voyage - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

voyage

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "voyage" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 12 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
voyage n. sefer
voyage n. yolculuk
General
voyage n. deniz yolculuğu
voyage n. deniz seyahati
voyage n. seyahat
voyage v. yolculuk etmek
voyage v. deniz yolculuğu yapmak
voyage v. uzun gemi yolculuğu yapmak
Trade/Economic
voyage n. deniz yolculuğu
Technical
voyage n. seyahat
voyage n. yolculuk
Marine
voyage n. özellikle denizde yapılan yolculuk

Sens de "voyage" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 83 résultat(s)

Anglais Turc
General
maiden voyage n. gemi için ilk sefer
sea voyage n. deniz seyahati
foreign voyage n. yurtdışına yolculuk
round voyage n. ring seferi
ocean voyage n. okyanus yolculuğu
voyage risk n. seyahat rizikosu
voyage risk n. seyahat riski
additional voyage n. ek sefer
voyage of discovery n. keşif yolculuğu
space voyage n. uzay seyahati
voyage [obsolete] n. askeri sefer
voyage [obsolete] n. özel girişim
voyage [obsolete] n. ticari kargonun denizden toplanması için yapılan sefer
voyage [obsolete] n. ticari kargonun denizden toplandığı seferden elde edilen hasılat
bon voyage n. iyi seyahat
make a voyage v. yolculuk etmek
log many nautical miles up on its last voyage v. (gemi) son yolculuğunda çok mesafe/deniz mili katetmek
bon voyage interj. yolunuz açık olsun
bon voyage interj. yolunuz açık olsun!
Phrases
on the voyage out expr. dışarıya yolculuk sırasında
on the voyage home expr. yurda dönerken
Proverb
no wind serves him who addresses his voyage to no certain port nereye gideceğini bilmeyen kaptana hiçbir rüzgar yardım edemez
no wind serves him who addresses his voyage to no certain port nereye gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez
Colloquial
maiden voyage n. ilk sefer
maiden voyage n. ilk yolculuk
bon voyage (fr) expr. iyi yolculuklar
Idioms
a maiden voyage n. teknenin ilk yolculuğu
not wanted on voyage [obsolete] adj. geminin yolcu kabininde taşınamayacak kadar büyük (valiz)
not wanted on voyage [obsolete] adj. geminin ambarında taşınması gereken (bagaj)
not wanted on voyage [obsolete] adj. geminin yolcu kabininde taşınmaması gereken (bagaj)
not wanted on voyage [obsolete] adj. gemide kabin bagajı olamayacak kadar büyük (valiz)
not wanted on voyage [obsolete] adj. gemide yolcu kabininde istenmeyen (bagaj)
Speaking
bon voyage! expr. hayırlı yolculuklar
Trade/Economic
foreign voyage n. dış seyahat
sea voyage n. deniz seyahati
maiden voyage n. geminin ilk seferi
combined voyage n. kombine seyahat
frustration of a voyage n. seferin alıkonması
voyage policy n. seyahat poliçesi
voyage risk n. seyahat rizikosu
voyage freight n. yolculuk navlunu
voyage charter n. yolculuk üzerine carter
voyage insurance n. yolculuk sigortası
Law
voyage charter n. sefer sözleşmesi
Politics
doctrine of continuous voyage n. tarafsız limana getirilen ürünlerin düşman bir ülkeye getirilebileceği kuramı
Insurance
institute voyage clauses n. enstitü sefer klozları
voyage policy n. sefer poliçesi
voyage policy n. seyahat sigortası poliçesi
Tourism
combined voyage n. çeşitli araçlı seyahat
coastal voyage n. kıyı yolculuğu
coastal voyage n. kıyı seferi
combined voyage n. kombine seyahat
blue voyage n. mavi tur
blue voyage n. mavi yolculuk
Computer
link voyage n. bağlantı gezintisi
email voyage n. e-posta gezintisi
home voyage n. giriş sayfası gezintisi
voyage sidebar n. seyahat kenar çubuğu
voyage web site n. seyahat web sitesi
voyage masthead n. seyahat künyesi
bon voyage expr. iyi yolculuklar
Transportation
voyage charter n. gemi veya uçağın belirli sayıda sefer için kiralanması
Marine
preparation for fishing voyage n. balıkçılık seferi için hazırlanma
base for fishing voyage n. balıkçılık seferi yapılan alan
outward voyage n. dış deniz yolculuğu
sea voyage n. deniz seyahati
maiden voyage n. geminin ilk seferi
shipborne voyage data recorder n. gemiye monteli yolculuk veri kaydetme cihazı
voyage clause n. sefer klozu
voyage charter n. sefer sözleşmesi
titre de voyage n. seyahat belgesi
change of voyage n. seferin değişmesi
abandonment of voyage n. seferin terki
titre de voyage n. sözleşmeli seyahat belgesi
deep-sea voyage n. uzak deniz yolcuğu
maiden voyage n. yeni yapılan bir geminin ilk seferi
ballast voyage n. yüksüz sefer
permission for voyage n. yola elverişlilik belgesi
round voyage n. yöresel deniz yolculuğu
change of voyage n. yolculuğun değiştirilmesi
set off on a voyage by ship v. gemiye binmek
set off on a voyage by ship v. gemiyle yolculuğa çıkmak
Military
consecutive voyage charter n. askeri deniz ulaştırma komutanlığı'nın bir dizi özel seyir için ticari gemi yetkilendirdiği sözleşme