su üstünde - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

su üstünde



Sens de "su üstünde" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
su üstünde afloat adj.

Sens de "su üstünde" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 34 résultat(s)

Turc Anglais
General
sudan hafif olup su üstünde yüzme hali positive buoyancy n.
su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt ship n.
su üstünde kurulmuş pazar floating market n.
şişme su küresi içinde su üstünde gitme oyunu aqua zorbing n.
su ısıtma kabını ateşin üstünde tutmaya yarayan direk chimney lug n.
su üstünde durmak float v.
su üstünde yüzmek be afloat v.
su üstünde kalmak keep afloat v.
Idioms
boğulmaktan kaçınmak için (birinin) kafasını su üstünde tutmak get (one's) head above water v.
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak get one's head above water and have one's head above water v.
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak have (one's) head above water v.
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak get head above water v.
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak have head above water v.
Trade/Economic
su üstünde taşıma klozu water borne clause n.
Technical
su seviyesine yerleştirilen, yer üstünde çalıştırılan bir tür derin kuyu pompası unlimited pump n.
toprak veya su seviyesinin üstünde aerial adj.
Construction
su seviyesini ve akışını düzenlemek için akarsu üstünde kurulan set cauld [scottish] n.
su seviyesini yükseltmek ya da akışını düzenlemek için akarsu üstünde kurulan set weir n.
gemilerin üstünde su yolu açmak için kullanılan bir çıkıntı chine n.
Marine
gemi tam yüklü olduğunda su üstünde kalan kısımları upper works n.
su üstünde yüzen tekne enkazı jetsam n.
su üstünde yüzen tekne enkazı flotsam n.
su üstünde yüzen tekne enkazı floatage n.
su seviyesinin üstünde kazık üstüne oturtulan düz yapı plant form n.
gemi gövdesinde su hattının üstünde kalan bölüm upperworks n.
yüklü geminin su üstünde kalan kısımları deadworks n.
su üstünde gitmek ride v.
geminin su üstünde ve su altında kalan bölümlerinin kesiştiği yerin altında underwater adj.
Petrol
verimli oluşumlarda petrol veya gazın üstünde yer alan su tabakası top water n.
Botanic
kökü suyun altında, gövdesi ve yaprakları su üstünde büyüyen bitki emergent n.
toprak veya su seviyesinin üstünde yetişen aerial adj.
Geography
şelalenin üstünde veya altında bulunan su birikintisi lin n.
Military
sualtında ve su üstünde gidebilen bot sub skimmer n.
su üstünde muhafaza wet storage n.