take-out - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

take-out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "take-out" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 4 résultat(s)

Anglais Turc
General
take-out n. paketlenmiş olarak hazırlanan (sıcak yemek)
take-out n. sıcak yemeklerin paket halinde satıldığı (dükkan)
Technical
take-out n. kalıptan çıkarma
take-out n. makineden alma

Sens de "take-out" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 173 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
take out v. çıkarmak
General
take-out menu n. eve servis menüsü
take-out menu n. paket menü
take out walking v. gezdirmek
take out v. satın almak (sigorta poliçesini)
take out v. yormak
take out v. içerden çıkartmak
take out v. yola çıkmak
take out after v. peşinden gitmek
let take out v. çıkartmak
take out after v. kovalamaya başlamak
cause to take out v. çıkartmak
take out v. çıkmak
take out a summons against somebody v. mahkemeye vermek
take out v. bankadan para çekmek
take out v. takip etmek
take out stitches v. dikişlerini sökmek
take out v. çıkarmak
take out a licence v. ruhsat çıkarmak
take out a driving licence v. sürücü ehliyeti almak
take out of pledge v. rehini serbest bırakmak
take out a passport v. pasaport çıkarmak
take out inventory v. dökümünü yapmak
take out a loan v. bankadan kredi almak
take out the oil v. petrol çıkarmak
take out v. hareket etmek
take out v. eşlik etmek
take out stitches v. dikiş almak
take out stitches v. dikiş çıkarmak
take out the nail(s) v. çivi sökmek
take out of tune v. detone olmak
take out ad v. reklam vermek
take out a sword v. savaş ilan etmek
take out a knife v. bıçak çekmek
take out a sword v. kılıç çekmek
take out the plug v. fişi çıkarmak
take out the plug v. fiş çekmek
take out patent v. patent almak
take out v. yerinden sökmek
take out v. dışarıya çıkarmak
take out one's anger on somebody v. hırsını -den almak
take out a loan v. istikraz akdetmek
take out v. gezmeye götürmek
take out v. içinden çıkarmak
take out v. çekip almak
take out v. işinden çıkarmak
take out v. hariç bırakmak
take out a patent v. patentini almak
take out the sim card v. sim kartı çıkarmak
take out the sim card v. sim kartı çıkartmak
take out the garbage v. (evdeki) çöpü dışarı atmak
take out the trash v. (evdeki) çöpü dışarı atmak
take out the bullets v. mermileri çıkarmak
order take-out v. dışarıdan yemek sipariş etmek
take out the rubbish v. çöpü dışarı atmak
Phrasals
take out v. belli etmek
take out v. öldürmek
take out v. açığa vurmak
take out v. yok etmek
take out v. kazanmak
take out (something) against (one) v. (birine) karşı (bir şikayette, ihbarda) bulunmak
take out (something) against (one) v. birisini ihbar etmek
take out (something) against (one) v. birisini şikayet etmek
take out (something) against (one) v. birine karşı suç duyurusunda bulunmak
take out (something) against (one) v. birinin aleyhinde şikayette bulunmak
take out (something) against (one) v. biri hakkında yakalama emri çıkartmak
take out v. çekip çıkartmak
take out v. çekmek
take out v. imha etmek
take out v. ortadan kaldırmak
take out v. temizlemek
take out v. ödünç almak
take out v. kayıtlı/resmi bir şekilde ödünç almak
take out v. saf dışı bırakmak
take out v. etkisiz duruma/hale getirmek
take out v. tahrip etmek
take out v. harap etmek
take out v. kullanılmaz hale getirmek
take out v. büyük zarar/hasar vermek
take out v. ciddi hasara uğratmak
take out v. devre dışı bırakmak
take out v. başka bir şekilde tazmin etmek
take out v. başka bir şekilde telafi etmek
take out v. başka bir şekilde karşılığını almak
take out v. başka bir şekilde zararını karşılamak
take out v. başka bir şekilde tazminatını almak
take out v. başvurup almak
take out v. başvurup elde etmek
take out v. başvurup güvenceye almak
take out v. gezdirmek
take out v. (evcil bir hayvanı) dışarı çıkarmak
take out v. (evcil bir hayvanı) gezdirmeye çıkarmak
take out v. restorandan başka yerde tüketmek üzere paket almak
take out v. restorandan siparişini paket olarak alıp götürmek
take out v. paket servis almak
take out v. restorandan paket yiyecek alıp götürüp başka yerde yemek
take out v. kütüphaneden bir şey ödünç almak
take out v. duygularını serbest bırakmak
take out v. birini dışarı çıkarmak
take out v. dışında saymak
take out v. saymamak
take out v. haricinde tutmak
take out v. hariç tutmak
take out v. yola koyulmak
take out v. yola düşmek
take out v. bir belge almak
take out of v. -den çıkarmak
take out on v. -e çıkarmak/taşımak
take out on v. -den çıkarmak/almak
Idioms
take out on somebody v. acısını başkasından çıkarmak
take out v. (yürüyüşe) çıkartmak
take (out) on the street v. sokaklarda sürüşe başlamak
take (out) on the street v. yollara çıkarmak
take (out) on the street v. yollarda/sokaklarda sürmeye başlamak
take (out) on the street v. sokağa taşımak
take (out) on the street v. sokaklara taşımak
take (out) on the street v. dışarı taşımak
take (out) on the street v. bir şeyi dışarıda/sokakta yapmak
take (out) on the street v. bir şeye dışarıda/sokakta devam etmek
take (out) on the streets v. sokaklarda sürüşe başlamak
take (out) on the streets v. yollara çıkarmak
take (out) on the streets v. yollarda/sokaklarda sürmeye başlamak
take (out) on the streets v. sokağa taşımak
take (out) on the streets v. sokaklara taşımak
take (out) on the streets v. dışarı taşımak
take (out) on the streets v. bir şeyi dışarıda/sokakta yapmak
take (out) on the streets v. bir şeye dışarıda/sokakta devam etmek
take out a warrant on (one) v. (birinin) yakalanması için mahkeme emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (biri) hakkında yakalama emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (birinin) tutuklanması için mahkeme emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (biri) hakkında tutuklama emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (birinin) yakalanması için mahkeme emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (biri) hakkında yakalama emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (birinin) tutuklanması için mahkeme emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (biri) hakkında tutuklama emri çıkarmak
take out a warrant for (someone) v. (birinin) yakalanması için mahkeme emri çıkarmak
take out a warrant for (someone) v. (biri) hakkında yakalama emri çıkarmak
take out a warrant for (someone) v. (birinin) tutuklanması için mahkeme emri çıkarmak
take out a warrant for (someone) v. (biri) hakkında tutuklama emri çıkarmak
take out a warrant v. yakalama emri çıkartmak
take out a warrant v. tutuklanması için mahkeme emri çıkartmak
take out a warrant v. tutuklama emri çıkartmak
take out in trade v. bir işin bedeli karşılığında para yerine mal veya hizmet olarak ödeme almak/kabul etmek
take out to dinner v. yemeğe çıkarmak
take out to dinner v. akşam yemeğine götürmek/çıkarmak
Speaking
can you take out the garbage? expr. çöpü çıkarabilir misin?
Trade/Economic
take out a loan v. bankadan kredi almak
take out an item v. bir kalemi silmek
take out an item v. bir muhasebe kalemini silmek
take out a mortgage v. bankadan ipotek karşılığı para almak
take out of store v. depodan çıkarmak
take out of bond v. gümrük antrepolarından çıkarmak
take out of bond v. gümrükten çıkarmak
take out loan v. kredi çekmek
take out a policy v. kendini sigortalatmak
take out loan v. kredi almak
take out a summons v. ödeme emri almak
take out an item v. kalemi silmek
take out a licence v. lisans almak
take out a patent v. patent almak
take out of pawn v. rehinden kurtarmak
take out a patent v. patent çıkartmak
take out a policy v. sigorta yaptırmak
Insurance
take out an insurance policy v. sigorta poliçesi akdetmek
Technical
take-out tongue n. alıcı maşa
take-out marks n. boşaltma çizikleri
take out gate n. su alma kapağı
take out v. çıkarmak
take out v. sökmek
Computer
take-out menus n. eve servis menüleri
Medical
take out stitches v. dikiş aldırmak
take out by fiberoptic bronchoscopy v. fiberoptik bronkoskopi ile çıkarmak
Food Engineering
take-out foods n. paket servis