taught

Sens de "taught" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 2 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	taught adj.	öğretilen
2	General	taught adj.	öğrenmeye tabi tutulmuş

Sens de "taught" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 28 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	be taught v.	öğretilmek
English is taught in most countries. Çoğu ülkede İngilizce öğretilir. More Sentences
2	General	self-taught adj.	kendi kendine öğrenilmiş
Tom said he's entirely self-taught. Tom tamamen kendi kendine öğrendiğini söyledi. More Sentences
3	General	self-taught adj.	kendi kendini eğitmiş
Tom said he's entirely self-taught. Tom tamamen kendi kendini eğittiğini söyledi. More Sentences
Proverb
4	Proverb	better untaught than ill taught	yanlış bilmektense hiç bilmemek iyidir
5	Proverb	better untaught than ill taught	yanlış bilmektense hiç bilmemek daha iyidir
Idioms
6	Idioms	be taught a lesson v.	ders olmak
7	Idioms	be taught a lesson v.	iyi bir ders almak
8	Idioms	be taught a lesson v.	kulağına küpe olmak
Speaking
9	Speaking	just like I was taught expr.	bana öğretildiği gibi
10	Speaking	he taught me everything he knows expr.	bana bildiği her şeyi öğretti
11	Speaking	who taught you that? expr.	bunu sana kim öğretti?
12	Speaking	what the teacher taught expr.	öğretmenin öğrettiği
13	Speaking	she has taught for 20 years expr.	o 20 yıldır öğretmenlik yapıyor
14	Speaking	he has taught for 20 years expr.	o yirmi senedir öğretmenlik yapıyor
15	Speaking	she has taught for 20 years expr.	o yirmi yıldır öğretmenlik yapıyor
16	Speaking	she has taught for 20 years expr.	o yirmi senedir öğretmenlik yapıyor
17	Speaking	I'm self-taught expr.	kendi kendimi yetiştirdim
18	Speaking	how long have you taught in this school? expr.	ne zamandan beri bu okulda öğretmenlik yapıyorsun?
19	Speaking	he has taught for 20 years expr.	o 20 yıldır öğretmenlik yapıyor
20	Speaking	he has taught for 20 years expr.	o 20 senedir öğretmenlik yapıyor
21	Speaking	he has taught for 20 years expr.	o yirmi yıldır öğretmenlik yapıyor
22	Speaking	she has taught for 20 years expr.	o 20 senedir öğretmenlik yapıyor
23	Speaking	who taught you to drive? expr.	sana araba kullanmayı kim öğretti?
24	Speaking	my dad taught me poker expr.	pokeri bana babam öğretti
25	Speaking	who taught you to drive? expr.	sana araba sürmeyi kim öğretti?
Education
26	Education	taught curriculum n.	öğretilen müfredat
Art
27	Art	self-taught artist n.	alaylı sanatçı
28	Art	self-taught art n.	klasik sanat anlayışının dışında kalan yapıtları içeren bir sanat akımı