solungaç - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

solungaç



Sens de "solungaç" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
solungaç gill n.
General
solungaç sound n.
solungaç branchia n.
Technical
solungaç gill n.
Automotive
solungaç gill n.
Marine Biology
solungaç gill n.
Zoology
solungaç galsame n.
solungaç branchia n.
solungaç galsama n.
solungaç branchia gill n.
Entomology
solungaç lung sac n.

Sens de "solungaç" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 92 résultat(s)

Turc Anglais
General
yeşil solungaç green gill n.
solungaç yarığı gill slit n.
solungaç koruyucu kemik gill cover n.
solungaç yarığı spiracle n.
(gerçek kemikli balıkta) farinks ve solungaç kemiği pharyngobranchial n.
solungaç kemerine ait kemik pharyngobranchial n.
(gerçek kemikli balıkta) farinks ve solungaç kemiği superior pharyngeal n.
solungaç kemerine ait kemik superior pharyngeal n.
(gerçek kemikli balıkta) farinks ve solungaç kemiği upper pharyngeal n.
solungaç kemerine ait kemik upper pharyngeal n.
solungaç anlamı veren son ek -branch suf.
solungaç benzeri bir organ anlamı veren son ek -branch suf.
Anatomy
solungaç görevi gören kemik veya kıkırdaksı yapı ceratobranchial n.
omurgalı embriyosundaki ilk solungaç yayı mandibular arch n.
solungaç görevi gören kemik veya kıkırdaksı yapıyla ilgili ceratobranchial adj.
solungaç kemerlerine ait kemiğimsi yapılara ait veya ilgili pharyngobranchial adj.
solungaç kemerlerine ait kemiğimsi yapıları oluşturan pharyngobranchial adj.
Parasitology
istiridye ve diğer yumuşakçaların solungaç boşluklarında kommensal yaşam sürdüren, hortumlu solucanlar takımına mensup sülük benzeri etçil kurtçukları içeren bir cins malacobdella n.
Gastronomy
yengecin yenmeyen solungaç filamentleri dead man n.
yengecin yenmeyen solungaç filamentleri dead-man's-fingers n.
yengecin yenmeyen solungaç filamentleri dead man's-fingers n.
Biology
suda yaşayan bazı böcek larvalarının solungaç benzeri solunum organları tracheobranchia n.
çeşitli bazidyomiset başlıklarının alt yüzeyini oluşturan solungaç şekilli plakalardan her biri gill n.
(kabuklunun göğüs tabanında) bir tür solungaç podobranch n.
(kabuklunun göğüs tabanında) bir tür solungaç podobranchia n.
(deniz üzümlerinde) solungaç yapılı ağız syphon n.
Marine Biology
arkasında solungaç görevi gören organlar yer alan yumuşakça grubu ceratobranchia n.
kabuk, solungaç kapağı vb. yapıların ilkel kısmı nucleus n.
kaya midyesinde solungaç kapağının arka kısmındaki tabaka tergum n.
kabuklu hayvanlarda solungaç trichobranchia n.
bakteriyel solungaç hastalığı bacterial gill disease n.
dış-solungaç external gill n.
solungaç ağında seçme gill net selection n.
solungaç ipliği gill filament n.
solungaç boşluğu gill cavity n.
solungaç dişleri pharyngeal teeth n.
solungaç yayı gill arch n.
solungaç ağı gill net n.
solungaç dikenleri gill raker n.
solungaç kapağı gill cover n.
solungaç dişleri gill teeth n.
solungaç açıklığı gill opening n.
solungaç kapağı opercle n.
solungaç kesesi gill pouch n.
solungaç markası gill clamp n.
solungaç boşluğu gill chamber n.
solungaç kapağı operculum n.
solungaç burgusu gill-helix n.
solungaç odacığında kuluçkalayan gill chamber brooder n.
solungaç odacığı gill chamber n.
yarı gezgin solungaç ağı semidrift gill net n.
yüzer solungaç ağı floating gill net n.
elasmobranchii alt sınıfına ait, beş ila yedi yan solungaç yarığı olan, kıkırdağımsı yapıdaki balıklara verilen ad elasmobranch n.
solungaç ve böbrekleri çift taraflı olan deniz gastropodlarını içeren bir sınıflandırma zygobranchia n.
solungaç kemeri gill bar n.
solungaç kemeri branchial arch n.
solungaç kemeri visceral arch n.
solungaç yarığı gill cleft n.
solungaç yarığı branchial groove n.
gözenek benzeri solungaç açıklıkları olup göğüs yüzgeçleri olmayan tropikal yılanbalıkları morays n.
solungaç yarığı gill n.
solungaç kapağı gill n.
solungaç kemerleri gill arches n.
solungaç yarıkları gill clefts n.
balığın solungaç kapağı opercular n.
(kaya midyesinde) solungaç kapağının iki alt kapakçıklarından her biri scutum n.
(çeşitli yumuşakçalarda) kalkerli yuvarlak solungaç kapağı sea bean n.
dokunaçları olmayıp genellikle kuyruklarında solungaç bulunan çeşitli deniz solucanlarını içeren bir şube priapulacea n.
dokunaçları olmayıp genellikle kuyruklarında solungaç bulunan çeşitli deniz solucanlarını içeren bir şube priapulida n.
solungaç kapağı altında yer alan bölüm subopercular n.
solungaç kapağının arkasında yer alan kemik suboperculum n.
solungaç ve benzer kısımları dış kısmında bulunan nudibranchiate adj.
solungaç kapağına ait opercular adj.
solungaç ve böbrekleri çift taraflı olan zygobranchiate adj.
yengeç kabuğunun orta solungaç bölgesini kaplayan kısmına ait veya ilişkin mesobranchial adj.
solungaç kapağı ile ilişkili opercular adj.
solungaç kapağına benzer opercular adj.
solungaç kapağına ait kemiğin altında bulunan subopercular adj.
solungaç kapağının altında yer alan subopercular adj.
solungaç anlamı veren son ek -branchia suf.
solungaç benzeri organ anlamı veren son ek -branchia suf.
Zoology
solungaç kapağı opercular bone n.
solungaç kesesi branchial sac n.
solungaç iplik gossamer n.
solungaç kemiği opercular bone n.
solungaç sepeti branchial basket n.
solungaç çevresi boşluğu atrium n.
derisi solungaç işlevi görecek şekilde modifikasyona uğramış dermobranchiate adj.
(solungaç) tarak yapılı pectinibranchiate adj.
(solungaç) tarak yapılı pectinibranchian adj.
(çift kabuklu yumuşakçalarda solungaç boşluğunun üst bölümü) supra-brankial suprabranchial adj.
Fishery
solungaç ağıyla balık avlamak gillnet v.