| Turc | Anglais | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | tutumlar | attitudes n. | ||
|
Attitudes towards research on human embryos differ from one Member State to another. İnsan embriyoları üzerinde yapılan araştırmalara yönelik tutumlar bir Üye Devletten diğerine farklılık göstermektedir. More Sentences |
||||
| Turc | Anglais | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | duygu kaynaklı tutumlar | affectively based attitudes n. |
| Phrases | ||
| Phrases | zaman değiştikçe tavırlar/tutumlar da değişir | different times, different manners expr. |
| Phrases | iyi tutumlar sürdüğü müddetçe | during good behavior expr. |
| Politics | ||
| Politics | rejimden yana siyasi tutumlar için gerekli teorileri üreten, ve bunların yayılmasını sağlayan entelektüellerden oluşan uzman topluluk | epistemic community n. |
| Psychology | ||
| Psychology | özgül tutumlar teorisi | specific-attitudes theory n. |
| Education | ||
| Education | ingiliz özel okullarına özgü tutumlar | old school tie n. |
