unions - Turc Anglais Dictionnaire

unions

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "unions" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
Technical
unions n. cıvatalı bağlantı

Sens de "unions" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 60 résultat(s)

Anglais Turc
General
monetary unions n. para birlikleri
You have also held the Presidency of the monetary union since the middle of last year.
Ayrıca geçen yılın ortasından bu yana Para Birliği Başkanlığını da yürütüyorsunuz.

More Sentences
labor unions n. işçi sendikaları
The labor unions had been threatening the government with a general strike.
İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.

More Sentences
monetary unions n. parasal birlikler
The Stability and Growth Pact has been and remains extremely important for Economic and Monetary Union.
İstikrar ve Büyüme Paktı, Ekonomik ve Parasal Birlik için son derece önemli olmuştur ve olmaya devam etmektedir.

More Sentences
trade unions n. işçi sendikaları
Has this been agreed upon with the trade unions and employers' federations?
Bu konuda işçi sendikaları ve işveren federasyonları ile mutabakata varıldı mı?

More Sentences
Trade/Economic
customs unions n. gümrük birliği
Negotiations are underway for the extension of the Customs Union to services and public procurement.
Gümrük Birliği’nin hizmetlere ve kamu alımlarına teşmil edilmesi için görüşmeler yapılmaktadır.

More Sentences
labor unions n. işçi sendikaları
The labor unions had been threatening the government with a general strike.
İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit ediyordu.

More Sentences
monetary unions n. para birlikleri
Monetary union is, after all, not only for large businesses but also for every citizen.
Para birliği sonuçta sadece büyük işletmeler için değil, aynı zamanda her vatandaş içindir.

More Sentences
Politics
labor unions n. işçi sendikaları
The labor union announced a strike.
İşçi sendikası grev duyurusunda bulundu.

More Sentences
trade unions n. sendikalar
Equal pay and the equal treatment, and whatever else, of women is never a priority for trade unions and employers.
Eşit ücret, kadınlara eşit muamele ve diğer her şey sendikalar ve işverenler için asla bir öncelik değildir.

More Sentences
General
world federation of trade unions n. dünya işçi sendikaları federasyonu
government employee unions n. kamu çalışanları sendikaları
teacher's unions n. öğretmen sendikaları
labor unions and mass media n. işçi sendikaları ve kitle iletişim araçları
labor unions and communism n. işçi sendikaları ve komünizm
labor  unions and international relations n. işçi sendikaları ve uluslararası ilişkiler
credit unions n. kredi kooperatifleri
trade-unions n. sendikalar
trade-unions and mass media n. sendikalar ve kitle iletişim araçları
trade-unions and education n. sendikalar ve eğitim
democratic confederation of nepalese trade unions n. demokratik nepal sendikaları konfederasyonu
Trade/Economic
customs unions n. gümrük birlikleri
labor-unions n. işçi sendikaları
exporters unions n. ihracatçı birlikleri
labor unions and mass media n. işçi sendikaları ve kitle iletişim araçları
labor unions and communism n. işçi sendikaları ve komünizm
trade unions n. işçi sendikası
labor unions and international relations n. işçi sendikaları ve uluslararası ilişkiler
forming labor unions n. sendikal örgütlenme
trade-unions and foreign policy n. sendikalar ve dış politika
law on trade unions and collective bargaining agreements n. sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanunu
law of trade unions and collective bargaining agreements n. sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanunu
forming labor unions n. sendikalaşma
industrial unions n. sektör sendikası
wftu (world federation of trade unions) abrev. dünya işçi sendikaları federasyonu
icftu (international confederation of free trade unions) abrev. uluslararası serbest sendikalar konfederasyonu
Law
law on trade unions n. sendikalar kanunu
preventing the exercise of trade unions rights n. sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi
code on trade unions and collective labour agreements n. sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanunu
code of trade unions and collective labour agreements n. sendikalar ve toplu i̇ş sözleşmesi kanunu
Politics
european trade unions confederation n. avrupa işçi sendikaları konfederasyonu
unions of state n. devlet birlikleri
confederation of progressive trade unions n. devrimci işçi sendikaları konfederasyonu
world federation of trade unions n. dünya işçi sendikaları federasyonu
confederation of public laborers' unions n. kamu emekçileri sendikaları konfederasyonu
confederation of public laborer's unions n. kamu emekçileri sendikaları konfederasyonu
local administrative unions n. mahalli idare birlikleri
currency unions n. para birlikleri
right to establish trade unions n. sendika kurma hakkı
confederation of workers' trade unions n. türk işçi sendikaları konfederasyonu
international confederation of free trade unions n. uluslararası hür işçi konfederasyonları
Institutes
european bureau of consumers unions n. avrupa tüketici birlikleri bürosu
congress of south african trade unions (cosatu) n. güney afrika sendikalar birliği
confederation of turkish trade unions n. türkiş
confederation of progressive trade unions of turkey n. türkiye devrimci işçi sendikaları konfederasyonu
confederation of turkish trade unions n. türkiye işçi sendikaları konfederasyonu
international trade unions n. uluslararası işçi örgütleri
international trade unions confederation (ituc) n. uluslararası sendikalar konfederasyonu
international confederation of free trade unions n. uluslararası hür işçi sendikaları konfederasyonu
Industry
print unions n. basım birliği
ctu (conference of trade unions) n. (yeni zelanda) ticaret birliği konferansı