|
- He doesn't have any children, but other than that he's leading a happy life.
- Onun hiç çocuğu yok ama bunun dışında mutlu bir hayat yaşıyor.
- Everybody wants to live a happy life.
- Herkes mutlu bir hayat yaşamak ister.
- In this village, they lived a happy life.
- Bu köyde, onlar mutlu bir hayat yaşadılar.
- She's leading a happy life with her husband near the sea in Kamakura.
- Kocasıyla birlikte Kamakura'da deniz kenarında mutlu bir hayat sürüyor.
- My uncle lived a happy life.
- Amcam mutlu bir hayat yaşadı.
- She lived a happy life.
- Mutlu bir hayat yaşadı.
- The couple led a happy life.
- Çift, mutlu bir hayat sürdü.
- He lived a happy life.
- Mutlu bir hayatı oldu.
- My aunt lived a happy life.
- Teyzem mutlu bir hayat yaşadı.
- They lived a happy life there.
- Onlar orada mutlu bir hayat yaşadı.
- In this village, they lived a happy life.
- Bu köyde mutlu bir hayat yaşıyorlardı.
- They lived a happy life there.
- Orada mutlu bir hayat yaşadılar.
- He lived a happy life.
- O, mutlu bir hayat yaşadı.
- He lived a happy life.
- Mutlu bir hayat yaşadı.
- He lived a happy life.
- O mutlu bir hayat yaşadı.
- The couple lived a happy life to the end.
- Çift, sonuna kadar mutlu bir hayat yaşadı.
- My uncle lived a happy life and died a peaceful death.
- Amcam mutlu bir hayat yaşadı ve huzurlu bir şekilde öldü.
- She lived a happy life.
- O mutlu bir hayat yaşadı.
- She lived a happy life.
- O, mutlu bir hayat yaşadı.
- He doesn't have any children, but other than that he's leading a happy life.
- Çocuğu yok ama bunun dışında mutlu bir hayatı var.
- I want to live a happy life.
- Mutlu bir hayat yaşamak istiyorum.
- They lived a happy life.
- Onlar mutlu bir hayat yaşadılar.
Show More (19)
|