seem to

Sens de "seem to" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 30 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	seem to be v.	görünmek
In addition, the changes seem to be taking a long time. Ayrıca, değişiklikler uzun zaman alıyor gibi görünüyor. More Sentences
2	General	begin to seem older v.	yaşlı gözükmeye başlamak
3	General	seem to disappear v.	görünmez olmak
4	General	seem to know somebody v.	gözü ısırmak
5	General	seem incredible to v.	alay gibi gelmek
6	General	seem to be in good health v.	iyi görünmek
7	General	seem to be in good health v.	sağlıklı görünmek
8	General	seem to take a long time v.	uzun süreceğe benzemek
9	General	not seem to notice v.	farketmemiş gibi görünmek
10	General	seem strange to v.	garibine gitmek
11	General	seem strange to v.	acayibine gitmek
12	General	seem to make sense to people v.	insanlara mantıklı gelmek
Colloquial
13	Colloquial	istr (I seem to remember/recall) expr.	hatırladığıma göre
Idioms
14	Idioms	can't seem to v.	yapamayacağı anlaşılmak
15	Idioms	can't seem to v.	yapamadığı belli olmak
16	Idioms	cannot seem to do something v.	birşeyi yapmaya muktedir olamamak
17	Idioms	cannot seem to do something v.	yapamayacak gibi görünmek
18	Idioms	cannot seem to do something v.	yapacak gibi görünmemek
Speaking
19	Speaking	I can't seem to solve this problem expr.	bu problemi bir türlü çözemiyorum
20	Speaking	you seem so young to be a psychiatrist expr.	bir psikiyatrist olmak için çok genç görünüyorsunuz
21	Speaking	you seem so young to be a psychiatrist expr.	bir psikiyatrist olmak için çok genç görünüyorsun
22	Speaking	I can't seem to escape you today expr.	bugün senden kurtuluş yok
23	Speaking	I can't seem to solve this problem expr.	bu sorunu çözebileceğimi sanmıyorum
24	Speaking	I seem to hear expr.	duyar gibiyim
25	Speaking	I seem to spend my life missing you expr.	hayatımı seni özlemekle geçiriyor gibiyim
26	Speaking	I seem to hear expr.	işitir gibi oluyorum
27	Speaking	I seem to have heard his name expr.	ismini duydum gibime geliyor
28	Speaking	you don't seem to know much about him expr.	onun hakkında pek fazla şey bildiğiniz söylenemez
29	Speaking	you don't seem to know much about her expr.	onun hakkında pek fazla şey bildiğiniz söylenemez
30	Speaking	I seem to hear expr.	... işitir gibi oluyorum