scorn - Turc Anglais Dictionnaire

scorn

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "scorn" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 15 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
scorn v. hor görmek
A woman scorned can be extremely dangerous.
Hor görülen bir kadın son derece tehlikeli olabilir.

More Sentences
General
scorn n. küçümseme
The knight looked at the peasants with scorn in his eyes.
Şövalye, gözlerinde küçümsemeyle köylülere baktı.

More Sentences
scorn v. küçümsemek
It is precisely these values that Bush is scorning, with his warmongering cronies and his disregard for Europe.
Bush'un savaş çığırtkanlığı yapan yandaşları ve Avrupa'yı hiçe saymasıyla küçümsediği tam da bu değerlerdir.

More Sentences
scorn v. aşağılamak
Many people scorn tattoos.
Birçok insan dövmeleri aşağılamakta.

More Sentences
scorn v. yerden yere vurmak
She spent all night scorning the movie.
Bütün geceyi filmi yerden yere vurarak geçirdi.

More Sentences
scorn n. istihfaf
scorn n. tepeden bakma
scorn n. tahkir
scorn n. hor görme
scorn n. küçük görme
scorn v. hor görmek
scorn v. tepeden bakmak
scorn v. küçük görmek
Archaic
scorn n. küçümsenen şey
scorn n. küçümsenen kimse

Sens de "scorn" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 49 résultat(s)

Anglais Turc
General
think scorn v. küçümsemek
think scorn v. öfke hissetmek
think scorn v. hafife almak
Idioms
hold up to scorn v. alay konusu etmek
hold up to scorn v. taşlamak
hold up to scorn v. yermek
laugh to scorn v. alay etmek
laugh to scorn v. hor görmek
laugh to scorn v. aşağılamak
laugh to scorn v. hakir görmek
heap scorn on (one's) head v. (biri) hakkında tepeden bakarak konuşmak
heap scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında olumsuz veya kötü konuşmak
heap scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak
heap scorn on (one's) head v. (biri) hakkında saygısızca konuşmak
pour scorn on (one's) head v. (biri) hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak
pour scorn on (one's) head v. (biri) hakkında küçümseyici sözler söylemek
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında olumsuz veya kötü konuşmak
heap scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında saygısızca konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında küçümseyici sözler söylemek
heap scorn on (one's) head v. (biri) hakkında küçümseyici sözler söylemek
pour scorn on (one's) head v. (biri) hakkında tepeden bakarak konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında saygısızca konuşmak
heap scorn on (one's) head v. (biri) hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak
pour scorn on (one's) head v. (biri) hakkında saygısızca konuşmak
heap scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak
heap scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında küçümseyici sözler söylemek
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak
heap scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında olumsuz veya kötü konuşmak
heap scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında küçümseyici sözler söylemek
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında saygısızca konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında küçümseyici sözler söylemek
heap scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında saygısızca konuşmak
heap scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak
heap scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak
pour scorn on somebody/something v. biri/bir şey hakkında olumsuz veya kötü konuşmak
hold (someone or something) up to scorn v. (birini/bir şeyi) alay konusu etmek
hold (someone or something) up to scorn v. (birini/bir şeyi) taşlamak
hold (someone or something) up to scorn v. (birini/bir şeyi) geri çevirmek/istememek
hold (someone or something) up to scorn v. (birini/bir şeyi) yermek
hold (someone or something) up to scorn v. (birini/bir şeyi) yadsımak
hold (someone or something) up to scorn v. (biriyle/bir şeyle) alay etmek
laugh (someone or something) to scorn v. (biriyle/bir şeyle) alay etmek
laugh (someone or something) to scorn v. (birini/bir şeyi) hor görmek
laugh (someone or something) to scorn v. (birini/bir şeyi) hakir görmek
laugh (someone or something) to scorn v. (birini/bir şeyi) aşağılamak
Speaking
he's an object of scorn expr. herkes onu hor görüyor