Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
stand-up
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"stand-up"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 40 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
stand-up
n.
dayanıklılık
2
General
stand-up
n.
dirençlilik
3
General
stand-up
n.
metanetlilik
4
General
stand-up
n.
iyi bir şekilde eskime
5
General
stand-up
n.
kullanılabilecek şekilde eskime
6
General
stand-up
n.
destek
7
General
stand-up
n.
dik duran şey
8
General
stand-up
n.
randevuya gidememe
9
General
stand-up
n.
sözünü tutamama
10
General
stand-up
n.
stand up gösterisi
11
General
stand-up
n.
tek kişilik komedi gösterisi
12
General
stand-up
n.
stand up sanatçısı
13
General
stand-up
n.
tek kişilik komedi sanatçısı
14
General
stand-up
n.
stand up komedyeni
15
General
stand-up
n.
ayaklı reklam panosu
16
General
stand-up
n.
ayak üstü toplantı
17
General
stand-up
adj.
ayakta yapılan
18
General
stand-up
adj.
dik
19
General
stand-up
adj.
kalkık
20
General
stand-up
adj.
(yaka) dik duran
21
General
stand-up
adj.
(kavga) yumruklu
22
General
stand-up
adj.
güvenilir
23
General
stand-up
adj.
sadık
24
General
stand-up
adj.
sadakatli
25
General
stand-up
adj.
bağlı
26
General
stand-up
adj.
korkusuz
27
General
stand-up
adj.
gözü pek
28
General
stand-up
adj.
yürekli
29
General
stand-up
adj.
cesur
30
General
stand-up
adj.
atılgan
31
General
stand-up
adj.
gözü kara
Television
32
Television
stand-up
n.
stand-up sunuş
33
Television
stand-up
n.
anons
34
Television
stand-up
n.
olay arka planda akarken muhabirin ayakta durarak sunduğu yayın
Baseball
35
Baseball
stand-up
adj.
(ikinci veya üçüncü kaleye ulaşan vuruş) vurucunun kaleye gitmesini sağlayan
36
Baseball
stand-up
adj.
(double) vurucunun ikinci kaleye ulaşmasını sağlayan
37
Baseball
stand-up
adj.
(triple) vurucunun üçüncü kaleye ulaşmasını sağlayan
Slang
38
Slang
stand-up
adj.
itimat uyandıran
39
Slang
stand-up
adj.
güven duygusu veren
40
Slang
stand-up
adj.
taşaklı
Sens de
"stand-up"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 108 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
stand up
v.
ayağa kalkmak
2
Common Usage
stand up
v.
kalkmak
General
3
General
stand-up reception
n.
ayaküstü resepsiyon
4
General
stand up to
v.
karşı gelmek (birine)
5
General
stand up
v.
dayanmak
6
General
stand up to
v.
dayanıklı olmak (bir şeye karşı)
7
General
stand up to
v.
dayanmak (bir şeye)
8
General
stand up to
v.
karşı koymak
9
General
stand up for
v.
desteklemek
10
General
stand up for
v.
savunmak
11
General
stand up to
v.
karşı çıkmak
12
General
stand up
v.
bekletmek
13
General
stand up for
v.
taraftar olmak
14
General
stand up
v.
kalkmak
15
General
stand up
v.
göğüs germek
16
General
stand up
v.
taraftarı olmak
17
General
stand up
v.
dikilmek
18
General
stand up to
v.
göğüs germek
19
General
stand up to
v.
kafa tutmak
20
General
stand up
v.
savunmak
21
General
stand up to
v.
direnmek
22
General
stand up for
v.
taraftarı olmak
23
General
stand up
v.
anlaşmayı yerine getirememek
24
General
stand up for one's rights
v.
haklarını savunmak
25
General
stand up
v.
karşı koymak
26
General
stand up
v.
sağlam kalmak
27
General
stand up to
v.
karşı durmak
28
General
stand up
v.
yerinden kalkmak
29
General
stand up for oneself
v.
kendi çıkarını korumak
30
General
stand up for oneself
v.
kendini savunmak
31
General
stand up before the judge
v.
hakim önüne çıkmak
32
General
stand up before the judge
v.
hakim huzuruna çıkmak
33
General
stand up too fast
v.
hızla ayağa kalkmak
34
General
stand up
v.
dayandırmak
35
General
stand up
v.
dik yerleştirmek
36
General
stand up
v.
dayamak
37
General
stand up
v.
(bir kimse ile olan) randevuya gidememek
Phrasals
38
Phrasals
stand up for
v.
haklı çıkarmak
39
Phrasals
stand up with
v.
evlenen kişiye sağdıç/nedime olmak
40
Phrasals
stand up for
v.
yardım etmek
41
Phrasals
stand up for
v.
destek olmaya teşebbüs etmek
42
Phrasals
stand up with someone
v.
birini desteklemek
43
Phrasals
stand up with someone
v.
birini destekler mahiyette davranmak
44
Phrasals
stand up against someone
v.
birine karşı durmak/dayanmak
45
Phrasals
stand up to
v.
karşısında yılmamak
46
Phrasals
stand up to
v.
karşı koymak
47
Phrasals
stand up for somebody
v.
savunmak
48
Phrasals
stand up against
v.
(bir fikrin/görüşün) karşısında durmak
49
Phrasals
stand up to
v.
yoğun biçimde direnmek
50
Phrasals
stand up against (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) karşısında durmak
51
Phrasals
stand up against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı olmak
52
Phrasals
stand up against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
53
Phrasals
stand up against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) başkaldırmak
54
Phrasals
stand up against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kafa tutmak
55
Phrasals
stand up against (something)
v.
(bir şeye) dayanmak
56
Phrasals
stand up against (something)
v.
(bir şeye) yaslanmak
57
Phrasals
stand up against (something)
v.
(bir şeye) abanmak
58
Phrasals
stand up against (something)
v.
(bir şeye) dayandırmak
59
Phrasals
stand up against (something)
v.
(bir şeye) yaslamak
60
Phrasals
stand up for (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) taraf olmak
61
Phrasals
stand up for (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) desteklemek
62
Phrasals
stand up for (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) savunmak
63
Phrasals
stand up to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı koymak
64
Phrasals
stand up to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı gelmek
65
Phrasals
stand up to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kafa tutmak
66
Phrasals
stand up to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
67
Phrasals
stand up to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı direnmek
Phrases
68
Phrases
fall seven times, stand up eight
expr.
asla pes etme
Colloquial
69
Colloquial
will the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) kendini gösterecek mi?
70
Colloquial
will the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) ortaya çıkacak mı?
71
Colloquial
will the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) nerede?
72
Colloquial
will the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) ayağa kalkabilir mi lütfen?
73
Colloquial
will the real (someone) please stand up
expr.
(birisi) gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
74
Colloquial
will the real (someone) please stand up
expr.
(birisi) gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
75
Colloquial
will the real - please stand up
expr.
gerçek ... kendini gösterecek mi?
76
Colloquial
will the real - please stand up
expr.
gerçek ... ortaya çıkacak mı?
77
Colloquial
will the real - please stand up
expr.
gerçek ... nerede?
78
Colloquial
will the real - please stand up
expr.
gerçek ... ayağa kalkabilir mi lütfen?
79
Colloquial
will the real - please stand up
expr.
… gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
80
Colloquial
will the real - please stand up
expr.
… gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
81
Colloquial
would the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) kendini gösterecek mi?
82
Colloquial
would the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) ortaya çıkacak mı?
83
Colloquial
would the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) nerede?
84
Colloquial
would the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) ayağa kalkabilir mi lütfen?
85
Colloquial
would the real (someone) please stand up
expr.
(birisi) gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
86
Colloquial
would the real (someone) please stand up
expr.
(birisi) gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
Idioms
87
Idioms
stand up before someone
v.
birinin huzuruna çıkmak
88
Idioms
stand up in court
v.
dava açılacak nitelikte olmak
89
Idioms
stand up in court
v.
davayı kazandıracak nitelikte olmak
90
Idioms
stand up in court
v.
sağlam delillere/kanıtlara dayanmak
91
Idioms
make the hair stand up on the back of (one's) neck
v.
(birinin) tüylerini diken diken etmek
92
Idioms
make the hair stand up on the back of (one's) neck
v.
(birinin) tüylerini ürpertmek
93
Idioms
make the hair stand up on the back of (one's) neck
v.
(birini) dehşete düşürmek
94
Idioms
make the hair stand up on the back of (one's) neck
v.
(birini) korkutmak
95
Idioms
make one's hair stand up on the back of (one's) neck
v.
(birinin) tüylerini diken diken etmek
96
Idioms
make one's hair stand up on the back of (one's) neck
v.
(birinin) tüylerini ürpertmek
97
Idioms
make one's hair stand up on the back of (one's) neck
v.
(birini) dehşete düşürmek
98
Idioms
make one's hair stand up on the back of (one's) neck
v.
(birini) korkutmak
99
Idioms
stand up on (one's) hind legs
v.
ayağa kalkmak
100
Idioms
stand up on (one's) hind legs
v.
konuşma yapmak için ayağa kalkmak
101
Idioms
stand up on (one's) hind legs
v.
yerinden kalkmak
102
Idioms
stand up and be counted
expr.
ayağa kalk ve açıkça fikrini söyle
Trade/Economic
103
Trade/Economic
stand-up meeting
n.
ayakta yapılan gündelik toplantı
Textile
104
Textile
stand-up collar
n.
dik yaka
105
Textile
stand-up collar
n.
gömlek yakası
Food Engineering
106
Food Engineering
stand-up-pouch
n.
dik durabilen torba
Sport
107
Sport
stand up
v.
ayakta durmak
Theatre
108
Theatre
stand-up show
n.
ayaküstü gırgır
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stand-up
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy