|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
türetilmiş birim |
derived unit n.
|
|
2 |
General |
türetilmiş küme |
derived set n.
|
|
3 |
General |
ingilizce olarak turkish ve english kelimelerinden türetilmiş sözlüğümüzün ve çeviri şirketimizin ismi |
tureng n.
|
|
4 |
General |
(sheep ve people kelimeleri birleştirilerek türetilmiş) koyun anlamında insan |
sheeple n.
|
|
5 |
General |
baba adından türetilmiş soy isim |
john n.
|
|
6 |
General |
erkek isminden türetilmiş bir soy isim |
jordan n.
|
|
7 |
General |
beyaz kelimesinden türetilmiş bir soyadı |
white n.
|
|
8 |
General |
annenin veya anne soyundan gelen bir atanınkinden türetilmiş bir isim |
metronymic n.
|
|
9 |
General |
kanca kelimesinden türetilmiş bir soyisim |
hooke n.
|
|
10 |
General |
normandiya yer isimlerinden türetilmiş bir soyad |
lucy n.
|
|
11 |
General |
yer isminden türetilmiş bir kişi adı |
gentilic n.
|
|
|
12 |
General |
kutsal görülen bir şeyin adıyla aynı olan, ondan türetilmiş veya o şeyin adını içeren ifade |
oath n.
|
|
13 |
General |
roger isminden türetilmiş bir soy isim |
hodge n.
|
|
14 |
General |
türetilmiş şey |
derivative adj.
|
|
15 |
General |
kahve tanenine ait veya ondan türetilmiş |
caffetannic adj.
|
|
16 |
General |
dıştan gelen bir şeyden türetilmiş |
ascititious adj.
|
|
17 |
General |
dıştan gelen bir şeyden türetilmiş |
adscititious adj.
|
|
18 |
General |
ergottan türetilmiş |
ergotic adj.
|
|
19 |
General |
vitriyolden türetilmiş |
vitriolous adj.
|
|
20 |
General |
kitaptaki bir konudan türetilmiş |
book adj.
|
|
21 |
General |
yer isminden türetilmiş |
gentilic adj.
|
|
22 |
General |
(metin) bir öncekinden türetilmiş |
daughter adj.
|
|
23 |
General |
bilinen en yüksek hidratlı veya hidroksillenmiş formdaki bir asitten türetilmiş |
ortho adj.
|
|
24 |
General |
türetilmiş olarak |
derivatively adv.
|
|
Colloquial |
|
25 |
Colloquial |
hiç yaşlanmayan kişi (oscar wilde'ın dorian gray'in portresi isimli romanında yaşlanmayan dorian gray karakterinden yola çıkarak türetilmiş bir lakap) |
dorian gray n.
|
|
26 |
Colloquial |
eski abd başkanı george w.bush'un bir lakabı (ikinci isminin (w.) kendisi tarafından telaffuz edilme şekline istinaden türetilmiş bir lakap) |
dubya n.
|
|
Idioms |
|
27 |
Idioms |
bir grup insanın geçmiş bir olayı/bir şeyi yanlış hatırladığı durum (nelson mandela'nın 1980'de hapishanede öldüğü konusundaki yaygın yanlış anlaşılmaya gönderme yapılarak türetilmiş bir ifade) |
mandela effect n.
|
|
28 |
Idioms |
son anda kazandığı yarışlarla bilinen jokey edward "snapper" garrison'a atıfta bulunarak türetilmiş bir ifade |
garrison finish n.
|
|
29 |
Idioms |
hamlet'in babasının hayaletini oynayan oyuncunun, diğer oyuncuların ödemeleri yapılana kadar yürümeyi reddetmesi hikayesinden türetilmiş bir ifade |
the ghost walks n.
|
|
30 |
Idioms |
enerji toplamak (wheaties isminde bir kahvaltılık gevrek için yapılan reklamdaki "şampiyonların kahvaltısı" ifadesine istinaden türetilmiş bir ifade) |
eat (one's) wheaties v.
|
|
31 |
Idioms |
açlıktan veya susuzluktan ölmek (roland isminde bir fransız kahramanın roncesvalles savaşından kurtulup açlık ve susuzluktan ölmesi olayından türetilmiş bir ifade) |
die like roland v.
|
|
|
Trade/Economic |
|
32 |
Trade/Economic |
büyüklük (türetilmiş) |
quantity (derived) n.
|
|
33 |
Trade/Economic |
f. a. von hayek tarafından "ekonomi" terimine alternatif olarak türetilmiş bir kelime |
catallaxy n.
|
|
34 |
Trade/Economic |
türetilmiş kaynaklar |
man made resources n.
|
|
35 |
Trade/Economic |
tutarlı (türetilmiş) ölçüm birimi |
unit of measurement (derived) coherent n.
|
|
36 |
Trade/Economic |
türetilmiş müdahale fiyatı |
derived intervention price n.
|
|
Law |
|
37 |
Law |
türetilmiş talep |
derived demand n.
|
|
Technical |
|
38 |
Technical |
atıktan türetilmiş yakıtlar |
refuse derived fuels n.
|
|
39 |
Technical |
türetilmiş büyüklük |
derived quantity n.
|
|
40 |
Technical |
türetilmiş ölçüm birimi |
derived unit of measurement n.
|
|
41 |
Technical |
türetilmiş birim |
derived unit n.
|
|
42 |
Technical |
kadmiyum ile ilişkili, içeren ya da türetilmiş |
cadmic adj.
|
|
43 |
Technical |
silikon ve elastik kelimelerinden türetilmiş sözcük |
silastic adj.
|
|
Computer |
|
44 |
Computer |
türetilmiş tip |
derived type n.
|
|
45 |
Computer |
türetilmiş ölçüm birimi |
derived unit of measurement n.
|
|
46 |
Computer |
türetilmiş büyüklük |
derived quantity n.
|
|
47 |
Computer |
"hacking" ile "activism" terimlerinin birleşiminden türetilmiş siyasal amaçlı hack eylemlerini ifade eden bir terim |
hacktivism n.
|
|
Informatics |
|
48 |
Informatics |
türetilmiş bilgi |
derived information n.
|
|
49 |
Informatics |
tonlamadan türetilmiş şekil |
shape from shading n.
|
|
50 |
Informatics |
türetilmiş büyüklük |
derived quantity n.
|
|
Telecom |
|
51 |
Telecom |
türetilmiş veri |
derived data n.
|
|
Dyeing |
|
52 |
Dyeing |
yün ve ipeği yeşile boyayan kinizarinden türetilmiş asit antrakinon boyası |
alizarine cyanine green n.
|
|
Marine |
|
53 |
Marine |
fransızca m'aidez'den türetilmiş gemi yardım çağrısı |
mayday n.
|
|
Medical |
|
54 |
Medical |
araşidonik asitten türetilmiş hormonlara verilen ad |
eicosanoid n.
|
|
55 |
Medical |
hematinden türetilmiş |
hematinic adj.
|
|
Psychology |
|
56 |
Psychology |
türetilmiş faaliyet |
derivative n.
|
|
Physiology |
|
57 |
Physiology |
iki farklı ovumdan türetilmiş |
binovular adj.
|
|
Pharmaceutics |
|
58 |
Pharmaceutics |
ergottan türetilmiş bir alkaloid |
ergotrate maleate® n.
|
|
59 |
Pharmaceutics |
opyumdan türetilmiş ilaç, hormon gibi bir madde |
opiate n.
|
|
Veterinary |
|
60 |
Veterinary |
ineklerden türetilmiş |
vaccine adj.
|
|
Food Engineering |
|
61 |
Food Engineering |
türetilmiş birim |
derived unit n.
|
|
Math |
|
62 |
Math |
türetilmiş küme |
derived set n.
|
|
63 |
Math |
türetilmiş grup |
derived group n.
|
|
64 |
Math |
türetilmiş herhangi bir gerçeğe ilişkin hipotezlerin ek varsayımlar ile serbestçe genişletilebileceğini belirten yapısal bir matematiksel ilke |
weakening n.
|
|
Statistics |
|
65 |
Statistics |
türetilmiş istatistik |
derived statistics n.
|
|
Chemistry |
|
66 |
Chemistry |
karbamik asitten türetilmiş bir radikal |
carbamyl n.
|
|
67 |
Chemistry |
tetrazolden türetilmiş, amonyuma benzeyen tek değerli bir katyon (veya türevleri) |
tetrazolium n.
|
|
68 |
Chemistry |
tiyofenden türetilmiş iki tek değerlikli izomerik radikalden herhangi biri |
thienyl n.
|
|
69 |
Chemistry |
sülfürik asitten türetilmiş, sadece çözelti ve tuz halde bilinen instabil bir asit |
thiosulfuric acid n.
|
|
70 |
Chemistry |
sülfürik asitten türetilmiş, sadece çözelti ve tuz halde bilinen instabil bir asit |
thiosulphuric acid n.
|
|
71 |
Chemistry |
sülfonik asitlerden türetilmiş bir dizi kararsız asitten herhangi biri |
thiosulfonic acid n.
|
|
|
72 |
Chemistry |
ana triazinlerden türetilmiş tek değerli bir radikal |
triazinyl n.
|
|
73 |
Chemistry |
alkandan türetilmiş olduğu kabul edilen alifatik alkol |
alkanol n.
|
|
74 |
Chemistry |
alkenden bir hidrojen atomunun çıkarılmasıyla türetilmiş tek değerlikli alifatik hidrokarbon radikali |
alkenyl n.
|
|
75 |
Chemistry |
alkandaki aynı karbon atomundan iki hidrojen atomu çıkarılmasıyla türetilmiş iki değerlikli alifatik radikal |
alkylidene n.
|
|
76 |
Chemistry |
propilenden türetilmiş tek değerlikli doymamış organik alil radikal |
allyl n.
|
|
77 |
Chemistry |
propilenden türetilmiş tek değerlikli doymamış organik alil radikal |
allyl radical n.
|
|
78 |
Chemistry |
propilenden türetilmiş tek değerlikli doymamış organik alil radikal |
allyl group n.
|
|
79 |
Chemistry |
metal iyonu fonksiyonu gören, amonyaktan türetilmiş bir iyon alkali |
ammonium n.
|
|
80 |
Chemistry |
metal iyonu fonksiyonu gören, amonyaktan türetilmiş bir iyon alkali |
ammonium ion n.
|
|
81 |
Chemistry |
ksilenden türetilmiş üç metamerik radikalden her biri |
xylylene n.
|
|
82 |
Chemistry |
türetilmiş kimyasal madde |
derivative n.
|
|
83 |
Chemistry |
ortoborik asitten türetilmiş anyon |
orthoborate n.
|
|
84 |
Chemistry |
türetilmiş bir oluşumun öncü maddesi |
parent n.
|
|
85 |
Chemistry |
nonan elementinden türetilmiş |
nonoic adj.
|
|
86 |
Chemistry |
tiyofenden türetilmiş |
thiophenic adj.
|
|
87 |
Chemistry |
tiyosülfürik asitten türetilmiş herhangi bir şey ile ilgili |
thiosulphuric adj.
|
|
88 |
Chemistry |
tiyosülfürik asitten türetilmiş herhangi bir şey ile ilgili |
thiosulfuric adj.
|
|
89 |
Chemistry |
özellikle bir alkandan türetilmiş tek değerlikli organik grup içeren |
alkyl adj.
|
|
90 |
Chemistry |
amonyaktan türetilmiş |
amic adj.
|
|
91 |
Chemistry |
çivitten türetilmiş |
anilic adj.
|
|
92 |
Chemistry |
çivitten türetilmiş |
indigotic adj.
|
|
93 |
Chemistry |
antimondan türetilmiş |
antimonious adj.
|
|
94 |
Chemistry |
epoksiden türetilmiş |
epoxy adj.
|
|
95 |
Chemistry |
kolza bitkisinden türetilmiş |
erucic adj.
|
|
96 |
Chemistry |
sakarinden türetilmiş |
saccharinic adj.
|
|
97 |
Chemistry |
vanilya veya vanilinden türetilmiş |
vanillic adj.
|
|
98 |
Chemistry |
ksilenden türetilmiş atom gruplarını içeren |
xylyl adj.
|
|
99 |
Chemistry |
kininden türetilmiş |
quinic adj.
|
|
100 |
Chemistry |
cıvadan türetilmiş |
mercurous adj.
|
|
101 |
Chemistry |
heptandan türetilmiş |
heptoic adj.
|
|
102 |
Chemistry |
heptil veya heptandan türetilmiş |
heptylic adj.
|
|
103 |
Chemistry |
hidantoinden türetilmiş |
hydantoic adj.
|
|
104 |
Chemistry |
oksalik asitten türetilmiş |
desoxalic adj.
|
|
105 |
Chemistry |
rubiandan türetilmiş |
rubianic adj.
|
|
106 |
Chemistry |
krizofandan türetilmiş |
chrysophanic adj.
|
|
107 |
Chemistry |
bileşikteki hidrojen atomunun yerine iyot getirerek türetilmiş |
iodinated adj.
|
|
108 |
Chemistry |
pentadekandan türetilmiş |
pentadecatoic adj.
|
|
109 |
Chemistry |
pentilden türetilmiş |
pentylic adj.
|
|
110 |
Chemistry |
flüor ve bordan türetilmiş |
fluoboric adj.
|
|
111 |
Chemistry |
silisyum ve flüordan türetilmiş |
fluosilicic adj.
|
|
112 |
Chemistry |
türetilmiş bir oluşuma öncü olan (çekirdek, iyon) |
parent adj.
|
|
113 |
Chemistry |
(tuz) iki asidik hidrojen atomunun metal atomları veya elektropozitif gruplarla değiştirilmesiyle bir tribazik asitten türetilmiş |
secondary adj.
|
|
114 |
Chemistry |
heptandan türetilmiş |
septoic [dated] adj.
|
|
115 |
Chemistry |
aldonik asitten türetilmiş anlamındaki ön ek |
aldon- pref.
|
|
116 |
Chemistry |
aldonik asitten türetilmiş anlamındaki ön ek |
aldono- pref.
|
|
Biology |
|
117 |
Biology |
aynı türden türetilmiş ikiden fazla kromozom dizisi olan bir organizma |
autopolyploid n.
|
|
118 |
Biology |
mikroform tarafından türetilmiş madde |
microform n.
|
|
119 |
Biology |
kendisiyle özdeş bir organizmadan türetilmiş kopya |
clone n.
|
|
120 |
Biology |
sitoplazma bölünmesine müdahale eden ve hücre hareketini engelleyen, küflerden türetilmiş madde |
cytochalasin n.
|
|
121 |
Biology |
soy içi türetilmiş ebeveynlerin melezlenmesi yoluyla hayvan yetiştirmek |
incrossbreed v.
|
|
122 |
Biology |
aynı türden türetilmiş ikiden fazla kromozom dizisi olan |
autopolyploid adj.
|
|
Biochemistry |
|
123 |
Biochemistry |
dna'da bulunan ve pirimidinden türetilmiş bir baz |
thymine n.
|
|
124 |
Biochemistry |
adeninden türetilmiş bir bitki hormonu |
zeatin n.
|
|
125 |
Biochemistry |
akasyadan türetilmiş |
locustic adj.
|
|
Zoology |
|
126 |
Zoology |
siyam kedisinden türetilmiş bir kedi ırkı |
oriental n.
|
|
Botanic |
|
127 |
Botanic |
sineralyadan türetilmiş ve sıkça yetiştirilen bir bitki |
pericallis hybrida n.
|
|
128 |
Botanic |
sineralyadan türetilmiş ve sıkça yetiştirilen bir bitki |
florest's cineraria n.
|
|
129 |
Botanic |
çin mandalinasından seçilerek türetilmiş veya melezlenmiş çeşitli narenciye ağaçlarına verilen ad |
mandarine n.
|
|
130 |
Botanic |
kediotundan türetilmiş olan |
valeric adj.
|
|
Linguistics |
|
131 |
Linguistics |
özel isimden türetilmiş kelime |
eponym n.
|
|
132 |
Linguistics |
esperanto'dan türetilmiş yapay bir dil |
esperantido n.
|
|
133 |
Linguistics |
fransızcadan türetilmiş bir pidgin dili |
sabir n.
|
|
134 |
Linguistics |
japoncada çince yazı karakterlerinden türetilmiş bir hece yazısı sistemi |
hiragana n.
|
|
135 |
Linguistics |
ibranice'den türetilmiş ifadelerin aşırı kullanılması |
hebraism n.
|
|
136 |
Linguistics |
adı olmayan bir şey için türetilmiş yeni sözcük |
sniglet n.
|
|
137 |
Linguistics |
fiilden türetilmiş (sözcük) |
deverbative adj.
|
|
Philosophy |
|
138 |
Philosophy |
(jung psikolojisinde) geçmiş deneyimlerden türetilmiş ve bilinçaltında mevcut olan düşünce veya imgeler |
archetype n.
|
|
139 |
Philosophy |
(jung psikolojisinde) geçmiş deneyimlerden türetilmiş ve bilinçaltında mevcut olan düşünce veya imgeler |
architype n.
|
|
140 |
Philosophy |
wittgenstein'ın çalışmalarından türetilmiş |
wittgensteinian adj.
|
|
Geology |
|
141 |
Geology |
jeolojik kuvvetlerin baskısı altında olan doğal çökeltilerden türetilmiş |
geopressured adj.
|
|
Music |
|
142 |
Music |
brezilya'da bir dini kült olan macumba'dan türetilmiş popüler bir dans müziği |
macumba n.
|
|
143 |
Music |
yeni temalarla değişip tekrar eden hareketlerden oluşup ortaçağ dairesel dansından türetilmiş olan bir dans kompozisyonu |
rondo n.
|
|
Painting |
|
144 |
Painting |
20. yüzyılın başlarında kübizmden türetilmiş kısa ömürlü bir resim hareketi |
orphism n.
|
|
Slang |
|
145 |
Slang |
hortumcu (banker ile gangster kelimelerinden türetilmiş bir deyim) |
bankster n.
|
|
146 |
Slang |
kepçe kulak (film karakteri dumbo adında bir file referansla türetilmiş bir tabir) |
dumbo n.
|
|
147 |
Slang |
aşırı sarhoş (otis campbell karakterine referansla türetilmiş bir ifade) |
otis drunk adj.
|
|
Modern Slang |
|
148 |
Modern Slang |
geleneksel rap, yüksek canlı ritim, fuji , pidgin ingilizcesi ve bazen de yerli dilleri harmanlayan bir müzik türü için afrikalı hiphop sanatçıları tarafından türetilmiş bir isim |
afro hiphop n.
|
|
149 |
Modern Slang |
avustralya'da bir yabani köpeğin bir bebeği kaçırması olayı üzerinden türetilmiş bir deyim |
a dingo ate my baby expr.
|
|