sanction - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

sanction

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "sanction" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 32 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
sanction n. yaptırım
sanction n. müeyyide
sanction n. onaylama
General
sanction n. müsaade
sanction n. teyit
sanction n. tasdik
sanction n. izin verme
sanction n. uygun görme
sanction n. hukuku ihlal nedeniyle verilen ceza
sanction n. izin
sanction n. müeyyide
sanction n. kabul
sanction n. onay
sanction n. onaylama
sanction v. tasdik etmek
sanction v. uymayana yaptırım uygulamak
sanction v. müeyyide uygulamak
sanction v. cezasını vermek
sanction v. müeyyidesini belirlemek
sanction v. ihlalini yaptırımla önlemek
Trade/Economic
sanction n. müeyyide
sanction n. onay
sanction n. yaptırım
Law
sanction n. müeyyide
sanction n. yaptırım
sanction n. yaptırım
Politics
sanction n. yaptırım
Psychology
sanction n. yaptırım
Linguistics
sanction n. yaptırım
Military
sanction n. müeyyide
sanction n. resmi izin
sanction n. resmi onay

Sens de "sanction" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 47 résultat(s)

Anglais Turc
General
negative sanction n. olumsuz yaptırım
social sanction n. toplumsal yaptırım
administrative sanction n. idari yaptırım
severe sanction n. ağır yaptırım
legal sanction n. yasal yaptırım
legal sanction n. hukuki yaptırım
sanction [obsolete] n. kutsal anlaşma
sanction [obsolete] n. dinsel anlaşma
sanction [obsolete] n. yemin
sanction [obsolete] n. ant
apply sanction v. yaptırım uygulamak
impose sanction v. yaptırım uygulamak
impose sanction v. müeyyide uygulamak
have sanction on v. yaptırımı olmak
impose sanction v. yaptırıma bağlamak
lead to a sanction v. yaptırıma yol açmak
with your sanction adv. müsaadenizle
Trade/Economic
economic sanction n. ekonomik yaptırım
financial sanction n. mali yaptırım
trade sanction n. ticari yaptırım
sanction public authority n. yaptırım yetkili kuruluş
Law
criminal sanction n. cezai yaptırım
penal sanction n. cezai yaptırım
power of sanction n. yaptırım gücü
sanction power n. yaptırım gücü
civil sanction n. medeni müeyyide
criminal sanction n. cezai müeyyide
smart sanction n. ülke faaliyetlerinin veya ekonomisinin sadece belirli bir alanına yönelik yaptırım
lift the sanction v. yaptırımı kaldırmak
face sanction v. müeyyideyle karşılaşmak
Politics
military sanction n. askeri yaptırım
state sanction n. devlet yaptırımı
economic sanction n. ekonomik yaptırım
administrative sanction n. idari yaptırım cezası
legal sanction n. yasal yaptırım
sanction decision n. yaptırım kararı
pragmatic sanction n. bizans imparatorluğu'nun kamu işleriyle ilgili talebine yanıt verilen imparatorluk anayasası
pragmatic sanction n. devlet başkanı tarafından çıkarılan temel kanun hükmünde kararname
impose sanction v. yaptırım uygulamak
have a sanction against v. yaptırımı olmak
Telecom
penal sanction n. cezai yaptırım
administrative sanction n. idari yaptırım
Psychology
informal sanction n. gayri resmi onay
History
sanction mark n. (19. yüzyıl fransız mobilyalarının üzerinde) parisli abanoz loncasının kalite standartlarına uygundur işareti
pragmatic sanction n. papalığın güç ve ayrıcalıklarını sınırlayan hükümdarlık kararnamesi
pragmatic sanction n. maria theresa'nın egemenliğini miras aldığı imparatorluk kararnamesi
Military
sanction enforcement and maritime intercept operations n. sınırdan giriş çıkışı engellemek için zorlayıcı tedbirler kullanılması