Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
abound
kaynamak
v.
This meadow
abounds
in frogs.
Bu çayır kurbağa
kaynıyor.
This lake
abounds
in trout.
Bu göl alabalık
kaynıyor.
The ship
abounds
with rats.
Gemi, fare
kaynıyor.
Show More (0)
2
abound
bol miktarda bulunmak
v.
This lake
abounds
in various kinds of fish.
Bu gölde çeşitli balık türleri
bol miktarda bulunur.
Elephants
abound
here.
Filler burada
bol miktarda bulunur.
Show More (-1)