Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
a short fuse
çabuk sinirlenen
expr.
Tom has
a short fuse.
Tom'un
çabuk sinirlenir.
He has
a short fuse.
Çabuk sinirleniyor.
He has
a short fuse.
Çok
çabuk sinirleniyor.
Tom has
a short fuse.
Tom'un
çabuk sinirlenen
biri.
Tom has
a short fuse.
Tom çok
çabuk sinirlenir.
Show More (2)
2
a short fuse
kolay öfkelenen
n.
He has
a short fuse.
O
kolay öfkelenir.
Show More (-2)