zorluklar - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

zorluklar



Sens de "zorluklar" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
General
zorluklar challenges n.
zorluklar rigors n.
zorluklar bed of nails n.
zorluklar rigours n.
zorluklar distress n.
Idioms
zorluklar slings and arrows n.
Trade/Economic
zorluklar intricacy n.
Politics
zorluklar difficulties n.

Sens de "zorluklar" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 43 résultat(s)

Turc Anglais
General
beraberinde zorluklar getiren bir çözüm yolu a bitter pill n.
günlük zorluklar daily challenges n.
duygusal ve davranışsal zorluklar emotional and behavioural difficulties n.
yasal zorluklar legal hurdles n.
büyük zorluklar big challenges n.
teknik zorluklar technical difficulties n.
büyüme çağında yaşanan duygusal zorluklar growing pains n.
büyük zorluklar atlatmak go through the mill v.
zorluklar ile başa çıkmak cope with the difficulties v.
zorluklar ile mücadele etmek stagger v.
ağır zorluklar içinde hard-hit adj.
ikincil sorunlar veya zorluklar içermeyen simple adj.
Phrasals
zorluklar karşısında sabırlı olmak weather out v.
Phrases
bir edimin yaratabileceği sıkıntılar/zorluklar/güçlükler the deuce to pay n.
Proverb
karşılaşılan zorluklar insanı daha da güçlendirir storms make oaks take roots
Colloquial
zorluklar karşısında dayanıklı kimse/şey war horse n.
büyük zorluklar atlatmak be through the mill v.
zorluklar karşısında kendine güvenen, becerikli can-do adj.
(birinin) zorluklar karşısındaki gerçek dayanıklılığı what (one) is made of expr.
zorluklar karşısındaki gerçek dayanıklılığın what you are made of expr.
birinin zorluklar karşısındaki gerçek dayanıklılığı what somebody is made of expr.
Idioms
erkeklerin kadınların mücadeleleri veya toplumda yüzleştikleri zorluklar karşısındaki körlüğü male blindness n.
sorunlar ve zorluklar the slings and arrows n.
zorluklar/sorunlar yaşıyor olmak be in a bad way v.
zorluklar karşısında gereken inisiyatifi almak deliver the message to garcia v.
şanssızlıklar/zorluklar serisi olmak be a rough trot v.
şanssızlıklar/zorluklar silsilesi olmak be a rough trot v.
zorluklar yaşamak have a rough ride v.
zorluklar yaşamamak give somebody an easy ride v.
zorluklar yaşamamak have an easy ride v.
büyük zorluklar atlatmak be put through the mill v.
zorluklar içinde up a gumtree adv.
zorluklar başlıyor the crunch comes expr.
küçük zorluklar karşısında hemen yılmamak gerekir stumbling is not falling expr.
Speaking
şiir yazarken nasıl/ne gibi zorluklar yaşıyorsun? what difficulties do you have when writing poetry? expr.
Trade/Economic
ekonomik zorluklar financial difficulties n.
ekonomik zorluklar economic difficulties n.
Politics
ekonomik zorluklar economic difficulties n.
Telecom
düzenleyici zorluklar regulatory challenges n.
Medical
motor zorluklar motor difficulties n.
Psychology
davranışsal zorluklar behavioral challenges n.
Slang
çeşitli zorluklar/engeller hoops n.
türlü zorluklar/engeller hoops n.