Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | yasalara aykırı | lawless adj. |
General | yasalara aykırı | illegitimate adj. |
General | yasalara aykırı | unlawful adj. |
General | yasalara aykırı | unstatutable adj. |
General | yasalara aykırı | irregular adj. |
Phrases | ||
Phrases | yasalara aykırı | against the law expr. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | ticaretini yapmak (yasalara aykırı bir şekilde bir şeyin) | traffic in v. |
General | kendi çıkarına göre ayarlamak (bir şeyi yasalara aykırı olarak) | rig v. |
General | yasalara aykırı bir şekilde | unstatutably adv. |
Law | ||
Law | yasalara aykırı olarak görülmeyen olay | noncrime n. |
Law | yasalara aykırı biçimde birden fazla kadınla evli adam | cohab n. |
Politics | ||
Politics | yasalara aykırı davranış | disorderly conduct n. |
Slang | ||
Slang | müziği yasalara aykırı şekilde ele geçirip farklı eserlerde kullanma | plagiarhythm n. |