progress - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
progress ilerleme n.
  • Progress is needed also with regard to own resources and administrative infrastructure.
  • Öz kaynaklar ve idari altyapı ile ilgili olarak da ilerlemeye ihtiyaç vardır.
  • At Seville we shall report on the candidate countries' progress in implementing the acquis.
  • Sevilla'da aday ülkelerin müktesebatı uygulama konusunda kaydettikleri ilerlemeyi rapor edeceğiz.
  • I should particularly like to single out progress in the field of cleaner water, hygiene and the prevention of diseases.
  • Özellikle temiz su, hijyen ve hastalıkların önlenmesi alanlarında kaydedilen ilerlemelere dikkat çekmek isterim.
Show More (714)
progress ilerlemek v.
  • The discussions on the details within the framework the chairman presented are making rapid progress.
  • Başkanın sunduğu çerçevede ayrıntılara ilişkin tartışmalar hızla ilerliyor.
  • This report has progressed very well.
  • Bu rapor çok iyi ilerledi.
  • I believe that we progressed and we progressed thanks to cooperation with you.
  • Sizinle işbirliği sayesinde ilerlediğimize ve ilerleyeceğimize inanıyorum.
Show More (71)
progress gelişme n.
  • The Council will follow Turkey's progress from close range once the Commission has submitted its report on this matter.
  • Konsey, Komisyonun bu konudaki raporunu sunmasının ardından Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip edecektir.
  • We will of course keep you informed of progress in conformity with the applicable rules.
  • Yürürlükteki kurallara uygun olarak gelişmeler hakkında sizi elbette bilgilendireceğiz.
  • In the field of non harmonised areas and public procurement, no progress can be reported.
  • Uyumlulaştırılmamış alanlar ve kamu alımları konusunda, rapor edilebilecek herhangi bir gelişme yoktur.
Show More (9)
progress devam etmek v.
  • We will not get very far or make much progress in Europe if we all keep ploughing our own furrow.
  • Hepimiz kendi kuyumuzu kazmaya devam edersek Avrupa'da çok fazla ilerleme kaydedemeyiz.
  • Despite the lack of progress, the efforts have continued.
  • İlerleme kaydedilmemesine rağmen çabalar devam etmiştir.
  • The study points to both progress and continuing weaknesses.
  • Çalışma hem ilerlemeye hem de devam eden zayıflıklara işaret ediyor.
Show More (2)
progress gelişim n.
  • We are still waiting for the first six-monthly report on the progress of human rights in Colombia promised one year ago.
  • Bir yıl önce söz verilen Kolombiya'daki insan haklarının gelişimine ilişkin ilk altı aylık raporu hala bekliyoruz.
  • Aliens controlled Earth's progress in secret.
  • Uzaylılar Dünya'nın gelişimini gizlice kontrol ettiler.
  • Oil has played an important part in the progress of Japanese industry.
  • Petrol,Japon sanayinin gelişiminde önemli bir rol oynadı.
Show More (2)
progress kalkınmak v.
  • It must, thirdly, be clear to us that development has progressed further.
  • Üçüncü olarak, kalkınmanın daha da ilerlediği bizim için açık olmalıdır.
  • It must, thirdly, be clear to us that development has progressed further.
  • Üçüncü olarak, kalkınmanın daha da ilerlemiş olduğu bizim için açık olmalıdır.
Show More (-1)
progress gelişmek v.
  • Advertising and marketing today have progressed a large amount.
  • İlan verme ve reklamcılık günümüzde oldukça gelişmiştir.
  • He's progressing.
  • O gelişiyor.
Show More (-1)
progress aşama n.
  • Tom hasn't made much progress yet.
  • Tom henüz çok aşama kaydetmedi.
  • Tom seemed to be making progress.
  • Tom aşama katediyor gibiydi.
Show More (-1)
progress yol almak v.
  • Now we have moved on a bit, and I call that progress.
  • Şimdi biraz yol aldık ve ben buna ilerleme diyorum.
Show More (-2)
progress kalkınma n.
  • This progress does also provide opportunities for development.
  • Bu ilerleme aynı zamanda kalkınma için de fırsatlar sunmaktadır.
Show More (-2)
progress ilerleme durumu n.
  • Make a training plan for a full season and keep track of your progress with the extensive analysis tools.
  • Tüm sezon için bir egzersiz planı hazırlayın ve kapsamlı inceleme araçlarıyla ilerleme durumunuzu takip edin.
Show More (-2)
progress gelişim göstermek v.
  • We haven't progressed.
  • Gelişim göstermedik.
Show More (-2)
progress gelişme kaydetmek v.
  • We haven't progressed.
  • Gelişme kaydetmedik.
Show More (-2)