Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
a walking dictionary
yürüyen sözlük
n.
He is what we call
a walking dictionary.
Biz ona
yürüyen sözlük
deriz.
He is called
a walking dictionary.
Ona
yürüyen sözlük
denir.
He is what we call
a walking dictionary.
Biz ona
yürüyen sözlük
diyoruz.
He is what we call
a walking dictionary.
Ona
yürüyen sözlük
denilir.
My father is, so to speak,
a walking dictionary.
Babam, tabiri caizse, bir
yürüyen sözlük.
Show More (2)
2
a walking dictionary
ayaklı sözlük
n.
He is called
a walking dictionary.
Ona
ayaklı sözlük
derler.
He is a man of great knowledge, that is to say,
a walking dictionary.
Engin bilgi sahibi bir adam o; diğer bir ifadeyle
ayaklı sözlük
gibi.
Show More (-1)