smelling

Sens de "smelling" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 5 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	smelling n.	koku
They might brush their teeth throughout the day or use too much perfume or deodorant to avoid smelling bad. Gün boyunca dişlerini fırçalayabilir veya kötü kokuyu önlemek için çok fazla parfüm veya deodorant kullanabilirler. More Sentences
2	General	smelling n.	yamukluk
3	General	smelling n.	kokma
4	General	smelling n.	koklama
5	General	smelling adj.	kokan

Sens de "smelling" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 80 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	foul-smelling adj.	kötü kokulu
There was a strange, foul-smelling brown liquid in the waste basket. Çöp sepetinde garip, kötü kokulu kahverengi bir sıvı vardı. More Sentences
2	General	sweet smelling n.	misket
3	General	smelling salts n.	amonyak tuzu
4	General	smelling salts n.	nışadır
5	General	smelling salts n.	amonyum tuzu
6	General	smelling salts n.	amonyum karbonat
7	General	sweet-smelling flower n.	hoş kokulu çiçek
8	General	smelling bottle n.	kokulu madde içeren ufak şişe
9	General	smelling mouldy adj.	küf kokulu
10	General	smelling moldy adj.	küf kokulu
11	General	foul-smelling adj.	leş gibi
12	General	sweet-smelling adj.	hoş kokulu
13	General	sweet-smelling adj.	parfümlü
14	General	pleasant-smelling adj.	hoş kokulu
15	General	foul-smelling adj.	berbat kokan
16	General	evil-smelling adj.	berbat kokan
17	General	evil-smelling adj.	kötü kokulu
18	General	foul-smelling adj.	iğrenç kokulu
19	General	foul-smelling adj.	kötü kokan
20	General	evil-smelling adj.	iğrenç kokan
21	General	evil-smelling adj.	iğrenç kokulu
22	General	evil-smelling adj.	leş gibi kokan
23	General	smelling musk adj.	müşgin
24	General	tansy-smelling adj.	solucan otu gibi kokan
25	General	tansy-smelling adj.	pire otu gibi kokan
26	General	rank-smelling adj.	kokuşmuş
27	General	rank-smelling adj.	kokmuş
28	General	rank-smelling adj.	iğrenç
29	General	rank-smelling adj.	kötü kokan
30	General	putrid-smelling adj.	leş kokulu
31	General	putrid-smelling adj.	kokuşmuş
32	General	putrid-smelling adj.	çürümüş organik madde kokan
Idioms
33	Idioms	come out smelling like a rose v.	başarmak
34	Idioms	come out smelling like a rose v.	diğerlerinden daha başarılı olmak
35	Idioms	come up smelling of roses v.	yüzünün akıyla çıkmak
36	Idioms	come out smelling like a rose v.	yüzünün akıyla çıkmak
37	Idioms	come out smelling of roses v.	yüzünün akıyla çıkmak
38	Idioms	come out smelling of roses v.	aradan sıyrılmak
39	Idioms	come out/up smelling of roses v.	alnının akıyla çıkmak
40	Idioms	come out/up smelling like roses v.	aradan sıyrılmak
41	Idioms	come out/up smelling of roses v.	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
42	Idioms	come out/up smelling like roses v.	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
43	Idioms	come out smelling of roses v.	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
44	Idioms	come out smelling of roses v.	alnının akıyla çıkmak
45	Idioms	come out/up smelling of roses v.	aradan sıyrılmak
46	Idioms	come out/up smelling like roses v.	alnının akıyla çıkmak
47	Idioms	come up smelling like roses v.	alnının akıyla çıkmak
48	Idioms	come up smelling like a rose v.	alnının akıyla çıkmak
49	Idioms	come out smelling of violets v.	aradan sıyrılmak
50	Idioms	come up smelling of roses v.	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
51	Idioms	come up/out of something smelling of roses v.	(bir şeyden) alnının akıyla sıyrılmak
52	Idioms	come up/out of something smelling of roses v.	(bir şeyden) alnının akıyla çıkmak
53	Idioms	come up smelling of violets v.	alnının akıyla çıkmak
54	Idioms	come up smelling of roses v.	aradan sıyrılmak
55	Idioms	come up smelling of violets v.	yüzünün akıyla çıkmak
56	Idioms	come out smelling of roses v.	yüzünün akıyla çıkmak
57	Idioms	come up/out of something smelling of roses v.	(bir şeyden) tereyağından kıl çeker gibi sıyrılmak
58	Idioms	come out smelling of roses v.	aradan sıyrılmak
59	Idioms	come up smelling of violets v.	aradan sıyrılmak
60	Idioms	come out smelling of roses v.	alnının akıyla çıkmak
61	Idioms	come out smelling of violets v.	yüzünün akıyla çıkmak
62	Idioms	come out smelling of roses v.	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
63	Idioms	come up smelling of roses v.	yüzünün akıyla çıkmak
64	Idioms	come out smelling of violets v.	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
65	Idioms	come up smelling of roses v.	alnının akıyla çıkmak
66	Idioms	come up smelling of violets v.	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
67	Idioms	come out smelling of violets v.	alnının akıyla çıkmak
68	Idioms	come up/out of something smelling of roses v.	(bir şeyden) yüzünün akıyla çıkmak/sıyrılmak
Politics
69	Politics	smelling committee n.	soruşturma kurulu
Technical
70	Technical	smelling sails n.	amonyak ruhu
71	Technical	smelling bottle n.	içerisinde amonyak ruhu olan şişe
Medical
72	Medical	ill-smelling adj.	kötü kokan
Slang
73	Slang	be smelling (oneself) v.	burnu büyüklük etmek
74	Slang	be smelling (oneself) v.	kibirlenmek
75	Slang	be smelling (oneself) v.	kurumlanmak
76	Slang	be smelling (oneself) v.	götü kalkmak
77	Slang	be smelling (oneself) v.	kasılmak
78	Slang	smelling (oneself) adj.	burnu havada
79	Slang	smelling (oneself) adj.	kibirli
80	Slang	smelling (oneself) adj.	götü kalkmış