle time n.
Agriculture

10	Agriculture	mera veya otlak bitkilerinin sınırlı bir süre için otlanılabilecek bölümü	break n.
Religious

11	Religious	insanların iflah olması için ancak sınırlı miktarda süre olduğu inancı	terminism n.
12	Religious	insanların iflah olması için ancak sınırlı miktarda süre olduğunu savunan kimse	terminist n.