senegal - Turc Anglais Dictionnaire

senegal

Sens de "senegal" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
General
senegal n. senegal
Exhaustive documentary evidence from Mauritania and Senegal confirms the scale of this tragedy.
Moritanya ve Senegal'den gelen kapsamlı belgesel kanıtlar bu trajedinin boyutlarını doğrulamaktadır.

More Sentences

Sens de "senegal" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
General
senegal senegal n.
President Wade of Senegal has taken responsibility for this disaster.
Senegal Cumhurbaşkanı Wade bu felaketin sorumluluğunu üstlendi.

More Sentences
senegal senegalese adj.
This, appropriately, was what the Senegalese and Indian Ministers for Agriculture were saying at Johannesburg.
Senegal ve Hindistan Tarım Bakanlarının Johannesburg'da söyledikleri uygun bir şekilde buydu.

More Sentences

Sens de "senegal" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 32 résultat(s)

Turc Anglais
Politics
senegal cumhuriyeti republic of senegal n.
As President of the Republic of Senegal, you have worked tirelessly to achieve democracy and peace in Africa.
Senegal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak Afrika'da demokrasi ve barışın sağlanması için yorulmak bilmeden çalıştınız.

More Sentences
General
senegal gambiya konfederasyonu senegambia n.
senegal'e özgü bir vurmalı çalgı tama n.
senegal'in temel para birimi senegalese franc n.
senegal'e özgü senegalese adj.
Politics
senegal'de yaşayan etnik bir grup serer n.
senegal ve gine-bissau'da yaşayan etnik bir grup dioula n.
senegal'de yaşayan etnik bir grup toucouleur n.
senegal ve gana'da yaşayan etnik bir grup dyulu n.
senegal ve gambiya'da yaşayan etnik bir grup balanta n.
senegal ve gine-bissau'da yaşayan etnik bir grup jola n.
senegal ve gine-bissau'da yaşayan etnik bir grup dyula n.
senegal ve gana'da yaşayan etnik bir grup dioula n.
Technical
senegal zamkı senegal gum n.
Marine Biology
senegal balçık balığı komtok n.
Botanic
senegal abanozu blackwood n.
senegal abanozu dalbergia melanoxylon n.
senegal'de yetişen acacia cinsi ağaçlardan elde edilen, arap zamkına benzer bir zamk acacia verek n.
senegal'de yetişen acacia cinsi ağaçlardan elde edilen, arap zamkına benzer bir zamk acacia adansoniä n.
senegal akasyası acacia senegal n.
Social Sciences
senegal'de yaşayan bir etnik grup tukulör n.
senegal'de yaşayan bir etnik grup tukuler n.
çoğunlukla senegal'de yaşayan bir batı afrika halkının üyesi wolof n.
Linguistics
senegal'de kullanılan bir ticaret dili wolof n.
Geography
senegal'in batısında bir şehir kaolack n.
senegal'in başkenti capital of senegal n.
senegal nehri'nin kuzeyinde yer alan ve atlas okyanusu'na kıyısı bulunan bir kuzeybatı afrika ülkesi mauritania n.
senegal nehri'nin kuzeyinde yer alan ve atlas okyanusu'na kıyısı bulunan bir kuzeybatı afrika ülkesi mauritanie n.
batı afrika'da, senegal'in güneyinde yer alan eski bir cumhuriyet portuguese guinea n.
senegal nehri senegal river n.
Music
wolof halkının geleneksel vurmalı çalgılarını kullanan senegal'e özgü bir müzik tarzı mbalax n.
senegal'e özgü ritüellerde kullanılıp reggae müziğine benzeyen geleneksel bir müzik tarzı djadbong n.