takılı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

takılı



Sens de "takılı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

Turc Anglais
General
takılı mounted adj.
takılı affixed adj.
takılı attached adj.
takılı appendant adj.
takılı latched adj.
Technical
takılı erect adj.
Computer
takılı docked adj.

Sens de "takılı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 86 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ufak bir çubuğun ucuna takılı hidrofil pamuk swab n.
General
giysiye takılı video bwv camera n.
giysiye takılı video body worn video camera n.
giysiye takılı video kamerası body worn video camera n.
giysiye takılı video kamerası bwv camera n.
yay kirişinin takılı olduğu kertiğe bağlanan ucu noose n.
oy pusulasına takılı kalmış karton parçası hanging chad n.
giysiye takılı kamera bodycam (body camera) n.
gözü takılı kalmak gaze upon v.
gözü takılı kalmak gaze on v.
(zihinde, akılda) takılı kalmak hang v.
prize takılı plugged in adj.
üstüne takılı on-board adj.
küpe takılı earringed adj.
saçaklara takılı icicled adj.
Phrasals
bir şeye takılı kalmak dip back into v.
bir inanca/görüşe takılı kalmak hunker down v.
inatla bir duruma bağlı/takılı kalmak hunker down v.
bir şeyde takılı kalmak stick in something v.
Idioms
(bir şeye/yere) takılı kalmış rooted to (something or some place) adj.
geri vitese takılı in reverse expr.
Technical
fren presine takılı şekillendirme/dengelleme parçası backgauge n.
kilit somunu takılı mahfaza jam-nut mounted receptacle n.
sabit yüzeye takılı direnç devreleri/şebekeleri fixed surface mount resistor networks n.
takılı kalma hang-up n.
takılı dişli kesici inserted-tooth type cutter n.
takılı dişli testere inserted-tooth saw n.
takılı uç jack-bit n.
takılı merdane on-line roll n.
takılı bıçaklı kesici inserted-blade cutter n.
kanca veya makara takılı vinç whirl n.
araba falakası kancasına takılı demir başlık singletree hook and ferrule n.
arkadan takılı rear-mounted adj.
hava geçirmez mahfaza lehim veya sert lehim ile etrafına flanş takılı hermetic receptacle with round flange attached by soldering or brazing adj.
Computer
takılı olduğu yer mounted at n.
takılı kalma hang up n.
takılı görünümü docked view n.
üstüne takılı on-board adj.
cd takılı değil no disc loaded expr.
prize takılı çalışırken plugged in expr.
yanlış disk takılı wrong disc inserted expr.
yazıcının zarf besleyicisi takılı printer's envelope feeder has been installed expr.
Electric
esnek kordon boyunca takılı anahtar through switch n.
Architecture
(genellikle cam veya ızgara takılı) küçük pencere veya açıklık wicket n.
Automotive
radyo teyp ve komünikasyon sistemine takılı bilgi information attached to the radio tape and communications system n.
süspansiyon sistemine takılı attached to the suspension system n.
supap gövde takılı yüksekliği valve stem installed height n.
şase ve tespit sistemine takılı attached to the frame and mounting system n.
takılı supap sapı yüksekliği installed valve stem height n.
takılı supap yayı yüksekliği installed valve spring height n.
transmisyon sistemine takılı attached to the transmission system n.
vakum dağıtım sistemine takılı attached to the vacuum distribution system n.
yakıt sistemine takılı attached to the fuel system n.
vitese takılı durumda çalıştırmanın önlenmesi start in gear protection n.
(janta takılı iken) maksimum kesit genişliği maximum overall section width n.
motor takılı olmayan nonmotorized adj.
motor takılı olmayan nonmotorised adj.
aydınlatma sistemine takılı attached to the lighting system adj.
direksiyon sistemine takılı attached to the steering system adj.
debriyaj sistemine takılı attached to the clutch system adj.
fren sistemine takılı attached to the brake system adj.
gösterge ve ikaz cihazı sistemine takılı information attached to the gauge and warning device system adj.
elektrik dağıtım sistemine takılı attached to the electrical distribution system adj.
elektrik güç kaynağı sistemine takılı attached to the electrical power supply system adj.
gövde sistemine takılı attached to the body system adj.
güç aktarma organlarına takılı attached to the driveline system adj.
klima kontrol sistemine takılı attached to the climate control system adj.
motor sistemine takılı attached to the engine system adj.
anahtar takılı engine running expr.
egsoz sistemine takılı attached to the exhaust system
Marine
cıvadra sancağının takılı olduğu direk jackstaff n.
sopanın ucuna takılı tahta bezi swab n.
cıvadra sancağının takılı olduğu direkte dalgalanan milli bayrak union jack n.
(bir diğer palanga ucuna takılı) top palangası luff upon luff n.
palamarı germeden çapada takılı durmak ride easy v.
Medical
deri kazıyıcı ve şırınganın takılı olduğu hacamat bardağı bdellometer n.
Chemistry
(bir ucuna kauçuk takılı) cam baget policeman n.
Tobacco
sigaraya takılı bulunan filtrenin uzunluğu filter plug length n.
Forestry
(kütüğü) ucuna takılı zincir ile çekmek snig [australia/new zealand] v.
Military
gövdeye takılı parçalar build in parts n.
Sport
ucunda tel veya halat kancanın takılı bulunduğu, farklı şekillerde olabilen bir blok chock n.
ucunda tel veya halat kancanın takılı bulunduğu blok chockstone n.
Art
adalet heykelinin gözlerinde takılı olan göz bağı blind fold n.
adalet heykelinin gözlerinde takılı olan göz bağı sebebiyle kendisine teklif edilen rüşvetleri görmemesinin sonucu olan kör adalet blind justice n.
Music
müzik aletine surdin takılı şekilde con sordino adv.
Entomology
(küçük örümcek) ağa takılı halde havada süzülmek balloon v.