yoğunlaştırıcı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yoğunlaştırıcı



Sens de "yoğunlaştırıcı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

Turc Anglais
General
yoğunlaştırıcı concentrator n.
yoğunlaştırıcı densifier n.
yoğunlaştırıcı condensing adj.
Technical
yoğunlaştırıcı condenser n.
yoğunlaştırıcı densifier n.
Telecom
yoğunlaştırıcı concentrator n.
Food Engineering
yoğunlaştırıcı condenser n.

Sens de "yoğunlaştırıcı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 35 résultat(s)

Turc Anglais
Technical
dorr-türü yoğunlaştırıcı dorr-type thickener n.
gerilim yoğunlaştırıcı stress concentrator n.
görüntü yoğunlaştırıcı image intensifier n.
görüntü yoğunlaştırıcı tüp image intensifier tube n.
hız değiştiren yoğunlaştırıcı speed converter concentrator n.
hava yoğunlaştırıcı air condenser n.
iskele trafiğini yoğunlaştırıcı port concentrator n.
imge yoğunlaştırıcı tüp image intensifier tube n.
veri yoğunlaştırıcı data concentrator n.
yerçekimsel yoğunlaştırıcı gravity thickener n.
yoğunlaştırıcı cihaz condenser n.
yoğunlaştırıcı ve ısı değiştirici uygulamalar condenser and heat exchanger applications n.
yoğunlaştırıcı mercek condenser lens n.
yoğunlaştırıcı güneş kollektörü concentrating solar collector n.
yüzey yoğunlaştırıcı surface condenser n.
yoğunlaştırıcı rayı condenser bar n.
yoğunlaştırıcı güneş kolektörü concentrating solar collector n.
yoğunlaştırıcı prizma condenser prism n.
Computer
veri yoğunlaştırıcı data concentrator n.
çift eklemeli yoğunlaştırıcı dac (dual-attached concentrator) abrev.
Informatics
veri yoğunlaştırıcı data concentrator n.
Telecom
çift eklemeli yoğunlaştırıcı dual attachment concentrator n.
erişim yoğunlaştırıcı access concentrator n.
Construction
beton yoğunlaştırıcı concrete densifier n.
Marine
iskele trafiğini yoğunlaştırıcı port concentrator n.
Medical
kırışıklık giderici yoğunlaştırıcı krem densifying anti-wrinkle cream n.
oksijen yoğunlaştırıcı oxygen concentrator n.
vücut sıvılarını yoğunlaştırıcı incrassative [obsolete] adj.
Optics
ışık yoğunlaştırıcı bir mercek çeşidi spot lens n.
Food Engineering
gıda maddelerinde kullanılan yumuşatıcı, sabitleştirici, yoğunlaştırıcı ve jelleştirici maddelerin saflık derecesini belirleyen bazı ölçütler specific criteria of purity for emulsifiers, stabilizers, thickeners and gelling agents for use in foodstuffs n.
Chemistry
alkol yoğunlaştırıcı vinificator n.
radyografik yoğunlaştırıcı ekranlarda kullanılan ışınır bir madde zinc cadmium sulfide n.
Marine Biology
yoğunlaştırıcı ve emülgatör olarak kullanılan kurutulmuş kırmızı alg bitkisi chondrus n.
Environment
çamur yoğunlaştırıcı sludge thickener n.
görüntü yoğunlaştırıcı image intensifier n.