Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
tub
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"tub"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 44 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
tub
n.
varil
2
General
tub
n.
cevher
3
General
tub
n.
fıçı
4
General
tub
n.
banyo küveti
5
General
tub
n.
yayık
6
General
tub
n.
leğen
7
General
tub
n.
tekne
8
General
tub
n.
küvet
9
General
tub
n.
kazan (çamaşır makinesi)
10
General
tub
n.
varil dolusu miktar
11
General
tub
n.
hantal ve eski biçim kürsü
12
General
tub
n.
elle çekilen eski moda itfaiye arabası
13
General
tub
n.
büyük posta sepeti
14
General
tub
v.
fıçıya dikmek (bitki)
15
General
tub
v.
banyo yapmak (küvette)
16
General
tub
v.
kürek çekmek
17
General
tub
v.
varile doldurup saklamak
18
General
tub
adj.
tekneye benzeyen
19
General
tub
adj.
küvete konan
20
General
tub
adj.
küvetlerde kullanılan
21
General
tub
adj.
leğene benzeyen
22
General
tub
adj.
leğene konan
23
General
tub
adj.
yıkanmış (cevher, maden)
Colloquial
24
Colloquial
tub
n.
küvette banyo yapma
25
Colloquial
tub
n.
kısa ve tıknaz bir insan
Technical
26
Technical
tub
n.
tekne
27
Technical
tub
n.
yayık
28
Technical
tub
v.
(cevheri, madeni) yıkamak
Construction
29
Construction
tub
n.
harç teknesi
30
Construction
tub
n.
dökme demirin eritildiği tekne
Automotive
31
Automotive
tub
n.
kokpit
Marine
32
Marine
tub
n.
geniş, adi ve hantal tekne
33
Marine
tub
n.
kürekçilerin eğitiminde kullanılan ufak tekne
Mining
34
Mining
tub
n.
madende kullanılan kömür vagonu
35
Mining
tub
n.
kömür veya madeni kuyudan yukarı çekmekte kullanılan konteyner
36
Mining
tub
v.
(maden şaftını) dökme demir silindirlerden oluşan koruyucu astarla çevrelemek
Marine Biology
37
Marine Biology
tub
n.
küçük fıçı
38
Marine Biology
tub
n.
leğen
Fishery
39
Fishery
tub
n.
ticari olta takımının konduğu kap
40
Fishery
tub
n.
pasifik sahilinde sık kullanılan, çok sayıda kancadan oluşan balık tutma sistemi
Sport
41
Sport
tub
n.
ileri düzey bir yüzme hareketi
42
Sport
tub
v.
(kürekçiye) teknede eğitim vermek
43
Sport
tub
v.
teknede kürek antrenmanı yapmak
Slang
44
Slang
tub
n.
obez kimse
Sens de
"tub"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 75 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
bran tub
n.
kepek teknesi
2
General
flower tub
n.
çiçeklik
3
General
bath-tub
n.
küvet
4
General
tub-thumper
n.
ateşli konuşmacı
5
General
tub-thumper
n.
yüksekten atan vaiz
6
General
tub-thumper
n.
coşkulu hatip
7
General
tub-thumper
n.
heyecanlı konuşmacı
8
General
tub-thumper
n.
coşkulu konuşmacı
9
General
tub [brit]
n.
eski dönemlerde alkol kaçakçılığında kullanılan büyük fıçı
10
General
tub-cart
n.
dingil akslı ve iki koltuklu araba
11
General
tub-thumping
n.
gürültülü ve alevli konuşma
12
General
tub-thumping
n.
coşkulu vaaz
13
General
tub basket
n.
ahşap tabanı olan yuvarlak sepet
14
General
twin-tub
n.
biri yıkama diğeri kurutma işlevi gören iki tane döner tamburu olan çamaşır makinesi
15
General
bathing tub
n.
küvet
16
General
leach tub
n.
küllerin filtreden geçirildiği ahşap fıçı
17
General
mash tub
n.
içinde mayşeleme yapılan büyük bir tekne
18
General
hot tub
n.
jakuzi (jacuzzi tescilli markasından türetilmiştir)
19
General
powdering tub [obsolete]
n.
zührevi hastalıkların tedavisinde kullanılan bir tür terleme küveti
20
General
tub-thump
v.
bir şeyi şiddetle tartışmak
21
General
tub-thump
v.
bir şeyi coşkuyla savunmak
22
General
tub-thumping
adj.
gürültülü ve alevli (konuşma)
Proverb
23
Proverb
let every tub stand on its own bottom
her koyun kendi bacağından asılır
24
Proverb
every tub must stand on its own bottom
her koyun kendi bacağından asılır
Idioms
25
Idioms
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa]
n.
olası tehlike
26
Idioms
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa]
n.
gizli tehlike
27
Idioms
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa]
n.
pusuda bekleme
28
Idioms
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa]
n.
pusuya yatma
29
Idioms
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa]
n.
arkasından iş çevirme
30
Idioms
throw a tub to the whale
v.
dikkat dağıtmak
31
Idioms
throw a tub to the whale
v.
dikkati başka yöne çekmek
32
Idioms
throw a tub to the whale
v.
oyalamak
Technical
33
Technical
tub wheel
n.
bir tür yatay su çarkı
34
Technical
feed tub
n.
besleme teknesi
35
Technical
steeping tub
n.
ıslatma teknesi
36
Technical
boiling tub
n.
kaynatma kazanı
37
Technical
boiling tub
n.
pişirme kazanı
38
Technical
hot tub
n.
sıcak su havuzu
39
Technical
steeping tub
n.
yumuşatma teknesi
40
Technical
poacher tub
n.
selüloz hamurunun ağartılması için kullanılan döner çarklı büyük bir tank
Textile
41
Textile
steeping tub
n.
ıslatma teknesi
42
Textile
steeping tub
n.
yumuşatma teknesi
Construction
43
Construction
mortar tub
n.
harç teknesi
Dyeing
44
Dyeing
french tub
n.
boya yapımında kullanılan bakkam ağacı ve kalay tuzu karışımı
Furniture
45
Furniture
tub chair
n.
arkası yuvarlağımsı ve alçak, üstten c harfini andıran bir koltuk tipi
46
Furniture
tub desk
n.
üstü açık dosya koymak için bölümleri olan bir çalışma masası
47
Furniture
tub file
n.
tüm dosyaların tek tek görülüp ayırt edilebildiği üstü açık dosya dolabı
48
Furniture
tub front [brit]
n.
ortası içeri gömülü, kenarları dışa doğru bakan bir çekmeceli dolap tipi
Automotive
49
Automotive
tub cover
n.
bagaj taban kaplaması
50
Automotive
body tub
n.
çıplak gövde
51
Automotive
wheel tub
n.
tekerlek yuvası
Marine
52
Marine
line tub
n.
balina teknelerinin taşıdığı halatın içine sarıldığı varil
Medical
53
Medical
tub fast
n.
geçmişte zührevi hastalıkların tedavisinde kullanılan bir yöntem
54
Medical
tub-fast
n.
(geçmişte) zührevi hastalıklar için sıcak bir küvette oruç tutup terleyerek yapılan tedavi
55
Medical
hot tub lung disease
n.
sıcak küvet akciğer hastalığı
Printing
56
Printing
tub-size
v.
(kağıdı) tutkal çözeltisi içeren bir küvet veya tekneden geçirmek
Food Engineering
57
Food Engineering
tub sugar
n.
depolama için ahşap varillerde saklanan yumuşak akçaağaç şekeri
58
Food Engineering
mashing tub
n.
içki fabrikalarında mayşe yapmak için kullanılan tekne
Gastronomy
59
Gastronomy
seasoning tub
n.
hamurun kabarması için konulduğu kap
Marine Biology
60
Marine Biology
tub gurnard
n.
kırlangıç balığı
61
Marine Biology
tub [brit]
n.
göğüs yüzgeçlerinde mavi lekeler olan bir avrupa kırlangıçbalığı
62
Marine Biology
tub gurnard
n.
deniz horoz balığı
63
Marine Biology
tub gurnard
n.
uçan balığı
Botanic
64
Botanic
tub orchard
n.
varili andıran derin saksılarda yetiştirilen meyve ağaçları
Religious
65
Religious
tub preacher
n.
heyecanla bağırarak konuşan vaiz
Philosophy
66
Philosophy
diogenes' tub
n.
diyojen'in fıçısı
67
Philosophy
diogenes' tub
n.
filozof diyojen'in yanında taşıdığı ve ev olarak kullandığı rivayet edilen fıçısı
Hunting
68
Hunting
match tub
n.
topu ateşlerken ateşleme fitilinin tutuşma hızını yavaşlan oluklu hazne
Archaic
69
Archaic
powdering tub
n.
et tuzlama teknesi
Slang
70
Slang
tub of lard
n.
şişko
71
Slang
tub of lard
n.
yağ tulumu
72
Slang
tub of guts
n.
şişko
73
Slang
tub of guts
n.
yağ tulumu
British Slang
74
British Slang
tub of lard
n.
şişko
75
British Slang
tub of lard
n.
yağ tulumu
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of tub
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy