salınan - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

salınan



Sens de "salınan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)

Turc Anglais
General
salınan oscillatory adj.
salınan swinging adj.
salınan libratory adj.
salınan oscillational adj.
Technical
salınan oscillating adj.

Sens de "salınan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 29 résultat(s)

Turc Anglais
General
salınan kimse oscillator n.
salınan şey oscillator n.
boşta salınan free-floating adj.
salınan (elbise) swingy adj.
tüy gibi salınan feathery adj.
Industry
endüstriyel üretimin yan ürünü olarak salınan florokarbon hfc n.
Technical
salınan su penduiar water n.
salınan çubuk rock staff n.
salınan cismin bir uç sınırdan diğerine tek salınımı oscillation n.
sarmalda dönen veya sarmalda salınan voluted adj.
Electric
yüksek sıcaklıkta salınan elektron thermoelectron n.
Automotive
dingile tutturulmuş ve çerçeveye bağlı olarak salınan ve dingili şaşı çerçevesine göre dik konumda tutan rotlar radius rods n.
Medical
endotel hasarından sonra salınan ve düz kas hücrelerini çoğaltan madde cytokine n.
t hücreleri tarafından salınan çok çeşitli kan hücresi türlerinin çoğaltılmasını uyaran bir sitokin interleukin-3 n.
Physiology
salınan graaf folikülünün yerini alan sarı cismin tekrar emiliminden sonra yumurtalıkta kalan beyaz fibröz skar corpus albicans n.
norepinefrin tarafından uyarılan veya salınan noradrenergic adj.
Pathology
özellikle bataklık alanlarda salınan gazlarla hastalığa sebep olan zehirli bir maddenin bulaşmış olduğu hava malaria n.
Physics
termiyonik emisyon tarafından salınan elektronların sonucu olarak iki elektrot arasında üretilen elektrik akımı thermionic current n.
atomların veya moleküllerin tek bir frekansta düzgün bir şekilde salınan temel bir titreşim hareketinin kuantum mekaniğinde ifade edilmesi phonon n.
salınan evren oscillatory universe n.
salınan evren pulsating universe n.
katottan veya elektron tabancasından salınan elektron sayısının ölçümü emission n.
sıfır zamanda salınan veya titreyen bir cismin yer değiştirmesi epoch n.
Chemistry
endüstriyel yan üründen salınan florokarbon hydrofluorocarbon n.
alüminyum üretilirken salınan güçlü bir sera gazı pfc n.
Biology
doğal katil hücreler ve sitotoksik t lenfositleri tarafından salınan bir protein perforin n.
Astronomy
güneşin iç kısımları hakkında bilgi edinilebilen, güneş veya süpernovalar tarafından salınan nötrinoların tespiti neutrino astronomy n.
Environment
fosil yakıt ile salınan ısı enerjisi fossil energy n.
Sport
dışa doğru salınan kol ile round-arm adv.