yüksek hız - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yüksek hız



Sens de "yüksek hız" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

Turc Anglais
General
yüksek hız superspeed n.
Colloquial
yüksek hız two-forty n.
Technical
yüksek hız high velocity n.
yüksek hız high speed n.
yüksek hız hypervelocity n.
Electric
yüksek hız hv (high velocity) abrev.
Automotive
yüksek hız high speed n.

Sens de "yüksek hız" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 46 résultat(s)

Turc Anglais
Idioms
aşırı yüksek hız a killing pace n.
Technical
en yüksek hız maximum travel speed n.
kobaltlı yüksek hız çelikleri cobalt high speed steels n.
molibden temelli yüksek hız çelikleri molybdenum base high speed steels n.
molibdenli yüksek hız takım çelikleri molybdenum high speed tool steels n.
örtülü yüksek hız çelikleri coated high speed steels n.
tin kaplı yüksek hız çelikleri tin-coated high speed steels n.
volframlı yüksek hız çelikleri tungsten high-speed steels n.
volfram temelli yüksek hız çelikleri tungsten base high speed steels n.
volframlı yüksek hız takım çelikleri tungsten high-speed tool steels n.
yüksek hız takım çeliği high-speed tool steel n.
yüksek hız takım çelikleri high-speed tool steels n.
yüksek hız çelik high speed steel n.
yüksek hız vitesi overdrive n.
yüksek hız çeliği high-speed steel n.
yüksek ilk hız high velocity n.
yüksek hız kablosu high speed coiled wire n.
yüksek hız çelik grubu high-speed steel group n.
yüksek hız takım çelikleri high speed tool steels n.
yüksek hız çelikleri high-speed steels n.
yüksek hız rayı haddelemesi high-speed rail rolling n.
yüksek hız rayları high-speed rails n.
nispeten yüksek hız hypervelocity n.
Computer
en yüksek hız top speed n.
en yüksek hız peak rate n.
en yüksek hız highest speed n.
en yüksek hız maximum speed n.
toplam en yüksek hız total peak rate n.
yüksek hız görüntüleme high speed monitoring n.
yüksek hız açık high speed on expr.
Mechanic
yüksek hız çeliği high speed steel n.
Textile
yüksek hız kasnağı high-speed pulley n.
yüksek/düşük hız kasnağı high/low speed pulley n.
yüksek/düşük hız kayışı high/low speed belt n.
Automotive
yüksek hız lastiği high-speed tyre n.
yüksek hız vuruntusu high-speed knock n.
yüksek hız avara dişlisi high speed idier seat n.
yüksek hız çeliği high speed diesel n.
yüksek hız devresi primary circuit n.
yüksek hız yeteneği speedability n.
yüksek performans hız derecelendirmesi high performance speed rating n.
yüksek hız devresi high speed circuit n.
yüksek hız çıkış dişlisi high speed output seat n.
Traffic
erişimi kontrol edilen, önemli kavşaklarda diğer yollara bağlanan ve yüksek hız yapılan bölünmüş karayolu limited access highway n.
Aeronautic
yüksek hız taksi yolu high speed taxiway n.
Tobacco
yüksek hız ısıtıcısı high speed heater n.