clamp - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
clamp bastırmak v.
  • The boy clamped his hand on his friend's mouth to silence him.
  • Çocuk arkadaşını susturmak için elini onun ağzına bastırdı.
  • Taking military action or clamping down with law and order is not the way to respond.
  • Askeri müdahalede bulunmak ya da kanun ve nizamla bastırmak yanıt vermenin yolu değildir.
Show More (-1)
clamp kelepçe n.
  • Picking the lock on the clamps is surprisingly easy.
  • Kelepçelerin kilidini açmak şaşırtıcı derecede kolaydır.
  • I had to use clamps.
  • Kelepçe kullanmak zorunda kaldım.
Show More (-1)
clamp kenetlemek v.
  • Clamping the parts together will help you when welding.
  • Parçaları birbirine kenetlemek kaynak yaparken size yardımcı olacaktır.
Show More (-2)
clamp kilit vurmak v.
  • Her car was clamped as she parked illegally.
  • Yasak yere park ettiği için arabasına kilit vurmuşlar.
Show More (-2)
clamp kıskaç n.
  • You can use clamps to hold the pieces together.
  • Parçaları bir arada tutmak için kıskaç kullanabilirsiniz.
Show More (-2)