zekice - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

zekice



Sens de "zekice" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 25 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
zekice acutely adv.
General
zekice subtle adj.
zekice incisive adj.
zekice perceptive adj.
zekice shrewd adj.
zekice elegant adj.
zekice shrewdest adj.
zekice witty adj.
zekice low-pressure adj.
zekice luminous adj.
zekice scintillating adj.
zekice pretty adj.
zekice cleverly adv.
zekice incisively adv.
zekice perceptively adv.
zekice cutely adv.
zekice shrewdly adv.
zekice smartly adv.
zekice cannily adv.
zekice glegly adv.
zekice fast adv.
zekice slick adv.
zekice smart adv.
zekice snack adv.
zekice spruntly adv.

Sens de "zekice" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 58 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
zekice konuşmak scintillate v.
General
zekice ve yerinde cevap comeback n.
zekice davranış coup n.
zekice söz quip n.
zekice yaklaşma subtle approach n.
zekice yaklaşım subtle approach n.
zekice yaklaşma subtle approach n.
tehlike veya zor durumdan kurtulmak için yapılan zekice hamle end-run n.
zekice numara whizzer n.
bir dizi zekice ve çabuk verilen yanıt repartee n.
zekice açıklama riff n.
iğnelemeye verilen hızlı ve zekice yanıt ripost n.
(hedefe yönelik) zekice ve dolaylı eylem by-stroke n.
zekice şakalar yapan kimse cracker n.
hızlı ve zekice konuşma crosstalk [uk] n.
soruyu zekice savuşturan açıklama dodging n.
zekice ifadeler üreten kimse phraseman n.
zekice ifadeler üreten kimse phraser n.
zekice konuşan kimse scintillator n.
ustaca/zekice buluş artifice n.
zekice cevap vermek riposte v.
zekice yenmek outsmart v.
zekice konuşmak scintillate v.
zekice cevabı yapıştırmak ripost v.
zekice cevabı yapıştırmak riposte v.
zekice kandırmak slick v.
zekice kandırmak slicker v.
zekice yorumlamak subtilise [uk] v.
zekice yorumlamak subtilize [us] v.
daha zekice shrewder adj.
zekice sunulan rounded adj.
zekice olmadan unwittily adv.
zekice bir yolla brilliantly adv.
Colloquial
zekice hareket master-stroke n.
zekice hareket wise move n.
zekice hareket masterly move n.
zekice ve karmaşık dans adımları fancy footwork n.
zekice yapılan plan fancy footwork n.
bir tehlikeden veya zor durumdan kurtulmak için yapılan zekice hamle end run n.
zekice bir fikir a bright idea n.
zekice tartışma horse trading n.
zekice tartışma horse-trading n.
epey zekice pretty smart expr.
zekice bir hareket/hamle/espri well played expr.
Idioms
zekice söz/laf a bon mot n.
zekice şey nugget of wisdom n.
insanları zekice manipüle ederek/yönlendirerek/ikna ederek başarılı olan kimse a smooth operator n.
zekice/akıllıca düşünmüş olmak have the right idea v.
zekice/akıllıca bir şey yapmış olmak have the right idea v.
zekice/kurnazca mücadele etmek be boxing clever [uk] v.
akıllıca/zekice/dikkatlice hamle yapmak be boxing clever [uk] v.
ustaca/zekice/akıllıca davranmak box clever [uk] v.
kurnazlıkla/zekice davranarak alt etmek box clever [uk] v.
(biri) zekice düşünebiliyor (one's) head is more than just a hat rack expr.
zekice düşünebiliyor more than just a hat rack expr.
Theatre
zekice oynanan (rol) underact v.
Archaic
zekice yapılmış quaint adj.
Star Wars
zekice yatırım yap invest wisely n.